GLİKOMAKROPEPTILER FENİLKETONÜRİ TEDAVİSİ İÇİN BİR ALTERNATİF OLABİLİR Mİ? NEREDEYİZ?
Abstract
Giriş: Dünya genelinde 450.000 insanın fenilketonüriden (PKU) muzdarip olduğu tahmin edilmektedir (1). PKU, tedavi edilmediği takdirde geri dönüşü olmayan nörolojik hasara neden olabilen kalıtsal metabolik bir hastalıktır (1). Farmasötik tedavilerdeki gelişmeler aktif olarak devam etse de fenilalanin (PA) kısıtlı diyet hâlen en etkin tedavi yöntemidir (2).
Amaç: Bu bildiri, alternatif tedavi seçeneklerinden glikomakropeptitleri tanıtmak amacıyla yazılmıştır.
Klasik PKU'da, düşük PA’lı protein ikameleri diyetin protein gereksiniminin %80'ini karşılar ve metabolik stabilite-büyümeyi sağlamak için gereklidir (2). Protein ikameleri, fenilalaninsiz amino asitlerden (L-AA) veya düşük fenilalaninli peptitlerin ilave amino asitlerle (kazein glikomakropeptit:CGMP) kombinasyonundan elde edilmektedir (2).
Kazein glikomakropeptitlerin protein ikamesinde ilk kullanımı 1953 yılında gerçekleşmiştir (3,4) daha sonra, üretilen preparatların sayısı ve türü katlanarak artmıştır (5). CGMP, PKU tedavisinde L-amino asitlere alternatif olarak kullanılan düșük fenilalaninli protein kaynağıdır, κ kazeinden elde edilir ve peynir üretimi sırasında kimozinin etkisiyle oluşan sialik asit bakımından zengin bir glikofosfopeptittir (2). Peynir altı suyu ürünlerindeki toplam proteinin %20-25'ini oluşturur ve önemli biyomodülatör özelliklere sahiptir (2). Fenilalanin, tirozin, triptofan, histidin, arginin ve sistein gibi aromatik aminoasitleri içermez (2). Aynı zamanda, metionin ve lösinden de fakirdir, ancak yüksek miktarda treonin ve izolösin içerir (2).
Fenilketonüri tedavisinde protein ikamesi olarak L-AA’lara kıyasla CGMP kullanımının çeşitli potansiyel klinik faydalar sağladığı vaat etmektedir, ancak bulgular yalnızca PKU hayvan modellerinden elde edilen kanıtlarla desteklenmektedir (2). İnsan araștırmaları çok sınırlıdır ve uzun dönem sonuç verisi oldukça azdır (6). Ek olarak, ticari CGMP protein ikamelerinin tirozin, triptofan, histidin ve lösin dahil olmak üzere bazı L-aminoasitler ile takviye edilmesi gerekmektedir ve CGMP'nin 11 yaș ve altındaki çocuklarda kullanımının güvenliğini gösteren herhangi bir bilgi yoktur (2). ABD'de L-AA’lar yerine kullanılabilen düșük PA’li CGMP ürünleri mevcuttur; İngiltere ve ülkemizde reçete edilmemektedir (2).
Sonuç: Mevcut bilgiler, CGMP’nin rutinde kullanımı için alanda gerçekleştirilecek daha geniş ve uzun süreli insan çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.
Source
3. Uluslararası Sağlıklı Büyüyen Çocuk KongresiURI
https://dergipark.org.tr/tr/download/journal-file/29289https://hdl.handle.net/20.500.12695/2294