Distopyalar ve Ütopyalarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bağlamında Kadın ve Otorite İlişkisinin Karşılaştırılması
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Öznesi erkek olan bir düşünce sisteminin oluşturacağı davranış kalıplarının tamamının eril özellikler göstermesi kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde cinsiyet, görünür ya da görünmez bir güçlendirici unsur olarak toplumsal yapının, normların ve tabi iktidarın temel destekleyicileri arasında yer almaktadır. Her ne kadar feminist düşünce, cinsiyetin bu ağırlıklı rolünü kırmaya çalışsa da mevcut durumda ataerkil toplumsal yapının her alanına sirayet eden cinsiyetçi bakış açısı kadın erkek arasındaki eşitsizliğin varlığını korumasına sebep olmaktadır. Bu alandaki akademik çalışmalar ise çoğunlukla mevcut durum analizleri, eşitsizliğin giderilmesine yönelik çözüm önerileri, farklı disiplinlerde cinsiyetçi bakışın sebep olduğu negatif yapının tespiti gibi alanlarla sınırlı kalmaktadır. Ancak cinsiyetin belirleyici olmadığı bir toplum tahayyülü ve böyle bir toplumsal yapının nasıl şekillenebileceği sorusu, kurgusal özellikleri nedeniyle, akademik çalışmalarda sınırlı yer bulmaktadır. Toplumsal hayatın içinden cinsiyet olgusunun çıkarıldığı bir durumda toplum nasıl şekillenmektedir? Topluluk halinde yaşamın başladığı ve hayatın her alanında varlık gösteren iktidar olgusu, böyle bir tahayyülde nereden beslenir? Eril düşüncenin tamamen hakim olduğu, kadın erkek arasında cinsiyet olgusunun belirleyici unsur olmadığı ya da cinsiyetin toplumsal yapının içinde yer almadığı kurgular ve bu kurgulardaki toplumsal yapı ve iktidar ise ütopya ve distopyaların konuları arasında yer bulmuştur. Fakat kurgusal metinler zaman zaman mevcut durumun gediklerini gösteren, daha iyiye ulaşılabileceğini ya da bozuk giden bir yapıda yapılan yanlışlara devam edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek kötü tahayyülleri göstererek bugünü anlamamıza yardımcı olan metinler olarak da okunabilmektedir. Böyle bir düşüncenin kaynaklık ettiği bu çalışmada topluluk halinde yaşamın başladığı ilk andan itibaren insan hayatına giren iktidar ve temel güçlendirici unsuru olan cinsiyet olgularına değinilecek olup, ütopya ve distopyalarda söz konusu iki unsur arasındaki ilişki ele alınacaktır. Bu bağlamda “Karanlığın Sol Eli”, “Damızlık Kızın Öyküsü”, “Ada” ve “Kadınlar Ülkesi” metinleri üzerinde toplumsal cinsiyetin iktidar ve otorite açısından yansıması değerlendirilecektir.