Yazar "Kaya, Nilay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Embodied Anthropocentrism in Anatolian Novel and Film(Peter Lang, 2020) Gündüz Özdemirci, Ekin; Kaya, NilayThe first discussions of environmental justice in Turkish cultural scene in the early years of Turkish Republic appeared in the late 1950s, under the influence of social realist movement both in literature and film. Drawing upon the subject of ‘right to water’, Dry Summer is one of the first examples in Turkish film and literature that explore the issue of social justice from an environmental justice perspective. In this comparative analysis of the novella and the film we will discuss the treatment of environmental issues in social realist works, and comment on the ethical understanding of non-human nature in a period that is largely unexplored within ecocriticism studies in Turkey. Necati Cumalı’s Dry Summer has not been studied through an ecological approach so far, yet there has been some mention of its premonition that within years to come water would exceedingly turn into a private property, in parallel with the increase of deforestation and draught.1 Considering today’s extreme global manipulation of water resources in the form of dams, reservoirs, canals or expanded bottled water markets, and the obstructing effects of hydroelectric power plants on natural habitats, which is a highly up-to-date local problem in Turkey, Dry Summer deserves to be studied in terms of its plot. But the main question here is how far does Dry Summer actually present, predicate or draw attention to an ecological problem “of an entire agricultural village faced with water shortage”.Öğe Transilvanya’dan İstanbul’a: Bir Global Gotik Örneği Olarak Ali Rıza Seyfi’nin Kazıklı Voyvoda’sı(Kapadokya Üniversitesi Yayınları, 2021) Kaya, NilayTürk folkloru alanında yapılan son çalışmalar, vampir figürünün çeşitli arkaik Türkçe isimlerle İslam öncesinden Osmanlı İmparatorluğu dönemine, Anadolu topraklarından Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığını göstermektedir. Türk edebiyatındaki ilk yazılı vampir anlatısı, on yedinci yüzyıl Osmanlı seyyahı Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâme’sinin yedinci cildinde yer alır. Evliyâ Çelebi, bir grup Abaza “cadı”nın ve Çerkes “obur”unun Kafkasya semalarındaki savaşını birinci elden bir deneyim olarak aktarır. Bunun yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli vampir avı vakalarına ilişkin fetvaların bildirildiği tarihî belgeler, gazete haberleri ve masârif defterleri olmasına rağmen, vampirler, Batılı vampir modeli olan Dracula dünya edebiyatında sahneye çıkana kadar Türk edebiyatında kendilerine bir yer bulamamışlardır. İrlandalı yazar Bram Stoker’ın Dracula’sı (1897) Türk romancı Ali Rıza Seyfi tarafından 1928’de Kazıklı Voyvoda adıyla serbest bir şekilde uyarlanmıştır ve Türk edebiyatının ilk vampir romanı sayılır. Stoker’ın vampir figürü ve genellikle vampirler dünya edebiyatında çoklu metaforlar olarak kullanıldığı gibi, Ali Rıza Seyfi’nin “Kont Drakola” figürü, Türk milletine yönelik olası bir tehdidin yol açtığı karmaşık ve kolektif bir korku metaforudur. Stoker’ın Transilvanyalı vampir hikâyesinin bu yeniden anlatımı, hem imparatorluk merkezi ile çevredeki Balkan uluslar arasındaki tarihî çatışmayı hem de, Kazıklı Voyvoda’nın Cumhuriyet’in çok erken döneminde yazıldığı göz önünde bulundurulduğunda, yeni cumhuriyet olgusunun ruhunun kalıcılığını korumayı sorun edinir.