Kapadokya Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@KÜNASİS, Kapadokya Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

DSpace'deki Bölümler

Koleksiyonlarını listelemek için bir bölüm seçin.

Listeleniyor 1 - 5 / 6

Güncel Gönderiler

Öğe
YAPAY ZEKÂ, ALGORİTMALAR VE KAMUSAL ALANIN GELECEĞİ
(Kapadokya Üniversitesi, 2025) Özer, Mahmut
Zamanın ritmini hızlandıran dijital çağ, insanı kendi elleriyle kurduğu bir ağın içine hapsetti. Verilerden örülen bu görünmez ağ, artık yalnızca bilgi taşımıyor; kaderler yazıyor, sınırlar çiziyor, toplumu geleceğini sessizce biçimlendiriyor. Yapay zekâ, insanlığın kadim düşlerine yeni bir yön veriyor; sunduğu imkânlarla büyülerken, beraberinde taşıdığı kısıtlamalarla derin bir kaygı uyandırıyor. Bu kitap, işte tam bu eşikte, büyünün ardındaki hakikati aralayan bir pencere açıyor. Yapay Zekâ, Algoritmalar ve Kamusal Alanın Geleceği, verinin iktidara dönüşmesini, algoritmaların görünmez gücünü ve bu süreçte toplumsal eşitsizliklerin nasıl derinleştiğini çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Mahmut Özer, algoritmaları masum birer hesaplama olmaktan çok daha fazlasını ve temsil ettiğini gösteriyor. Eğitimde, iş gücünde, siyasette ve kültürde başarı, ödül ve performans arasındaki bağların nasıl yeniden kurulduğunu incelerken görünmeyen eşitsizliklerin izini sürüyor. Orta sınıfların çöküşünü, bir toplumun bağışıklık sisteminin tükenişine benzetiyor ve geleceğin kamusal alanında bizleri bekleyen sarsıntılı, çarpıcı bir üslûpla gözler önüne seriyor. Bu eser, okuru yalnızca bugünün teknolojik tartışmalarına değil, aynı zamanda insanlığın kadim sorularına da götürüyor. Cathy O'Neil'in yıkıcı modeller eleştirisi, Barabási'nin başarı yasaları, Erdin'in sıralama oyunları, T. Markovitz'in meritokrasi tuzağı, İbn Haldun'un kadere dair söylemi, Alev Alatlı'nın vasat olanın helal olmayabileceği uyarısı birbirine dokunan bir düşünce atlasında buluşuyor. Her satır, bize teknolojinin tarafsız olmadığını, tam tersine değerlerle yoğrulmuş bir düzen kurduğunu hatırlatıyor. Dolayısıyla yapay zekânın yükselen dalgası karşısında bu kitap, bir uyarıdan çok daha fazlası; geleceğe yazılmış bir davet. Özer, herkesin anlayabileceği yalınlıkta ama derinlikli bir dille, dijitalleşme ve yapay zekânın gölgesinde özgürlüğü, adaleti ve insana dair özü korumanın yollarını sorgulatıyor. Bu sayfalarda, okur yalnızca bir inceleme değil, aynı zamanda kendi geleceğini yeniden düşünmeye çağrılan bir yolculuk bulacak.
Öğe
KAPADOKYA ÇALIŞMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 2024-2025 AKADEMİK YILI FAALİYET RAPORU
(15.10.2025)
KAPADOKYA ÇALIŞMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 2024-2025 AKADEMİK YILI FAALİYET RAPORU
Öğe
SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 2024-2025 AKADEMİK YILI FAALİYET RAPORU
(15.10.2025)
SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 2024-2025 AKADEMİK YILI FAALİYET RAPORU
Öğe
YNG.059.DİPLOMA YÖNERGESİ
(2025)
YNG.059.DİPLOMA YÖNERGESİ
Öğe
I. ULUSAL YAPAY ZEKA BULUŞMASI
(Kapadokya Üniversitesi Yayınları, 2025) Oğuz, Şafak; Gökçeoğlu, Candan
Yapay zekâ, insanlığın bilgiyle kurduğu ilişkinin en büyük kırılımlarından biri. Fakat bu kez alışılmadık bir durumla karşı karşıyayız. Sadece biz onu yönlendirmiyoruz; o da bize rehberlik ediyor. Bu, çekiçle duvar kırmaktan çok daha derin bir ilişki -çünkü kullandığımız şey, kendi kendine öğrenebilen, niyetimizi, konumuzu ve hatta değerlerimizi yorumlayabilen bir partnere haline geliyor. Bu dönüşüm, teknoloji tarihindeki tüm kırılımlardan farklı; ilk kez "araç", bir eylemin pasif nesnesi olmaktan çıkıp, kendi iradesi (agency) olan bir aktöre dönüşüyor. Bu yeni düzende asıl mesele zekânın kimde olduğu değil, iradenin kimde kaldığı. İnsan, yarattığı sisteme hem rehberi hem yansıması haline geliyor. Eğer bu dönüşümü bilinçle yönetemezsek, bilgi üretimimizle aramızdaki ilişki, üretimden bağımsızlığı, anlamdan otomasyona kayabilir. Kaldı ki gezegenin ortak faydası amacı sollayamazsak karanlık taraf da güçlenebilir. Eğer bu "ortak zekâ"yı ahlaki, sezgisel ve merak temelli bir kültürle buluşturabilirsek, bu teknoloji bizi varoluşun yeni bir evresine taşıyabilir. Yapay zekânın asıl gücü, bizi insan olmanın anlamını yeniden düşünmeye zorlamasında yatıyor.