Sisplatin’in Oluşturduğu Testis Hasarı Üzerine Kafeik Asit Fenetil Ester’in Koruyucu Etkisinin İncelenmesi
Abstract
Amaç: Testisler, erkek üreme hücrelerinin üretilmesi evresi olan spermatogenezin gerçekleştiği ve
testosteron başta olmak üzere erkek cinsiyet hormonlarının üretildiği yerlerdir. Antikanserojen bir
ilaç olan Sisplatin (SP); sıçan testislerindeki spermatogenik seri hücrelerinde, destek hücreleri olan
Sertoli hücrelerinde ve interstisyel alandaki Leydig hücrelerinde hasara yol açmaktadır. Bu hasarın
ortadan kaldırılmasında koruyucu etkisiyle propolisin etken maddelerinden biri olan Kafeik Asit
Fenetil Ester’in (KAFE) etkisini gözlemlemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmayla ilgili tüm prosedürler etik kurallara uygun olacak şekilde
gerçekleştirildi. Grup 1’e (kontrol grubu) (n=8) deney boyunca diğer gruplara uygulanan KAFE ve
SP miktarı kadar izotonik salin solüsyonu intraperitoneal (ip.), Grup 2’ye (n=10) deneyin 7. günü
tek doz SP (7 mg/kg) ip. olarak verildi. Grup 3’e (n=10) deneyin başlangıcından itibaren 12 gün
boyunca KAFE (10 μmol/kg/gün) ip. olarak ve aynı gruba 7. günde SP (7 mg/kg) tek doz ip. olarak
verildi. Grup 4’e (n=10) ise deneyin başlangıcından itibaren 12 gün boyunca KAFE (10
μmol/kg/gün) ip. olarak verildi. Sıçanlar deneyin 14. gününde ksilazin ve ketamin anestezisi altında
dekapite edildi ve testisleri alındı. Testislerden alınan kesitler hematoksilen ve eozin boyaları ile
boyanarak histolojik hasar incelendi. Sıçanlardan elde edilen testis dokusunda Malondialdehit
(MDA), Katalaz (KAT) ve Süperoksit Dismutaz (SOD) parametrelerine bakılarak, lipid peroksidasyon
ürünü ve antioksidan enzim aktiviteleri tayin edildi. Ayrıca kan serumunda testosteron (TES)
parametreleri tayin edildi. Comet Assay tekniğiyle de duktus epididimisten alınan sperm
örneklerinde hücre düzeyinde DNA hasarı saptandı ve hasarın miktarı belirlendi.
Bulgular: SP uygulanan gruplardan alınan testis dokularında kontrol grubu testis dokularına göre
hasar görüldü. Bu hasar spermatogenik seri hücrelerinde artan şekilde bozulma, tubuli seminiferi
kontortilerin bazal membranlarında bozulma, interstisyel alandaki Leydig hücrelerinde kısmen
hasarlanma ve testis tübülleri içerisinde ödem şeklindeydi. Testis dokusunda bakılan MDA, SOD ve
KAT ölçümleri ile kan serum TES ölçümleri de bu hasarlanmaları destekler niteliktedir. Comet Assay
bulguları ise spermlerdeki hasarın DNA parçalanmalarından kaynaklı olduğunu gösterdi. Sadece SP
uygulaması, sperm DNA parçalanma oranını kontrol grubuna kıyasla önemli ölçüde artırdı
(p<0.001). SP ile birlikte KAFE uygulanan gruplardan alınan doku örneklerindeki hasarlar yalnızca
SP uygulanan gruplardaki doku ve hücre hasarına göre azalmış olarak gözlendi. Biyokimyasal
analizlerde (MDA, SOD, CAT ve TES analizleri) bu bulguları destekler nitelikteydi. Ayrıca Comet
Assay tekniği de sperm hücresi DNA’sındaki parçalanmaların azaldığını gösterdi. Sperm DNA
parçalanma oranı SP+KAFE grubunda SP grubuna göre anlamlı olarak azaldı (p<0.001).
Sonuç: Sonuç olarak tek doz SP uygulanması daha önceki çalışmalarda olduğu gibi sıçan testis
dokusunda hasar oluşturmuştur. Çalışmamızda sıçan testis dokusunda oluşan bu hasara karşı
KAFE’nin koruyucu etkisi gösterilmiştir.