Demografik Özellikler ve Psikolojik Sermaye: Hemşireler Üzerinde Bir Araştırma
Abstract
Diğer sektörlerde olduğu gibi, sağlık işletmeleri arasında da her geçen
gün rekabetin şiddeti artmaktadır. Böyle bir ortamda, psikolojik sermayesi
yüksek insan kaynaklarına sahip olmak, sağlık işletmelerine, rekabet
üstünlüğü sağlamak ve uzun vadede varlığını sürdürebilmelerinde önemli
katkılar sağlayabilecektir. Ancak, sağlık kuruşlarında çalışan hemşireler
yoğun iş yükü, stresli ve aciliyet gerektiren faaliyetlerin yanı sıra pek çok
trajedik ve travmatik olayları da birlikte yaşamaktadırlar. Hemşireler bu
inişli çıkışlı duygular nedeniyle zaman zaman mutsuzluk, yorgunluk,
umutsuzluk ve kimi zaman da tükenmişlik yaşarlar. Bu olumsuzluklar,
hemşirelerin tıbbi hata yapmalarına ve görevlerini başarmada yetersizlikler
yaşamasına neden olabilecektir. Özellikle iş yaşamında birçok risk
faktörüyle karşılaşan, her koşulda zor durumda ve gereksinimi olan
hastalara profesyonel bakım hizmeti sunan hemşireler için psikolojik
sermayenin önemli bir kavram olduğu ifade edilebilir (Çam ve
Büyükbayram, 2017: 118).
Bu bağlamda, hemşirelerin demografik özellikleri açısından psikolojik
sermaye düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? sorunsalından
hareketle, bu araştırmanın amacı, hemşirelerin demografik özelliklerinin
(cinsiyet, medeni durum, yaş, eğitim düzeyi, İş deneyimi ve çalıştıkları
bölüm) psikolojik sermaye düzeyleri açısından farklılık gösterip
göstermediğini, farklılık var ise bu farklılığın hangi gruptan
kaynaklandığını analiz etmektir.
Araştırmacıların Nevşehir ilinde yaşaması nedeniyle, araştırma
Nevşehir ilindeki özel hastanede çalışan hemşireler ile sınırlandırılmıştır.
Araştırma sonuçlarının sektör temsilcilerine ve hastane yöneticilerine
yararlı bilgiler sunacağı umulmaktadır.