YBS - Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 26
  • Öğe
    Evaluation of Environmental Performance of OECD Countries Using SD-Based ARAS and WASPAS Methods
    (Gazi University Journal of Science, 2025) Gelmez, Emel; Eren, Hande; Özceylan, Eren
    Today, industrialization and technological developments have increased rapidly. Therefore, when evaluated in terms of countries, various problems such as population growth rate, global warming, pollution, environmental destruction, waste and air pollution have become more and more important issues. Countries need to take the necessary precautions and make some improvements in order to eliminate these problems and strengthen their environmental performance. Therefore, it is important to determine the environmental performance of countries. In this context, the aim of this study is to determine the environmental performance levels of the Organization for Economic Co-operation and Development (OECD) countries using ARAS (Additive Ratio Assessment) and WASPAS (Weighted Aggregates Sum Product Assessment) methods, which are among the Multi-Criteria Decision Making (MCDM) methods. The data used within the framework of this aim was obtained from the Environmental Performance Index (2022) Report. In order to determine the environmental performance levels of countries, 10 criteria have been determined: climate change mitigation, air quality, water quality, heavy metals, waste management, biodiversity, ecosystem services, acid rain, agriculture and water resources. These criteria have been weighted with the SD (Standard Deviation) method, and rankings have been made with ARAS and WASPAS methods. The ranking results obtained from both methods have been compared. According to the SD weighting method, the criterion with the highest weight is water quality, followed by air quality and acid rain criteria. In addition, according to the results of the analysis made with ARAS and WASPAS methods, the three countries with the highest level of environmental performance in the context of 38 countries included in the analysis are Sweden, Denmark and Finland, respectively.
  • Öğe
    Türkiye ve AB üyesi ülkelerin e-devlet performanslarına göre kümelenmesi: SD tabanlı SAW yöntemiyle değerlendirilmesi
    (Business & Management Studies: An International Journal (BMIJ), 2024) Eren, Hande; Gelmez, Emel
    Teknolojinin gelişimi ile birlikte hükümetlerin ya da devletlerin vatandaşlara hizmet sunumlarında önemli dönüşümler meydana gelmiştir. Bu süreçte ülkelerin e-devlet uygulamalarının etkin bir şekilde belirlenmesi önemli bir konu olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda bu çalışmanın temel amacı Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin e-devlet performanslarının Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemlerinden yararlanılarak belirlenmesidir. Bu temel amaç doğrultusunda çalışmada E-Devlet Gelişmişlik İndeksi’nden (EGDI) yararlanılmıştır. Bu kapsamda çevrim içi hizmet indeksi, beşerî sermaye indeksi ve telekomünikasyon altyapı indeksi olmak üzere üç kriter kullanılmıştır. Ülkelerin e-devlet performanslarının belirlenmesi amacı ile ilk olarak kümeleme analizi yapılmıştır. Kümeleme analizinin uygulanmasında WEKA programından faydalanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda Türkiye ve AB üyesi 28 ülkenin e-devlet performansı açısından 4 kümeye ayrıldığı tespit edilmiştir. Uygulanan algoritmalar arasından en tutarlı sonuçlar EM algoritmasından elde edilmiş olup; EM algoritmasının sonuçlarına göre elde edilen her bir küme için kriter ortalamaları hesaplanarak üç kriter ve 4 alternatif (küme) ile yeni bir karar matrisi elde edilmiştir. Elde edilen bu yeni karar matrisi için kriterlerin ağırlıklandırılmasında SD (Standart Deviation) yönteminden faydalanılmıştır. SD yönteminin uygulanması ile önem derecesi en yüksek kriter çevrim içi hizmet indeksi olarak belirlenmiştir. Ardından kümeler kendi arasında SAW (Simple Additive Weighting) yöntemi ile sıralanmıştır. SAW yönteminin sonuçlarına göre ise e-devlet performansı açısından Küme 1’in en iyi performansa sahip olduğu; Küme 1’i sırasıyla Küme 0, Küme 3 ve Küme 2’nin takip ettiği tespit edilmiştir.
  • Öğe
    PANDEMİ DÖNEMİNDE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YALNIZLAŞMA DURUMUNUN MESLEK MOTİVASYONU VE DUYGUSAL TÜKENMİŞLİK ÜZERİNE ETKİSİ
    (2024) Yılmaz, Emine; Sunman, Gözde
    Bu çalışma, pandemi döneminde sağlık çalışanlarının yalnızlaşma durumunun meslek motivasyonu ve duygusal tükenmişlik hissi üzerine olan etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma, Elazığ Şehir Hastanesi'ndeki sağlık çalışanları üzerinde gerçekleştirilmiştir. Nicel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmanın verileri, anket yöntemiyle toplanmıştır. Anket formu, yalnızlaşma düzeyini, meslek motivasyonunu ve duygusal tükenmişlik hissini ölçen alan yazında geçerlilik ve güvenirliliği test edilen ölçeklerden oluşmaktadır. Elde edilen sonuçlar, pandemi döneminde sağlık çalışanlarının yalnızlaşma düzeylerinin arttığını göstermektedir. Ayrıca, yalnızlaşma düzeyi ile meslek motivasyonu arasında negatif bir ilişki bulunmuştur. Yani, yalnızlaşma arttıkça meslek motivasyonu azalmaktadır. Bunun yanı sıra, yalnızlaşma düzeyi ile duygusal tükenmişlik hissi arasında pozitif bir ilişki saptanmıştır. Yani, yalnızlaşma arttıkça duygusal tükenmişlik hissi de artmaktadır.Elazığ Şehir Hastanesi'nde çalışan sağlık personelinin yalnızlaşma durumunun meslek motivasyonu ve duygusal tükenmişlik hissi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Bu bulgular, sağlık kurumlarının sağlık çalışanlarının psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını destekleyici önlemler alması gerektiğini göstermektedir. Çalışmanın sadece Elazığ Şehir Hastanesi'ndeki sağlık çalışanları üzerinde yapılması ve diğer faktörlerin etkisinin değerlendirilmemesi araştırmanın sınırlılıkları arasındadır. Bu nedenle, gelecekte daha kapsamlı çalışmalar yapılması önerilmektedir.
  • Öğe
    SÜPER KADIN SENDROMU YAŞAYAN SAĞLIK YÖNETİCİSİ KADINLARIN DİJİTAL TEKNOLOJİLERE YÖNELİK ALGISI
    (2024) Kahraman, Hatice; Sunman, Gözde
    Bu çalışmanın temel amacı Türk toplumunda kadınlara yönelik kültürel idealler ve beklentiler neticesinde süper kadın idealini benimsemiş sağlık yöneticisi kadınların, idealden sendroma giden süreçleri, deneyimleri ve teknolojik gelişmelerin bu yöndeki etkisini belirlemeye çalışarak alan yazındaki bu boşluğu doldurmaktır. Bu bağlamda nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik tasarım benimsenmiştir. Bu araştırmada sağlık yöneticisi kadınların sosyal bir fenomen olan süper kadın sendromuna yönelik bakış açıları dijital teknolojiler bağlamında değerlendirilmiştir. Çalışma kadın sağlık yöneticilerinin söz konusu fenomeni nasıl anlamlandırdıkları; dijital teknolojilere yönelik algıları, dijital teknolojileri hangi alanda kullanmayı tercih ettikleri ve hayatlarında nasıl bir konuma yerleştirdikleri ve dijital teknolojiler çerçevesinde fenomene bakış açılarının tespit edilmesi konunun açıklanabilmesi bakımından önemlidir. Araştırmanın ilk aşamasında Kayseri ilinde bulunan 16 özel hastaneden 158 kadın yöneticiye “Süper Kadın Ölçeği” uygulanarak elde edilen skorlara göre süper kadın ideali yüksek düzeyde olanlar tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Bu doğrultuda ikinci aşamada süper kadın ideali taşıdığı tespit edilen 10 kişiye tekrar ulaşılmış ve yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile dijital teknolojilere yönelik algılarını belirlemeye dair sorular yöneltilmiştir. Görüşmelerin tematik içerik analizleri için “MAXQDA 24 Nitel Araştırma Programı” kullanılmıştır. Araştırma kapsamında kadınların süper kadın olmakla ilgili görüşleri sorgulanmış, katılımcıların verdikleri cevaplara göre süper kadın olmanın anlamı; “herkese ve her şeye yetişmeye çalışmak”, “çoklu roller” ve “yapılan her işte iyi olmaya çalışmak” alt temalarıyla değerlendirilmiştir. Aynı zamanda katılımcı kadınların teknolojiye bakış açıları sorgulanmış verilen cevaplar doğrultusunda teknolojik gelişmelerin hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra kusursuzluk ve mükemmellik algısına daha da yaklaştırdığı için kadınlar tarafından olumlu değerlendirildiği sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte kadınların teknolojiden; “mesleki süreçlerde kolaylık sağlama”, “eğitim ve bilgi edinme”, “ev işlerini kolaylaştırma”, gibi konularda yararlandıkları tespit edilmiştir. Bu sayede çoklu rollere uyum sağlama ve başarıya ulaşma isteklerinin olumlu yönde etkilediği görülmüş, hissedilen toplumsal ve içsel baskıları kontrol altına alma fırsatı sunduğu gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Bulanık Ortamda Proje Yöneticisi Seçimi: Savunma Sanayi Firmasında Bir Uygulama
    (2024) Tezcan, Burcu; Eren, Tamer
    Türkiye’de savunma sanayi projeleri artmaktadır. Savunma sanayi projeleri yüksek maliyetli ve katma değeri yüksek proje grubundandır. Savunma sanayi projelerinin başarılı olmasının en önemli sebeplerinde biri proje ekibinin iyi bir şekilde oluşturulmasıdır. İyi bir proje ekibinin oluşturulması için iyi bir proje yöneticisinin seçilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada savunma sanayisindeki bir firmada proje yöneticisi seçim problemi ele alınmıştır. Bu problemin çözümünde, gerçek hayatta uygulanan iş prosedürleri dikkate alınarak gerçekleştirilmiştir. Proje yöneticisi seçiminde ön eleme için on iki kriter dikkate alınmıştır. Ön eleme yapmak için Ağırlıklı Puanlama (AP) yöntemi kullanılmıştır. Ön elemeyi geçen adaylar için farklı yedi adet kriter belirlenmiştir. Bu kriterler altında beş adayın değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Karar vericiye geniş değerlendirme ölçeği sunan Pisagor Bulanık (PB) kümeler kullanılmıştır. Savunma sanayi için belirlenen yedi kriterin ağırlıkları Pisagor Bulanık Analitik Hiyerarşi Yöntemi (PBAHP) ile hesaplanmıştır. Ön elemeden geçen beş aday Pisagor Bulanık Technique for Order Preference by Similarity to Ideal Solution (PBTOPSIS) yöntemi ile sıralaması belirlenmiştir. Yapılan bu çalışma proje yöneticisinin nasıl seçileceğine yol gösterecektir. Ayrıca çalışmada kullanılan yöntem kombinasyonu ve izlenen metodoloji literatürdeki diğer çalışmalardan farklılık göstermektedir.
  • Öğe
    Yaşam Amaçları Belı?rleme İle Bı?reysel Karı?yer Planlama Arasındakı? İlı?şkı?
    (2023) Oruç, Şükran; Sunman, Gözde
    Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin yaşam amaçları ile bireysel kariyer planlama düzeylerinin belirlenmesi ve yaşam amaçları belirleme ile bireysel kariyer planlama arasındaki ilişkileri test etmektir. Araştırmanın yöntemi nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeline göre yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesinin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin iktisat, uluslararası ilişkiler, maliye, işletme, yönetim bilişim sistemleri ile siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümlerinde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Veriler kolayda örnekleme yöntemi ve anket kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analiz edilmesinde değişkenler arası ilişkiyi test edebilmek için Pearson Korelasyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre yaşam amaçları belirleme ile bireysel kariyer planlama arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmaktadır (r=0,481; p<0,01). Ayrıca alt boyutlarla olan ilişkiler incelendiğinde; yaşam amacının içsel amaçlar (r=0,491; p<0,01) ve dışsal amaçlar (r=0,362; p<0,01) alt boyutlarıyla bireysel kariyer planlama arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki; yaşam amaçları belirleme ile bireysel kariyer planlamanın kendini değerlendirme (r=0,487; p<0,01), fırsatları tanıma (r=0,315; p<0,01), hedefleri belirleme (r=0,436; p<0,01) ve plan oluşturma (r=0,322; p<0,01) alt boyutu arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Internet of Things and Aviation: A Bibliometric and Visualization Analysis
    (2023) Burak, Mehmet Fatih; Küsbeci, Polathan
    Purpose – Considering both the current opportunities of the Internet of things (IoT) and aviation, as well as the potential opportunities they may offer for the future, it is understood that they are among the important issues that need to be examined in the literature. This study aims to provide an idea by conducting bibliometric and visualization analyses of the current trends and development opportunities of IoT and aviation. Design/methodology/approach – In this study, descriptive and bibliometric analyses within the framework of co-author, co-citation, bibliographic coupling, and keyword co-occurrence analysis were carried out for publications found to be published between 2007 and 2023 in the Web of Science (WoS) database related to IoT and aviation. VOSviewer (ver. 1.6.18) program and the Biblioshiny application were used to create bibliometric networks and provide visualization. Findings – As a result of some descriptive and visualization analyses, the current trend of publications on IoT and aviation and future publication opportunities has been revealed. It has been understood that the subject of IoT and aviation is one of the subjects whose number of publications has increased in recent years and has not yet fully matured in terms of the number of publications and has the potential to make new publications. Originality/value – In this study, bibliometric analysis of IoT and aviation, which could not be found examined before in the literature, and the creation of existing bibliometric networks by visualizing were carried out.
  • Öğe
    Ülkelerin Rekabet Edebilirliklerinin Entropi Temelli WASPAS ve PROMETHEE Yöntemleriyle Değerlendirilmesi
    (Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021) Eren, Hande; Gelmez, Emel
    Ülkelerin sürdürülebilir kalkınmaları, verimlilikleri, etkinlikleri ve performans göstergelerindeki artışlar rekabet edebilirliklerine bağlıdır. Bu yüzden ülkelerin rekabet edebilirlikleri ve mevcut durumlarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın temel amacı ülkelerin rekabet edebilirlik faktörlerinin WASPAS ve PROMETHEE yöntemleri kullanılarak değerlendirilmesidir. Çalışma kapsamında Yönetim Geliştirme Enstitüsü (International Institute of Management Development- IMD)’nün 2022 yılında yayımladığı Dünya Rekabet Edebilirlik Raporu’nda yer alan 63 ülke; ekonomik performans, kamu etkinliği, iş etkinliği ve altyapı olmak üzere 4 kritere göre sıralanmıştır. Ülkelerin rekabet edebilirliklerine göre sıralanmasında öncelikle kriterler Entropi yöntemi ile ağırlıklandırılmıştır. Hesaplanan ağırlıklar doğrultusunda 63 ülke WASPAS (Weighted Aggregates Sum Product Assessment) ve PROMETHEE (Preference Ranking Organization Method for Enrichment Evaluation) yöntemlerine göre sıralanarak IMD Dünya Rekabet Edebilirlik Raporu (2022) ile karşılaştırılmıştır. Yapılan analiz sonuçlarına göre rekabet edebilirlik açısından IMD Dünya Rekabet Edebilirlik Raporu (2022), WASPAS, PROMETHEE olmak üzere her üç durumda da en iyi performansa sahip olan ülkenin Danimarka, en iyi ikinci performansı gösteren ülkenin İsveç, son sırada yer alan ülkenin ise Venezuela olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ile Millî Eğitim Bakanlığının Politika Sürecindeki Rolleri
    (2023) Tarla, Turgay; Küsbeci, Polathan
    Devletlerin egemenlik teşekkülünde yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç kuvvetin varlığı söz konusudur. Bu üç kuvvetin konumlanışı ile demokratik hükûmet sistemleri olarak bilinen parlamenter, başkanlık ve yarı başkanlık hükûmet sistemlerinin meydana getirilmesi, siyaset biliminin önemli konuları arasında yer almaktadır. Bir devletin varlık sebeplerinden olan vatandaşına hizmet etmenin yolu, kamu politikalarından geçmektedir. Hükûmet sistemleri, ülkelerin her alanında etkisini gösterdiği gibi kamu politikaları sürecinde de son derece etkin ve belirleyicidir. Türkiye’de uzun yıllardır süregelen hükûmet sistemi değişikliği talepleri, parlamenter hükûmet sisteminin getirdiği, yürütmenin yasamaya çok fazla bağımlı kalması ve çok parçalı hükûmetlerin yürütmedeki başarısızlıklarını ortadan kaldırarak siyasi istikrarı sağlamayı hedeflemiştir. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin 2018’den itibaren resmen uygulanmaya başlamasıyla yürütmenin yönetim yapısı 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile oluşturulmuştur. Eğitim politikaları süreci içerisinde eğitim sistemini, yürütme erki bağlamında Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ile Millî Eğitim Bakanlığının teşkilat yapısı, görev ve yetkileri bu Kararname’de düzenlenmiştir. Eğitim politikaları sürecinde karar verici olarak Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulunun, politika uygulayıcısı olarak da Millî Eğitim Bakanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde politika aktörleri olarak varlıkları söz konusudur. Bu çalışmada, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Kararname’de hiç yer verilmeyen Millî Eğitim Şûrası ile aynı görev ve yetkilere sahip Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun politika belirleme ve uygulama bölümlemesindeki etki ve rolleri değerlendirilmektedir. Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın politika sürecindeki rollerini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada “doküman incelemesi” yönteminden faydalanılmıştır.
  • Öğe
    Ege Hava Sahası:Türkiye ve Yunanistan Sorunları
    (2023) Erkara, Mustafa Burak; Küsbeci, Polathan
    Ulusal hava sahasının genişliğine ilişkin tartışmalar, 1974 sonrasında Türk- Yunan ilişkilerinin gündeminde sıklıkla yer alan bir konu olmuştur. Bu konudaki tartışmalar, özellikle, Yunan ulusal karasularının genişliği ile hava sahasının genişliği arasındaki farktan doğmaktadır. Uluslararası hukuk kuralları, devletlerin egemenliklerine ilişkin hakları düzenlerken, devletin egemenliğinin ülkesel toprakları, bu topraklara kıyı oluşturan karasuları ve bütün olarak, bu bölgeler üzerindeki hava sahasını kapsamakta olduğunu hükme bağlamıştır. Kısaca, bir devletin karasuları sınırı ile ulusal hava sahasının genişliği aynı olmak zorunda; devletin bu alanlar üzerindeki münhasır egemenlik hakları bulunduğu kabul edilmektedir. Hava sahası sorunları, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri doğrudan etkileyen bir sorun olmamakla beraber, diğer sorunların arasında ikincil bir sorun olarak çeşitli zamanlarda gündeme gelmektedir. Temelde bir uluslararası hukuk sorunu olan hava sahası sorunları, uluslararası politika ile ilgili pek çok bulgu elde etmeye müsait bir araştırma konusudur. Türkiye’de daha önce bu konuda yapılan araştırmalar mevcuttur. Bununla birlikte, bu araştırmada, konunun mümkün olduğunca uluslararası ilişkiler perspektifinden ele alınmasına gayret edilmiştir.
  • Öğe
    Use of Information Technologies in Businesses
    (2023) Küsbeci, Polathan
    The rapid development and increasing competition conditions in computer and communication technologies in the globalizing world make it necessary for businesses to use information technologies more intensively. Information Technology; It is used in many fields such as education, health, communication, transportation, trade, and entertainment. The use of information technologies offers many advantages for both individuals and businesses. Especially the fact that the internet is the most widely used information technology makes our lives easier and accelerates our work. Information technologies are important in acquiring, storing, and transmitting information and creating a safer environment for businesses to control and manage their processes more effectively and efficiently. At the same time, as a result of the use of information technologies, there is a significant decrease in the costs of the enterprises, and an increase in efficiency is observed. This research, it is aimed to examine the use of information technologies in Türkiye conceptually and observationally in the light of studies in the literature. For this purpose, first of all, the importance of Science, Information, and Information Technology concepts are explained and the characteristics of Information Technologies and their benefits in terms of business are explained. According to the data of the Turkish Statistical Institute (TURKSTAT) after the conceptual framework, the results of the Information Technologies usage research in Türkiye were used as observational in this study. In these observational results; The rates of 'enterprises' access to resources', 'businesses that make e-sales by economic activity group', and 'enterprises that experience breaches of information and communication technologies security' are mentioned.
  • Öğe
    Blockchain Technology-Based Crowdfunding Systems
    (2023) Küsbeci, Polathan; Burak, Mehmet Fatih
    Technological developments can be effective in every sector, in every subject, as well as in crowdfunding with innovations such as blockchain and bitcoin. While it is important to benefit from funding sources for entrepreneurs, those with investment projects, etc., it is much more important for those who are in a more disadvantaged position to be able to benefit from new and accessible funding sources for their funding needs. Classic crowdfunding can partially provide a solution to these needs. However, classical crowdfunding has some disadvantages as well as other fund alternatives. By taking advantage of the unique opportunities offered by blockchain technology, crowdfunding can come to a much more advantageous position. Blockchain technology-based crowdfunding, which has some features such as being more trustworthy, more understandable, and more open, has emerged from the combination of blockchain technology and crowdfunding. Blockchain technology-based crowdfunding can attract both those in need of funds (e.g., entrepreneurs, investment projects) and those who supply funds (e.g., stakeholders, donors, investors) with the advantages it offers to the processes. Researches and examinations are important in attracting interest and demand in blockchain technology-based crowdfunding and in continuing the technological and structural developments in blockchain-based crowdfunding. This study, it is aimed to examine blockchain technology-based crowdfunding in light of studies in the literature. In this context, blockchain and crowdfunding are discussed in detail in this study. It is thought that this study can provide helpful information to both researchers and those who are considering taking part in the blockchain technology-based crowdfunding process.
  • Öğe
    Afet sonrası geçici depo yeri seçimi ve çok araçlı araç rotalama uygulaması: Kırıkkale ilinde bir uygulama
    (Politeknik Dergisi, 2023) Tezcan, Burcu; Alakaş, Hacı Mehmet; Özcan, Evrencan; Eren, Tamer
    Afetlerin ne zaman ve nerede meydana geleceği belli değildir. Bundan dolayı hem toplumsal yaşam kesintiye uğramakta hem de çevreye zarar vermektedir. Ayrıca, afet sonrası insanların yiyecek, barınma, temizlik gibi ihtiyaçları hızlı ve düzenli bir şekilde karşılanmalıdır. Deprem gibi büyük zararlara neden olan ve birçok yeri kullanılmaz hale getiren afetlerde insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için geçici deponun konumlandırılması gerekmektedir. Dolayısıyla deprem olmadan önce geçici deponun konumları uygun analitik yöntemlerle belirlenmelidir. Kırıkkale, fay zonlarına olan mesafesi sebebiyle deprem olasılığı yüksek bir ildir. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin önemli stratejik sanayi kuruluşlarının üretim tesisleri sınırları içerisinde bulunmaktadır. 43 ilin kesişim noktası olması, özellikle Ankara’ya yakınlığı ve Ankara ile arasında yer alan büyük sanayi kuruluşlarının olması Kırıkkale dışında olası bir depremde Kırıkkale’de konumlandırılacak geçici deponun önemini arttırmaktadır. Bu çalışmada, Kırıkkale ilinde geçici depo yeri seçim problemi 3 aşamada ele alınmıştır. Birinci aşamada alternatif dört ilçe, ikinci aşamada alternatif altı lokasyon çok kriterli karar verme yöntemleri kullanılarak altışar farklı sıralama sonucu karşılaştırılmıştır. Geçici deponun konumlandırılacağı yer belirlendikten sonra üçüncü aşamada yiyecek dağıtımının hangi rotalarla dağıtım yapacağı dört ayrı senaryo ile tespit edilmiştir. Çalışmada depo yeri seçim ve dağıtım planlaması için bütünsel bir yaklaşım önerilmiştir.
  • Öğe
    Orman Yangınına Sebep Olan Kriterlerin Bulanık Ortamda Değerlendirilmesi
    (Politeknik Dergisi, 2023) Tezcan, Burcu; Eren, Tamer
    Orman yangınları, çeşitli sebeplerle meydana gelebilir ve hızlı bir şekilde yayılabilir. Bu yüzden büyük çevre problemidir. Türkiye’de özellikle Ege ve Akdeniz bölgeleri olmak üzere 12 milyon hektarlık alan orman yangını konusunda risk taşımaktadır. Orman yangınında riskli bölgeler, yangının kolayca başlayıp, diğer bölgelere hızlı bir şekilde yayılabileceği yerlerdir. Doğayı kontrol altına almak zordur. Bu bağlamda bu çalışmada orman yangınına sebep olan kriterlerin değerlendirilmesi ele alınmıştır. Bu kriterler 4 ana kriter olan topografya, bitki örtüsü, iklim ve sosyoekonomiktir. Bu kriterlerin alt kriterleri ise yükseklik, eğim, cephe, rakım, kuru bitki örtüsü, biyokütle yoğunluğu, sıcaklık, nem, rüzgâr hızı, yerleşim yerine uzaklık, arazi kullanımı, nüfus yoğunluğu ve elektrik hatlarına uzaklıktır. Bu yüzden orman yangını yüksek olması sebebiyle, çok kriterli karar verme (ÇKKV) modelinin önerilmesi, ikna edici sonuçlar elde etmek için çok değerlidir. Dolayısıyla karar vericiye geniş değerlendirme ölçeği sunan Pisagor Bulanık (PB) kümeleri, literatürdeki çalışmalarda birçok uygulamada kullanılmış PBAHP, Analitik Ağ Prosesi (AAP) ve Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemleri uygulanmıştır. Orman yangını üzerinde etkisi olan kriterler bu üç yöntem kullanılarak önceliklendirme yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar ile karşılaştırmalı analiz yapılmış ve sonucun ne kadar önemli olduğu gösterilmiştir. Daha sonra senaryo bazlı duyarlılık analizi yapılarak farklı koşullardaki durumlar gözlemlenmiştir. Böylece yapılan çalışma ile ormanlık alanların yangın riski oluşturma durumları belirlenmiştir. Dolayısıyla eldeki kaynakların etkin bir şekilde tahsis edilmesine katkı sağlayacaktır.
  • Öğe
    The Effect of Corporate Memory and Organizational Learning on the Firm Performance Through Corporate Culture
    (Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 2022) Küsbeci, Polathan; Altındağ, Erkut
    The main purpose of the study is to determine to what extent and in what direction corporate memory and organizational learning affect firm performance through corporate culture. Within the framework of the research model, the relationships between the sub-dimensions of corporate memory and organizational learning, which are the independent variables, and the sub-dimensions of firm performance, which is the dependent variable, are examined. Within the scope of the study, the mediating role of corporate culture in relations between variables is also questioned. The study is carried out with comprehensive research on Information and Technology companies operating in Istanbul. The survey method is chosen as the data collection method and 7-point Likert-type expressions are used in the scales. 635 questionnaires are collected from Information and Technology companies in the Marmara Region and the hypotheses in the research model are analyzed using the SPSS data processing statistics program. As a result of the analysis, it is determined that corporate culture, organizational learning and corporate memory have significant effects on firm performance. However, it is determined that the mediation role of corporate culture has a partial effect on the effect of corporate memory and organizational learning on firm performance.
  • Öğe
    Çalışanlardaki Bilişim Sistemleri Okuryazarlığının Belirsizliğe Tahammülsüzlük Etkisine Yönelik Ampirik Bir Araştırma
    (Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi, 2022) Küsbeci, Polathan; Urgan, Suzan
    Bu çalışmanın amacı bilişim sistemleri okuryazarlık düzeyinin statü, cinsiyet, eğitim ve gelir durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığını ve bilişim sistemleri okuryazarlık düzeyinin belirsizliğe tahammülsüzlüğü etkileyip etkilemediğini ortaya çıkarmaktır. Dijital teknolojilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, bilişim okuryazarlığı büyük ölçüde önem kazanmaktadır. Günümüzde tüm işletmeler bilişim teknolojilerinin tüm bileşenlerini içeren otomasyon sürecine girmiştir. Bu nedenle bilişim sistemleri okuryazarlığı ve bilgi teknolojisi becerileri günümüzün bilgi toplumunda giderek daha önemli hale gelmektedir. Kuruluşların değişiklikleri algılaması ve dolayısıyla belirsizliklerle başa çıkmak için uyarlanabilir stratejiler formüle edebilmesi için bilgi teknolojilerini kullanabilmesi önemlidir. Bilgi yoğun bir süreç olduğundan, çevre tarama faaliyetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için bilişim sistemleri okuryazarlığı becerileri gerekmektedir. Bilgi teknolojisi ve telekomünikasyonun gelişimi, bilgiye erişilmesinde, işlenebilmesinde ve dağıtılmasında önemli biçimde kolaylık sağlamaktadır. Bilişim sistemleri okuryazarlığı, bir kişinin bilgiyi bulması, alması, analiz etmesi ve kullanması için gerekli olan bir dizi beceridir. Günümüzde hızla değişen dünya ve yaşam koşullarının etkisiyle birlikte, belirsizliğe tahammülü olmayan bireyler tarafından gelecekteki birçok olay tahmin edilemez olarak kabul edilmektedir. Belirsizliğe tahammülsüzlük, bir bireyin gerçekleşme olasılığına bakılmaksızın, olumsuz bir olayın meydana gelme olasılığını kabul edilemez olarak düşünme eğilimidir. Gelecekteki olaylarla ilgili belirsizlik kişiyi endişeye, kaygıya, hatta faaliyet görememe noktasına sürükleyebilmektedir. Bu çerçevede araştırma kapsamında 402 mavi ve beyaz yakalı çalışandan anket tekniği kullanılarak veri toplanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS 21 paket programı ile analiz edilmiştir. Analiz ile katılımcıların bilişim sistemleri okuryazarlık düzeylerinin statü, eğitim ve gelir durumuna göre farklılaştığı, cinsiyet durumuna göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada ayrıca bilişim sistemleri okuryazarlık düzeyinin belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyini etkilediği sonucu ortaya çıkarılmıştır.
  • Öğe
    Çalışanlardaki Belirsizliğe Tahammülsüzlük ve Yaşam Tatmini Arasında Algılanan Örgütsel Stresin Aracı Rolüne Yönelik Bir Araştırma
    (Doğuş Üniversitesi, 2022) Urgan, Suzan; Küsbeci, Polathan
    Bu çalışmanın amacı, belirsizliğe tahammülsüzlüğün yaşam tatminine etkisinde algılanan örgütsel stresin aracılık rolünün ortaya çıkarılmasıdır. Günümüzdeki hızlı değişimler belirsizlikleri ve bunun sonucunda bireyler tarafından yaşanan stresi ortaya çıkarabilmektedir. Örgütlerde stresin ortaya çıkması hem çalışan bireyler hem de örgütün kolektif biçimde çalışması açısından olumsuz durumların yaşanabilmesine neden olmaktadır. Çalışma kapsamında 402 mavi ve beyaz yakalı çalışandan anket tekniği kullanılarak veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS Paket Programın 21. versiyonuyla analiz edilmiştir. Bu çerçevede Baron ve Kenny’in dört aşamalı regresyon modeli uygulanmış ve Sobel Test hesaplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgulara göre belirsizliğe tahammülsüzlük ile yaşam tatmini arasında algılanan örgütsel stresin aracı rol üstlendiği ortaya çıkarılmıştır. Bu sonuçlar belirsizliğe tahammülsüzlüğün algılanan örgütsel stresi artırdığını, algılanan örgütsel stresin de yaşam doyumunu azalttığını göstermektedir.
  • Öğe
    Bir Zanaat Olarak Görüşme: Yönetim Alanında Yazılan Doktora Tezleri Üzerine Metodolojik Bir İnceleme
    (2022) Ünal, Aslıhan
    Bu makale, yönetim alanında yazılan ve birincil veri toplama yöntemi olarak görüşme yöntemi kullanılan 13 doktora tezinin metodolojik incelemesini sunmaktadır. Ayrıca, görüşme araştırmalarına ilgi duyan araştırmacıların başvurabileceği detaylı bir literatür incelemesi de içermektedir. Araştırmada veri olarak, Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi’nin web sayfasında yapılan sistematik tarama sonucunda seçilen 13 doktora tezi kullanılmıştır. Tezlerin analizinde literatür incelemesi sonucu belirlenen değerlendirme kriterleri kullanılmış ve nitel içerik analizi uygulanmıştır. İçerik analizi sürecinde ağırlıklı olarak tümdengelimsel bir yaklaşım izlendiği söylenebilir. Kriterlerin çoğu, Steinar Kvale’nin “zanaatkar görüşme yaklaşımı”nı temel almakla birlikte, nitel araştırma alanında önde gelen araştırmacıların eserlerinden de faydalanılmıştır. Araştırma bulguları, görüşme araştırmasının uygulama adımlarında bazı önemli eksikliklerin olduğunu göstermektedir. Öne çıkan eksiklikler, yöntemin felsefi altyapısının ihmal edilmiş olması, görüşme verisinin analizinde izlenen yöntemlerin kavramsal açıdan bazı tutarsızlıklar ve belirsizlikler içermesi, tek kaynaktan faydalanma, araştırmada geçerlilik ve güvenilirlik unsurlarının nasıl sağlandığı ile ilgili yeterli açıklamanın olmaması ve bazı tezlerde bu kriterlerin yalnızca literatür tanımlarının verilmiş olması, bulguların sunumunda standart bir yaklaşımın izlenmesi olarak sıralanabilir. Bu bulguların yanı sıra, değerlendirme kriterlerinin çoğunu sağlayan ve zanaatkar görüşme yaklaşımının bazı özelliklerini taşıyan doktora tezlerinin olduğu da belirlenmiştir. Bulguların sunumunda bu tezlerden alıntılara yer verilmiştir. Araştırmanın bulguları, üniversitelerde karar verici pozisyonlarda olan akademisyenler, lisansüstü öğrencileri ve görüşme yöntemini yeni uygulamaya başlayan araştırmacılar için öneriler içermektedir.
  • Öğe
    ÇALIŞANLARDAKİ BELİRSİZLİĞE TAHAMMÜLSÜZLÜK VE YAŞAM TATMİNİ ARASINDA ALGILANAN ÖRGÜTSEL STRESİN ARACI ROLÜNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
    (2022) Urgan, Suzan; Küsbeci, Polathan
    Bu çalışmanın amacı, belirsizliğe tahammülsüzlüğün yaşam tatminine etkisinde algılanan örgütsel stresin aracılık rolünün ortaya çıkarılmasıdır. Günümüzdeki hızlı değişimler belirsizlikleri ve bunun sonucunda bireyler tarafından yaşanan stresi ortaya çıkarabilmektedir. Örgütlerde stresin ortaya çıkması hem çalışan bireyler hem de örgütün kolektif biçimde çalışması açısından olumsuz durumların yaşanabilmesine neden olmaktadır. Çalışma kapsamında 402 mavi ve beyaz yakalı çalışandan anket tekniği kullanılarak veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS Paket Programın 21. versiyonuyla analiz edilmiştir. Bu çerçevede Baron ve Kenny’in dört aşamalı regresyon modeli uygulanmış ve Sobel Test hesaplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgulara göre belirsizliğe tahammülsüzlük ile yaşam tatmini arasında algılanan örgütsel stresin aracı rol üstlendiği ortaya çıkarılmıştır. Bu sonuçlar belirsizliğe tahammülsüzlüğün algılanan örgütsel stresi artırdığını, algılanan örgütsel stresin de yaşam doyumunu azalttığını göstermektedir.
  • Öğe
    SAĞLIK SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARININ İŞ TATMİNLERİNE YÖNELİK LİTERATÜR İNCELEMESİ
    (2022) Küsbeci, Polathan
    Kurumların başarısında iş tatmini önemli bir kavramdır. Bireyler yaşamlarının önemli bir kısmını işyerinde çalışarak geçirmektedir. Özellikle hizmet sektörü olarak faaliyet gösteren sağlık kurumlarında iş tatmini daha da ön plana çıkmaktadır. Çalışan bireyler, çalışma ortamını elverişli biçimde algılaması ve maddi olarak beklentilerine cevap verilmesi sonucunda kurumlarından memnun kalmaktadır. Bu bağlamda iş tatmini çalışan bireylerin işini severek faaliyet göstermesinde önemli bir faktördür. Böylelikle çalışan bireylerin sahip oldukları tutum ve hisler çalıştığı organizasyondaki bakış açılarıyla şekillenmektedir. Çalışanların işlerine olumlu duygular beslemesi yüksek iş tatminine neden olurken, olumsuz tutum içinde olan çalışanlar ise düşük iş tatminine sahip olmaktadır. Bu doğrultuda, sağlık kurumu çalışanlarının iş tatmininin sağlanması doğrudan kurumun etkin ve verimli olabilmesine neden olmaktadır. Kurumda sağlanan yüksek seviyedeki iş tatmini sonucunda, çalışan bireylerin kuruma bağlılıkları artmakta ve örgütsel performans olumlu bir biçimde artış göstermektedir. Bu noktadan hareketle, iş tatmini çalışan bireylerin refah seviyesini önemli ölçüde etkileyerek yaşam memnuniyetini arttırmaktadır.