Kapadokya Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@KÜNASİS, Kapadokya Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

DSpace'deki Bölümler

Koleksiyonlarını listelemek için bir bölüm seçin.

Listeleniyor 1 - 5 / 6

Güncel Gönderiler

Öğe
Seasonal distribution of Ephemeroptera (Insecta) of the Kızılırmak Basin with evaluation of the water quality based on physicochemical parameters and benthic metrics
(Springer, 2022) Öztürk, Selda; Dügel, Muzaffer; Çiçek, Erdoğan; Koyuncuoğlu, Serdar; 0000-0002-5639-7962; Kapadokya Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Beslenme ve Diyetetik Bölümü; Öztürk, Selda
This study was carried out to determine the seasonal distribution of the Ephemeroptera of the Kızılırmak Basin and to evaluate the relations of the identified taxa with the physicochemical variables in their distribution areas, to reveal the ecological water quality through both these parameters and the benthic metrics developed for the Kızılırmak basin. Field studies were carried out in 13 different localities in spring, summer and autumn periods in 2018. A total of 990 individuals were examined and 27 species belonging to seven families were identified. Species diversity according to Shannon-Wiener (H) values was highest at station 8 (1.52) and lowest at station 7 (0.23) in the spring period, highest at station 3 (1.49) lowest at station 7 (0.23) in the summer period, and highest at the 2nd (1.44) and lowest at the 4th (0.14) station in the autumn period. According to the calculated average H values of the stations, the stations 4, 6, 7, 10 and 12 were determined in the polluted water class, while the other stations were determined in the moderate polluted water class. According to cluster analysis; the highest similarities were seen between the station 1 and the stations 2 and 9 (71%). According to the ANOSIM result, in which the differences between the seasonal distributions of the species were evaluated, there was a significant difference between the spring period and the summer and autumn periods. According to the result of MANOVA, which was applied to understand the differences between environmental variables and seasonal groups, there was a significant difference between spring and summer seasons in terms of temperature variable, while dissolved oxygen variable was significantly differed among all season groups. The water quality of the stations was evaluated together with the biotic index based on physico-chemical variables and benthic metrics, and the stations with reference characteristics were determined. Accordingly, in terms of both physicochemical parameter measurements and index values calculated on biological data, it was determined that the stations are mostly in reference feature (high, good and moderate quality water class) away from pollution pressure.
Öğe
Effects of Auditory Stimulation and Exercise on Gender Hormones in GMOs-Fed Rats
(MEDICAL RECORDS-International Medical Journal, 2023) Bozkurt,Ali; Coksevim, Bekir; Bozkurt, Ozlem; Alkan, Isinsu; Yuruk, Merve; 0000-0003-1287-1498; Kapadokya Üniversitesi, Kapadokya Meslek Yüksekokulu, Radyoterapi Bölümü; Bozkurt, Ali; Çoksevim, Bekir; Bozkurt, Özlem; Alkan, Işınsu; Yuruk, Merve
Aim: In this study, it was aimed to investigate the effects of auditory stimuli and exercise on structural measurements, functional characteristics and sex hormones of rats fed with genetically modified organisms (GMO). Materials and Methods: A total of 64 8-week-old Spraque Dawley rats, 32 male and 32 female, were used in the study. GMO feeding, auditory stimulus and exercise were applied to both male and female rats. Control groups were also formed at the same time as the experimental groups. GMO application; It was fed by mixing 20ml water+20ml corn syrup per day. Auditory application; Segah and Hüseyni maqams were played at 55 decibels loudness for 60 minutes a day. Exercise app; It was applied as challenging swimming in an 80 cm long and 40 cm wide pool. Results: It was determined that the body weights of all rats treated with GMO showed a significant increase (p<0.05). Significant increases in blood lactate levels were observed in exercise-treated rats (p<0.05). It was determined that musical auditory stimuli were effective on sex hormones and significant decreases occurred in estrogen levels of female rats fed GMOs (p<0.05). Conclusion: It was observed that the preference of feeding with GMO significantly affected the body composition of the subjects. It was determined that swimming and sound stimuli were effective on sex hormones. It was determined that there was an increase in testosterone levels in male rats fed with exercise and GMO. A significant decrease was determined in the estrogen levels of female rats, especially in those fed with GMOs. For this reason, it was seen that the changes in the sex hormones caused by the high fructosecontaining GMO diet can cause very important health problems. It was determined that more research on the subject should be done in order to explain the system response mechanisms of the organism, the relationship between exercise and auditory stimuli and GMO nutrition.
Öğe
Gıda Kaybı ve İsrafında Güncel Durum ve Azaltma Stratejileri
(2025) Kip, Merve; Serçe Sarıtaş, Mümine Kübra; Kaldırım, Beyza; Aytekin Şahin, Gizem; 0000-0002-8814-8506; Kapadokya Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Beslenme ve Diyetetik Bölümü; Serçe Sarıtaş, Mümine Kübra
Küresel nüfusun 2050 yılına kadar 10 milyarı aşması öngörülmektedir. Bu hızlı büyüme, özellikle gıda kaybı ve israfının artmasıyla birlikte, yeterli gıdanın sağlanması konusundaki endişeleri artırmıştır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization of the United Nations, FAO), 2022 yılında dünya genelinde toplam 1,05 milyar ton gıda israf edildiğini ve bunun kişi başı 132 kilograma denk geldiğini belirtmiştir. Kırsal bölgeler başta olmak üzere 2,4 milyar insanın yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya erişimi olmadığı belirtilmektedir. Gıda kaybı ve israfı, şehirleşme, küreselleşme ve değişen tüketim alışkanlıkları gibi çeşitli faktörler nedeniyle gıda tedarik zincirinin her aşamasında meydana gelmektedir. Gıda kaybını ve israfını azaltmak, gıda güvencesizliğini önemli ölçüde azaltabilir ve çevresel sürdürülebilirliği iyileştirebilir. Türkiye’de ve dünyada gıda kaybını ve israfını önlememeye yönelik yürütülen uygulamalar arasında sürdürülebilir gıda sistemleri stratejileri, teknolojik yenilikler ve politika faaliyetleri yer almaktadır. Gıda kaybı ve israfının azaltılması, gıda güvenliğini artırmaya, çevresel etkileri azaltmaya ve küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya katkı sağlamaktadır. Bu derlemenin amacı dünyada ve Türkiye'de gıda israfı ve kaybının durumunu ve olası önleme stratejilerini özetlemektir.
Öğe
Jeopolitik Dengelerde ABD ve Avrupa
(Kapadokya Üniversitesi, 2025) Diriöz, Ali Oğuz; Kapadokya Üniversitesi
Türkiye, uzun süredir Avrupa siyasetinin organik bir parçasıdır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa Birliği (AB), kendi içinde kurumsallaşma yoluna giderek çeşitli yapılar aracılığıyla entegrasyon sürecini derinleştirmiştir. Özellikle güvenlik bağlamında Transatlantik ilişkiler ağı kurulmuş ve Türkiye, bu şemsiyenin doğal bir parçası hâline gelmiştir. Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkileri de tarihsel olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Soğuk Savaş döneminden itibaren bilhassa Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeliği vesilesiyle Türk-Amerikan ilişkileri güvenlik boyutuyla derinleşmiş ve stratejik bir nitelik kazanmıştır. AB ve ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kalan bir multilateralism geleneğiyle hareket etmişlerdir. Fakat Amerika, her zaman NATO ülkelerinin, özellikle Avrupa’nın savunma bütçelerini yeterli seviyeye çıkarmamasından şikayetçi olmuştur. 2025 yılında ABD’de yeniden başkan seçilen Donald Trump ise bu eleştirileri çok daha öteye taşıyarak ilave kotalar, gümrük vergileri ve çeşitli yaptırımlarla rakip olarak gördüğü Çin’in yanı sıra AB ülkelerini de hedef almıştır. Türkiye’nin, önemli bir istikrar sağlayıcı aktör olarak ABD’nin Avrupa güvenlik mekanizmasında yer alacağı ileri sürülebilir. Zira Türkiye ile ABD’nin mevcut koşullarda fırsatları ve öncelikleri büyük ölçüde benzeşmektedir. Her ne kadar bireysel bazda birtakım farklılıklar veya lobicilik faaliyetleri gibi zorluklar olursa olsun, genel olarak uzun vadeli stratejik bakışta kesinlikle istikrar ve kazan-kazan ilişkisi bakımından benzeşen çıkarların olduğu görülmektedir.
Öğe
Türkiye’nin Orta Doğu’daki Güncel Sorunlara Yönelik Politikaları
(Kapadokya Üniversitesi, 2025) Şahin Türel, Yılmaz
Orta Doğu, sürekli değişen ve çok farklı dinamiklere sahip bir bölge hâline gelmiştir. Günümüzde Orta Doğu denildiğinde akıllara kaotik bir bölge gelmektedir. Özellikle 19. yüzyılın sonlarından itibaren bu bölgede sürekli bir kaos hâkim olmuş, 20. yüzyılda ise bir türlü istikrara kavuşamamıştır. Türkiye, Orta Doğu içinde yer alan bir ülke olarak buradaki gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir.