Havacılık Yönetimi - Kitap Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/20.500.12695/406

Listeleniyor 1 - 20 / 22

External Factors Affecting Airline Passengers’ Service Purchase Decisions
(BİDGE Yayınları, 2024) Avcı, Sena; Avcı, Tunahan
The developments in countries regarding economic growth, inflation, and exchange rates have started to play an important role in the transportation sector, together with the effect of globalization. The aviation sector continues to grow rapidly, especially with business and holiday travel. Developments in economic growth, inflation, and exchange rates shape the commercial cooperation of companies. Again, developments in economic growth and inflation affect the purchasing power of citizens and therefore affect the decisions of holiday travelers. Therefore, developments such as economic growth, inflation, and exchange rates experienced in a country directly affect the service purchasing demands of airline passengers.
Sürdürülebilir Yönetim ve Sürdürülebilirlik Yönetim
(Gazi Kitabevi, 2024) İmadoğlu Kalkan, Tuğba
Günümüz dünyasında modernleşme süreçlerinde organizasyonel yapıların amaç ve hedefleri doğrultusunda etkin olarak yönetilmesi, örgüt içindeki verimliliği ve rekabet gücünü artırarak sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlamak adına özellikle süreçlerin sürekli geliştirilmesi önem arz etmektedir. Çünkü artık rekabet üretilen mal ve hizmetlerle sınırlı değildir. İşletmeler sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlayabilmek için performansları ekonomik kriterlere göre değil çevreye ve topluma karşı sorumlulukları ölçüsünde de değerlendirmektedir. Bir işletmede sürdürülebilirliğin başarılı olarak uygulanabilmesi ve etkin bir şekilde yönetilmesi için liderin kararlı olması, yönlendirmenin net ve doğru olması ve stratejik etki mekanizmalarının bulunması gereklidir. Bu sayılanların sağlam bir yönetim yapısı olmadan gerçekleştirilmesi beklenemez. Follett (1970)’e göre yönetim bireyler yordamıyla işlerin yaptırılması şeklinde tanımlanmaktadır. Drucker (2006)’e göre yönetim insanlarla alakalı bir durumdur ve yöneticinin temel görevi bireyleri ortak hareket ederek performans sergileme yetkinliğine ulaştırmak, bireylerin güçlü yanlarını etkili kılmak ve zayıf yanlarını işe yansıtmamalarını sağlamaktır. Bir başka tanıma göre yönetim, örgütsel hedeflere etkin ve verimli olarak ulaşılmak amacıyla yönetim fonksiyonlarının en iyi şekilde kullanılmasıdır (Turhan ve Taşseven, 2010, 149). Diğer bir tanımda yönetim, örgüt ortamında birey, materyal, mali ve bilgi kaynaklarını içeren planlama, organize etme, liderlik etme, kontrol etme süreçleridir (Holt, 1993, 3). Mintzberg (1975) ise yönetime farklı bir bakış açısıyla bakarak yönetimi, yetenek (beceri), sanat (sezgi) ve bilimin (analiz) bir karışımı olarak ifade etmektedir.
Turizmde Terör Eylemlerine Yönelik Risk Yönetimi
(Detay Yayıncılık, 2023) Adamış, Emel; Bahar, Mehmet
İnsanlığın varoluşundan bu yana, turist hareketlerinin yeryüzündeki en büyük çaplı seyahat hareketleri olduğu bilinmektedir. Küresel trendlerin gösterdiği şey, turizmin yalnızca birçok risk ve sorunla karşı karşıya kalan dirençli bir endüstri olmakla kalmayıp, aynı zamanda kuzey yarım küredeki ülkeler arasında ekono- mik anlamda varlık transferini de sağladığıdır (Maximiliano, 2017). Turizm en- düstrisi birbiriyle ilişkili çok sayıda sektörü kapsayan dinamik bir ortamda faa- liyet göstermektedir. Bu nedenle süreklilik gösteren bir değişim içindedir ve özellikle beklenmedik olay, risk ve krizlere karşı kırılgan ve aşırı hassas bir ya- pıya sahip olduğu bilinmektedir. Krizler, 2020 küresel korona virüs pandemisi gibi sağlık tehditleri, deprem ve sel gibi doğal afetler, ekonomik buhran, siyasi huzursuzluk ve terörizm dahil olmak üzere birçok biçimde ortaya çıkabilmekte- dir. Fuchs ve Reichel (2004, 2010) insan kaynaklı riskler ile doğa tarafından te- tiklenen riskleri iki grupta sınıflandırmak gerektiğini savunmuşlardır. Yazarlara göre suçla, terörle, siyasi istikrarsızlıkla ve hırsızlıkla bağlantılı olaylar bizim ta- rafımızdan üretilirken; afetler, depremler, sel ve iklim değişikliği gibi felaketler dış güçler tarafından belirlenir. Bu açıdan bakıldığında terör saldırıların da ilk grupta yer aldığı görülmektedir.
İzmir Levantenlerin Yaşantıları
(UTKM, 2023) Esirkış, Neşe; Bahar, Mehmet
Doğu Akdeniz, Mezopotamya ve Anadolu arasında insanlık tarihinin en eski kültür ve ticaret sahalarından birisidir. Tarih boyunca bu iki önemli coğrafyada sınırlar değişse de insanlar arasındaki etkileşim devam etmiştir. Haçlı Seferleri’nin ardından “Levant” “gün doğması” anlamındaki kelime Avrupalılar tarafından Doğu Akdeniz’i tabir etmek için kullanılmıştır. Nitekim Anadolu’nun güneyi, Suriye’nin batısı, Kıbrıs ve diğer önemli Ege adaları Avrupalılar için doğuda kalan, üzerinde güneşin doğduğu yer anlamına gelmekteydi. Zaman içinde Doğu Akdeniz’de bulunan İskenderiye ve Halep gibi şehirler öne çıkarken yaşanan çeşitli gelişmeler İzmir’in Levant’ın diğer şehirlerin önüne geçmesi ve bölgede tarihin yeniden şekillenmesine sebep olmuştur. İzmir’i diğer yerlerden öne çıkaran en önemli sebep korunaklı körfezi, verimli ovaları, ılıman iklimi ve elbette iç bölgeleri ile kolay ulaşım imkanıydı. Manisa, Aydın, Afyon gibi şehirlerden toplanan pamuk, incir, tütün gibi temel ürünler İzmir limanına getirilir, buradan çeşitli Avrupa ülkelerine gönderilirdi. Osmanlıların şehri XV. asırda fethetmesiyle uzun yıllar süren istikrarsız dönem sona ermiş, iç bölgeleri ile bağlantılı hale gelen İzmir kalkınmaya başlamıştır. İzmir’de asıl değişim XVII. asrın ilk yarısında Halep ve çevresinde yaşanan anarşi sebebiyle bozulmuş, Avrupalı konsoloslar, tüccarlar Halep’te kurdukları sistemi daha kapsamlı olarak XVII. asrın ikinci yarısından itibaren İzmir’de inşa etmiştir. Avrupalı tüccarlar İzmir’e yerleşmeye ve şehre yatırımlar yapmaya başlamıştır. Osmanlı belgelerinde Frenk olarak geçen, XIX. asırda Levanten olarak anılan bu yerleşik Avrupalı tüccarlar zamanla İzmir’de ticarete, yönetime, sosyal yaşantıya yön vermişlerdir. Çalışmanın amacı Levantenlerinin İzmir'deki yaşantılarını açıklamak ve tarihsel süreçte Levant’ta gerçekleşen ticarî dönüşümü aydınlatmaya çalışmaktır.
The Importance of Faith Tourism in Destinastion Management
(Detay Yayıncılık, 2023) Bozca, Sabri; Bahar, Mehmet
Spirituality has been influential in people's decision to travel since the earliest times of history in religion-related travels (Bozonelos, 2021). Faith-based tourism, which has contributed to economic growth in recent years, has spiked up rapidly despite the substantial financial crises (Munro, 2020). In this context, faith tourism has an outstanding role in the general tourism mobility. On the other hand, the relatively insufficient number of studies on faith tourism according to tourism types (Durán- Sánchez, A. 2018; Daniel H. Olsen, Dallen J. Timothy, 2021) also reveals the need for scientific studies on the subject. It has been shown in bibliometric studies that scientific (master's thesis and phd dissertations) studies related to faith tourism have not been fully set forth in Turkey either (Özçoban, 2020). Despite the overall increase in faith-based tourism, the data for the last ten years prior to the pandemic (2019) unfortunately moved in the opposite direction when tourist arrivals were classified according to the purpose of arrival (faith/pilgrimage) for Turkey (Turkish Statistical Institute, 2022). Turning the tide can be possible by revealing cultural assets with scientific studies within the scope of destination management, planning, putting into practice and monitoring the results. In the main context of tourism, the entire cultural heritage should be revealed through scientific research in departments such as Geography, History, Archeology, Gastronomy, Ecology, Philosophy, Economy, and Health. In terms of branding, addressing destination studies with different disciplines can provide alternative contributions to solving problems (Ruiz et al., 2020). Touristic products, services and resources, which are all planned within the body of State Supply Office, can be effectively promoted to target markets and audiences with appropriate tools. Herein, recreation areas should be carefully determined, and the balance of protection and use should be followed in the context of sustainability. The purpose of faith- based tourism is to experience cuisine, architecture, art and other traditions as well as religious experience (Gabor, 2016). Leisure is an important concept that affects human life from ancient times to the present. When the visits of individuals to faith spots are evaluated in the context of leisure time, the impact of factors such as cultural, spiritual, economic and environmental should be investigated together with the integration of destination management. While doing this, individual and social values and benefits must be taken into account. As it is revealed in the academic studies on faith tourism, eliminating the existing problems (Gündüz, 2016; Ayaz and Eren, 2020), regulating the legal regulations according to today's conditions, and re-organizing the region with a micro-level sustainable destination management model with an understanding that all stakeholders participate must be followed. In the context of increasing the decreasing duration of stay (Gössling et al. 2018), revealing the Faith Centers of our country with new discoveries (such as Göbeklitepe and Karahantepe) and providing visits to these places can also contribute positively to the duration of stay. In the light of this information, each region of our country, which has an extremely high potential to be a rich and wide faith destination, should be handled separately within the framework of sustainable destination logic. With tourism types such as Bleisure, which has increased in recent years, faith tourism can be organized within the logic of destination. Thus, the duration of stay in these destinations can be prolonged and contribute to the economic, social and social structure.
Historical Perspective of Religions and Bliefs on Recreation
(Detay Yayıncılık, 2023) Kasalak, Murad Alpaslan; Bahar, Mehmet
Historically, there have been a variety of religious and philosophical understandings of leisure, defined as structured activities during free time. Recreation has occasionally been viewed as a source of leisure and enjoyment, but it has also occasionally been viewed as idleness. Relief from stress, reduction of anxiety, and hope for resolution are often supported by religious activities. Similarly, people use leisure to reduce stress, improve mood, and promote physical and mental health. Religion and leisure are fascinating areas of research because they are similar in their emphasis on social and community functions and motivations for travel. Religious holidays such as Christmas and Easter have recreational qualities regardless of their religious or secular connotations, especially in modern society. Recreation is an important object of study because it improves the quality of people's lives and is an essential part of community life. This article examines the historical context of religion and leisure, highlighting their influence on mental and physical health and their significance for tourism.
The Importance of Akdamar Island and the Church of the Holy Cross for the Christianity in Anatolia
(Detay Yayıncılık, 2023) Bahar, Mehmet; Acar, Hakim
A considerable increase in religious structures is seen in the Eastern Anatolia Region following the Medieval Age. The abundance of Christian architectural works around Lake Van also raises concern. Among these architectural structures, Armenian structures come to the fore. Akdamar Island, which occupies an important position within the borders of Van Province, does the honors of important church structure among Armenian structures. The Church of the Holy Cross, located on Akdamar Island, is one of the outstanding Christian religious structures in Anatolia. The monastery takes its name from Akdamar Island and is in the form of a complex. Vaspurakan King Gagik I had the Church of the Holy Cross built by Monk Manuel. The architecture of church, located in the Van Lake basin, has a notable place in the Anatolian region with its architecture and decorations in the cultural context. Akdamar Island and the Church of the Holy Cross draw considerable interest in cultural tourism thanks to their location and important religious architecture. The Church is considered one of the essential cultural values, especially in terms of faith tourism.
GÜNLÜK KİRALIK EV PAZARININ TURİZM SEKTÖRÜ BAĞLAMINDA İNCELENMESİ
(Detay Yayıncılık, 2023) Bahar, Mehmet; Tuna, Muharrem; Diker, Oğuz; Gaye, Deniz
Günlük kiralık evler, son yıllarda tüm Dünya’da hızla yayılan bir konaklama türü olarak dikkat çekmektedir. İnternet üzerinden seyahat acenteleri (online travel agencies “OTA”) aracılığıyla insanlar kendi evlerini kiraya vererek, seyahat edenlere kısa süreli seyahatler veya tatiller için alternatif bir konaklama deneyimi sunmaktadırlar. Bu yeni konaklama biçimi, turizm sektöründe yeni bir iş modeli oluşturmuş ve geleneksel konaklama seçenekleriyle rekabet eder hatta onları tehdit eder hale gelmiştir. Günlük kiralık evler, literatürde bu isimle (short-term rentals) anıldığı gibi, kiralık tatil evi (vacation rental) şeklinde de ifade edilmektedir. Günlük kiralık evler; bir ev veya daireyi kısa bir süre (genellikle bir gece veya daha fazla) kiralama pratiğidir. Bu kiralama, genellikle Airbnb, Booking.com ve benzeri platformlar aracılığıyla yapılmaktadır. Günlük kiralamanın, son yıllarda popülerlik kazanmasının nedeni, insanların daha fazla seyahat etmesi ve daha esnek konaklama seçenekleri aramasıdır. Bu yönüyle günlük kiralama, otellerden daha ucuzdur ve kullanıcılara daha fazla özgürlük sunmaktadır. Günlük kiralama modeli, hem ev sahipleri hem de kiralayanlar için bazı avantajlar sağlamaktadır. Ev sahipleri, günlük kiralama yaparak evlerini daha fazla kişiye kiralayabilir ve daha fazla gelir elde edebilirler. Kiralayanlar ise daha uygun fiyata ve daha esnek konaklama yapabilmektedirler. Fakat, günlük kiralama ile ilgili bu yeni durum bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar arasında; ev sahiplerinin vergi kaçırması, kiralayanların kimliklerinin tespit edilememesinin doğurduğu güvenlik sorunları ve bölgede artan ev ve kira fiyatları yer almaktadır. Diğer yandan günümüzde artan eğilimle tercih edilen günlük kiralık evler, turizmde konaklama sektörüne yönelik talebin azalmasına neden olmaktadır. Bu çalışma, günlük kiralık evleri tüm yönleriyle ele alarak, etkilerini kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle, günlük kiralık evlerin konut piyasasına, turizm sektörüne, yerel ekonomiye ve toplum yaşamına etkileri ele alınacak; bu tür konaklamaların sürdürülebilirlik açısından olası etkileri değerlendirilerek genel bir bakış açısı ortaya konulacaktır.
In the Scope of Paris Agreement of Environmental Policies Changes of Potential Impact on Tourism
(University of South Florida (USF) M3 Publishing, 2022) Bahar, Mehmet; Bozca, Sabri
Since the Paris Agreement is globally accepted, it obliges the decisions taken to change the paradigm for the future of all sectors. The ecological and environmental problems brought about by the increasing touristic mobility make it difficult for tourism to reach low carbon targets in line with the provisions of the Paris Agreement. The problems brought by climate change were discussed in the article, the process leading to the Paris Agreement was mentioned and finally the agreement's connection with tourism and the environment has been evaluated. The rapid increase in tourism mobility (mobility), especially after the Second World War, due to the improvementsin wages, the increase in leisure time, the development of technology and transportation vehicles, seems to have brought along many problems. The acceleration in transportation, improvements, infrastructures, increase leisure time and wages, with the effect of technological developments in the period from 1945 until today, the tourism industry, which has reached gigantic dimensions both in industrialized countries and on a global basis it has begun to be included in the public agenda and to studied how tourism affects the country's policies, climate, environment and cultures. Climate change, which has emerged as an important issue in tourism research, is the most important global environmental and development problem facing the world today. In the current situation, besides affecting the tourism industry, climate change is expected to deeply affect the holiday preferences of consumers, the geographical patterns of tourism demand, the competitiveness and sustainability of destinations, and the contribution of tourism to international development in the 21st century.
COST ANALYSIS OF HYPERBARIC OXYGEN THERAPY KONYA TARINING AND RESEARCH HOSPITAL 2019
(IKSAD Publications – 2022, 2022) Özyılmaz, A. Fatih; Nalçacıgil, Emre
Hiperbarik oksijen tedavisi hızla gelişen teknolojik gelişmelerden son yıllarda oldukça geliştirilmiştir. Türkiye'de genellikle özel sağlık sektörünün elinde olan sistem, Sağlık Bakanlığının son yıllarda büyükşehirlerde Eğitim ve Araştırma Hastaneleriyle ülkemizde yaygınlaşmıştır. Hiperbarik oksijen terapi merkezleri son 5 yılda kalıcı hasar ve işgücü kaybını önlemek amacıyla kurulmuştur. Bu tedavi, bilimsel ve tedavi edici faydalarının yanı sıra insanların hayatlarını kurtarmakta ve sakat kalmalarını engellemektedir. Rekabetçi sağlık hizmetlerinin sunulduğu sağlık hizmetleri pazarında sürekliliği sağlamak için maliyetleri daha iyi ölçmek ve yönetmek gerekir. Sağlık dünyasındaki ekonomik ve teknolojik alandaki hızlı gelişmeler, üretim teknolojilerindeki değişimle birlikte yeni üretim sistemlerinin gelişmesine sağlamıştır. Sağlık kurumlarına işletme açısından bakıldığında, mevcut SUT fiyatları olan işletmelerde sürdürülebilirliğin mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Özel sağlık kurumları tedavi için ücret farkı alarak işlemi karlı hale getirse de halk sağlığı kurumları ücret farkı alamadığı için kurumlar mevcut SUT fiyatları ile zarar ediyor. Bu çalışma ile özel ve halk sağlığı kurumlarının tüm hizmet kalemleri tartışılmıştır. Sürdürülebilirliğe sahip olmak için; 24.03.2013 tarih ve 28597 sayılı Resmî Gazetede, sosyal güvenlik kurumu sağlık başvuru tebliğinde SUT fiyatlarını en az %50 artırma girişiminde bulunmanın faydalı olacağı söylenebilir. Bu çalışmada; Sağlık Bakanlığı Konya İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı 1460 yataklı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin verileri kullanılmıştır. Türkiye'de kamu sektöründe ilk HPO tedavisine başlayan hastaneler arasında bulunan KEAH hiperbarik oksijen tedavisinin tüm gelir ve giderlerinin titizlikle incelendiği merkezin maliyet analizi yapılarak üst düzey yöneticilere ve karar vericilere yol gösterilmesi için hazırlanmıştır.
THE EFFECT OF THE HOT AIR BALLOON INDUSTRY ON TOURIST EXPENDITURES
(İksad Yayınevi, 2021) Atioğlu, Eyup
The main income in tourism is tourist expenditures per capita, so the first thing to consider in tourism development movements is to seek and find ways to increase the number of tourists. Generally, the purposes and expectations of tourists are known. In order to increase the average per capita tourist expenditure, better and more attractive goods and services should be offered to tourists and detailed statistical analysis should be made for this. Cappadocia plays an important role in increasing tourist expenditures with its hot air balloon rides and its historical and cultural structure. In this study, it is aimed to analyze the effect of the Cappadocia hot air balloon industry on the average tourist expenditure per capita. As a result of the ARDL bounds test, a cointegration relationship was found between Turkey's average tourist expenditure per capita, the number of tourists participating in the balloon flight and the number of days available for flight. According to the findings, a 1% increase in the number of tourists participating in a hot air balloon flight increases the average tourist expenditure per capita by 0.07% in the long run. In addition, a 1% increase in the number of days suitable for flight increases the average tourist expenditure per capita by 0.08% in the long run. Although there is a structural break in the estimated long-term coefficients according to the CUSUM test, no structural break was detected according to the CUSUMQ test result. Granger causality was determined from the number of tourists participating in the hot air balloon flight to the average tourist expenditure per capita. In addition, Granger causality was determined at 10% significance level from the number of days suitable for hot air balloon flight to the average tourist expenditures per capita.
HİZMET İHRACATI VE HAVA TAŞIMACILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİ
(Gece Kitaplığı, 2021) Atioğlu, Eyup
Küresel ekonomik kalkınmanın anahtarı olan hava taşımacılığı, mal, hizmet, insan, sermaye, teknoloji ve fikirlerin akışını sağlayarak ekonomik büyüme ve istihdam yaratmakta, küresel ticaret için dünya çapındaki en hızlı ve emniyetli ulaşım ağını sağlamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’nin hizmet ihracatı ve hava taşımacılığı faaliyetleri arasındaki ilişki incelenmiştir. ARDL sınır testi ile hesaplanan katsayılara göre Türk tescilli hava araçları ile yapılan toplam uçuş sayısı, Türkiye’nin hizmet ihracatı üzerinde hem uzun hem de kısa dönemde önemli ölçüde olumlu etki yaratmaktadır. Çalışmanın bulgularına göre, Türk tescilli hava araçları ile yapılan toplam uçuş sayısında %1’lik artış, uzun dönemde Türkiye’nin hizmet ihracatını %0,68 oranında arttırmaktadır. Ayrıca Brown, Durbin ve Evans (1975) tarafından geliştirilen CUSUM ve CUSUMQ yapısal kırılma testleri neticesinde Türk tescilli hava araçları ile yapılan toplam uçuş sayısına ait uzun dönemli olarak tahmin edilen katsayının uzun dönemde durağan olduğu ve yapısal kırılma içermediği saptanmıştır. Bu çalışmada hizmet ihracatı üzerinde önemli katkısı olan hava taşımacılığı sektörünün COVID-19 küresel salgını dolayısıyla olumsuz etkilenen ekonomilerin toparlanmasını destekleyeceği değerlendirilmektedir. Hava taşımacılığı alt yapısına yapılan yatırımların hızlanarak devam etmesi ekonomik kalkınma açısından büyük önem taşımaktadır.
TESTING THE RELATIONSHIP BETWEEN SERVICE CONFIDENCE INDEX AND STOCK MARKET: A CASE STUDY IN BORSA ISTANBUL
(İksad Yayınevi, 2021) Atioğlu, Eyup
Investor sentiment, which reflects beliefs about future cash flows and investment risk, is an important consideration in financial decisions. In this study, effect of the service confidence index on Borsa Istanbul transportation index was examined. According to the Johansen cointegration test performed, the cointegration relationship representing the long term relationship was determined between the service confidence index and the Borsa Istanbul transportation index. Accordingly, the degree of long-term relationship between the variables has been determined by the normalized cointegration equation, and a 1% increase in the service confidence index provides a 31,7% increase in the Borsa İstanbul transportation index. It has been determined that the findings obtained in the study in terms of the effects of confidence indices on stock returns are in parallel with the literature (Jiang and Jin, 2020; Kaya, 2020; Gökalp, 2019; Eyüboğlu and Eyüboğlu, 2018; Köse and Akkaya, 2016; Usul, Küçüksille and Karaoğlan, 2017; Canöz, 2018; Hsu, Lin and Wu, 2011; Chen, 2011; Oprea and Brad, 2014; Olgaç and Temizel, 2008; Kandır, 2006; Korkmaz and Çevik, 2009; Aydoğan and Vardar, 2015; Jansen and Nahusis, 2003). In this context, it is considered that stock investors can benefit from confidence indices in their investment decisions.
Olimpiyat Oyunları’nın Ev Sahibi Ülke Ekonomilerine Etkisi: Panel Veri Analizi
(Duvar Yayınları, 2021) Atioğlu, Eyup; Öztürk, Başaran
Mega spor olayları, ev sahipliği yapan ülke insanlarının ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmakta ve organizasyonel açıdan başarılı olunduğunda turizm, sanayi yerleşimi ve iç yatırımlar açısından uzun vadeli olumlu sonuçlar beklenmektedir. Bu noktada, olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmanın değeri ve hedefleri, madalya sayılarının ötesine ve daha geniş kapsamlı etkilere uzanmaktadır. Araştırmada, “Olimpiyat oyunları gibi bir mega spor olayını düzenlemeye değer mi?” sorusuna ekonometrik analiz ile cevap aranmış olup elde edilen veriler sonucunda, mega spor olayları arasında yer alan olimpiyat oyunları ile kişi başına GSYİH arasındaki ilişkinin incelenmesi, bu kapsamda olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmış ülkelerde kişi başına GSYİH içindeki uluslararası turizm gelirlerinin etkisinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmanın uygulamasında, 1998-2015 yılları arasında yaz ve kış olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmış 9 ülke ile aynı yıllar arasında herhangi bir olimpiyat oyununa ev sahipliği yapmamış toplam 86 ülke için panel veri analiz yöntemi kullanılarak kişi başına GSYİH ile uluslararası turizm gelirleri arasındaki ilişki tespit edilmiştir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre, olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmış ülkelerde kişi başı GSYİH’nın uluslararası turizm gelirleri ile pozitif ve istatistiki olarak anlamlı ilişkisinin olduğunu ortaya koymuştur. Buna göre, FMOLS testine göre uzun dönemde uluslararası turizm gelirlerindeki %1 oranındaki artış, kişi başı GSYİH’da yaklaşık %0,3710 oranında artışa neden olmakta iken DOLS testine göre uzun dönemde uluslararası turizm gelirlerinin %1 artması durumunda kişi başına GSYİH’nın %0,3589 artması beklenmektedir. Benzer şekilde olimpiyat oyunlarına 1998-2015 yılları arasında ev sahipliği yapmamış ülkelere ait değişkenlere yönelik FMOLS ve DOLS testi uygulanmış olup uzun dönemde uluslararası turizm gelirlerindeki %1 oranındaki artış, kişi başı GSYİH’da FMOLS testine göre %0,2634 DOLS testine göre %0,2368 oranında artışa neden olduğu saptanmıştır. Dolayısıyla beklendiği üzere, elde edilen eşbütünleşme katsayısı olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmış ülkelere ait sonuçlara nazaran daha düşük olarak gerçekleşmiştir. Sonuç olarak, bazı turistlerin düşük maliyetli barınmanın ortadan kalkması, konaklama ve ulaşım araçlarının yetersiz olması, vandalizm, trafik sıkışıklığı nedeniyle mega spor olaylarına ev sahipliği yapan ülkelerden kaçındığı gerçeğine rağmen, olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmış ülkelerde kişi başına GSYİH içindeki uluslararası turizm gelirlerinin etkisinin/payının kayda değer şekilde daha fazla olduğu ortaya konulmuştur. Dolayısıyla mega spor olayları arasında yer alan olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapılmasının kişi başına GSYİH üzerinde olumlu etkisi olduğu tespit edilmiştir. Literatürde bazı araştırmacılar, spor olaylarına ev sahipliği yapmak için gerçekleştirilen tüm harcamaları masraf olarak sınıflandırmakta, bunun da ev sahibi ülkenin kâr etmesini zorlaştırdığını ileri sürmektedir. Finansal açıdan kar ya da zarar ile sonuçlanabilecek bir spor olayı, görüldüğü gibi kişi başı GSYİH üzerinde olumlu etki yaratabilmektedir. Bu durumu doğrulayacak şekilde, mega spor olaylarına ev sahipliği yapmak için ülkeler arasında son yıllarda artan bir rekabet görülmektedir. Dünyadaki en etkili spor olayı olan Olimpiyat Oyunları, sadece kültürel gelişimi ve sportif mal ve hizmet endüstrilerinin geliştirilmesini teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda ev sahibi ülkenin ekonomik büyümesini ve bölgesel ekonomik kalkınmayı teşvik ederek ev sahibi ülke ekonomisi üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Spor olaylarına ev sahipliği yapmak için rekabet eden ülkeler, sadece dünyanın en büyük ve en prestijli mega spor olaylarına ev sahipliği yapacak olmanın onuru ile motive olmakla kalmamakta, ev sahipliğinin, ekonomik bir avantaj getireceğine de inanmaktadır. Bu avantajlar, uluslararası turistlerin ülkeye çekilmesi ya da yapılacak etkinlikler/organizasyonlar için altyapı inşasına yönelik inşaat işleri gibi kısa vadeli olabilirken, yeni ulaşım altyapısının getireceği verimlilik gibi uzun vadeli faydalar da sağlayabilmektedir. Bunların dışında şehrin itibarının artması, yeni spor tesisleri ve açık hava tesisleri ile ortaya çıkan sağlık hissi gibi finansal olmayan faydalar da elde edilebilmektedir. Son olarak, ileride yapılacak çalışmalarda ülkelerin mevcut turizm geliri potansiyelinin modele dâhil edilerek değerlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca mega spor olaylarının sektörler üzerindeki etkileri ulusal ya da bölgesel ölçekte araştırılabilir.
Kurumsal Standartlar
(Detay Yayıncılık, 2021) Bahar, Mehmet
En basit tanımıyla “beklentiye uygunluk” diye adlandırabileceğimiz kalite anlayışı, yaşanan sanayi devrimleri ile birlikte ortaya çıkan kurumsallaşma kavramı ile işletmelerin önceleri rakiplerine üstünlük elde etme çabaları ve sonraları da geleceklerini garanti altına almak istedikleri bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. İşletmelerdeki kalite uygulamaları sayesinde ürettikleri mal ve hizmetlerde belli bir kaliteyi garanti etme imkanı bulmakta ve bu sayede tüketiciyi de yanıltmayarak pazardaki yerini sağlamlaştırabilmektedir. Kalite yönetim sistemlerinin en temel felsefesi içeriğinde barındırdığı tüm unsurlarla müşteri odaklı bir hizmetin verilmesidir. Önceleri var olan “ne üretirsek, o satılır” anlayışı kalite sistemlerinin yaygınlaşması ve uygulanması ile “müşterinin arzu ve istekleri her şeyden önemlidir” anlayışına evrilmiştir. Bu anlayış değişikliği bir yandan işletme maliyetlerini azaltırken öte yandan müşterilerin memnuniyetlerinde önemli artışlar sağlamıştır. İşletmelerin mal ve/veya hizmet üretiminde müşterileri ile yakaladıkları bu uyum sayesinde kurumsallaşmalarını da tamamlayabilmişlerdir.
UZAKTAN TURİST REHBERLİĞİ EĞİTİMİ ALANLARIN MEMNUNİYET ALGILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: KAPADOKYA ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ
(Detay Yayıncılık, 2021) Bahar, Mehmet; Cankül, Duran
Yaşanan Covid-19 sürecinde eğitim hayatının bir parçası olarak uzaktan eğitim gündeme gelmiştir. Uzaktan eğitimde karşılaşılan zorluklar ve güçlüklere rağmen pandemi sona erse bile etkilerinin uzun süre devam edeceği düşünülmektedir. Dolayısıyla uzaktan eğitimde öğrencilerin motivasyonu, derslere aktif katılımları ve başarılı olmaları için öğrenci memnuniyetinin sağlanması önem arz etmektedir. Bu doğrultuda araştırmada uzaktan turist rehberliği eğitimi alan öğrencilerin memnuniyet algılarını belirlemek amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği kullanılarak veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler, frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanarak betimlenmiş ve değişkenler açısından anlamlı bir farklılığın bulunup bulunmadığının belirlenmesi amacıyla bağımsız örneklem t testi ve varyans analizi (anova), değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek için de korelasyon analizi uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre katılımcıların en yüksek algıya sahip oldukları boyut kişisel uygunluk boyutuyken, en az algıya sahip oldukları boyut teknoloji boyutudur. Ayrıca eğitim durumuna göre etkililik, program değerlendirmesi, teknoloji, materyal, değerlendirme ve destek hizmetleri boyutlarında algı farkı olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonuçlarının literature ve uzaktan turist rehberliği eğitimi veren kurum ve kuruluşlara katkı yapması beklenmektedir.
Turizm "Gelecek" demektir.
(Genç Kitabevi, 2021) Bahar, Mehmet
Turizmin Duayenlerinden olan Avni Aker'in çeşitli zamanlarda kaleme aldığı yazıların derlenmesinden oluşan bir kitap
DESTİNASYON YÖNETİMİNDE REHBERLİKTE ALAN UZMANLIĞI
(Nobel Yayıncılık, 2021) Bahar, Mehmet; Cansu, Emrullah
Turizmin ülke ekonomileri nezdindeki önemi her geçen gün daha da iyi anlaşılması sebebiyle özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülke- lerin içinde bulundukları dar boğazdan kurtulmanın yegâne çaresi olmuştur. Bu sebeple son 40 yıldır Türkiye turizmde yapmış olduğu atılımlar nedeniyle dünyanın sayılı turizm destinasyonları arasına girmeyi başarmıştır. Elde ettiği bu başarıyı perçinlemek ve daha da ileri götürebilmek için gerek var olan turizm merkezlerini gerekse yeni açılacak bölgeleri “Destinasyon Yönetimi” mantığıyla bütüncül bir şekilde ele almalı ve ardından politika ve uygulamalarını buna uygun bir şekilde geliştirmelidir. Bu sebeple turizmin olmazsa olmazı olan konaklama işletmeciliği, seyahat işletmeciliği ve turist rehberliği ala- nında var olan sorunların ivedilikle giderilmesi çok önemlidir. Bu kapsamda 2012 yılında çıkmış olan 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nun eksikliklerinin giderilerek turist rehberliği mesleğin- de son 19 yıldır yaşanmış olan sorunları giderici ve gelecekteki potansiyel turizm yönelimlerini karşılayacak düzenlemelerin yapılması zaruridir. Her alanda olduğu gibi turist rehberliği mesleğinde de ülke turizminin ihtiyaç duyduğu “alan uzmanları” nın yetiştirilmesi bu açıdan önemlidir.
DİJİTAL ÇAĞDA KURUMSAL YÖNETİŞİM VE DÜZENLEYİCİ ÇEVRE
(ARTİKEL AKADEMİ, 2021) Nalçacıgil, Emre
Yönetişim, içeriği ve anlamı itibariyle işletme yönetimi, uluslararası ilişki ler, hukuk, kamu yönetimi ve siyaset alanlarıyla ilgili olan geniş kapsamlı bir kavramdır. Yaşanan değişim ve dönüşümlere istinaden yönetim uygulamaları ve süreçlerinde paydaşlık fikri yükselmeye başlamıştır. Buna göre yönetimin ol gusu kapalı yapı ve örgütlenmelerden çıkılarak, toplum odaklı açıklık, hesap verebilirlik, katılımcılık ve iş birliğine dayanan bir anlayış ortaya çıkmıştır. Bu anlayışın gelişiminde ise özellikle şirketlerden kaynaklanan hatalı yönetim, yol suzluk, haksız kazanç, yasadışı ve hileli işlemler vb. etkili olmuştur. Şirketlerin bu türden sorunlarda aktör olması ekonomik sistemde kırılganlıklara yol açmış, yatırımcılar ve toplum nezdinde güvensizliklere neden olmuştur.
The Future of Tourism Guidance in the Scope of Industry 4.0 and Next-Generation Technologies (REPRINT)
(Innovation and Global Issues Academy, 2021) Topsakal, Yunus; Bahar, Mehmet; Yüzbaşıoğlu, Nedim
Next-generation technologies such as robotics, the internet of things, artificial intelligence, sensors, cognitive technologies, nanotechnology, quantum computing, wearable technologies, augmented reality, intelligent signaling, and intelligent robots have led the fourth industrial revolution, often referred to as Industry 4.0. With the rapid advance of technology, most people today rely heavily on the internet to get information while traveling anywhere, because the use of technology has deeply penetrated daily life. The internet also makes travel easier and more convenient. For instance, it is possible to plan travel using smartphones and applications and at the same time meet instant travel needs as they arise. Therefore, the aim of this study is to examine tourism guidance within the scope of the super-smart tourists of the future, to determine the usage areas of next-generation technologies in the field of tourism guidance, and to give recommendations for tourism guidance in this regard.

Güncel Gönderiler