ADL - Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Öğe
    Kültürel sinerji yönetimi: Kavramsal çerçeve
    (2011) Özdevecioğlu, Mahmut; İnce Balcı, Fatma
    Değişim hızının yüksek olması, pazarın giderek genişlemesi, işgücü yapısının değişmesi gibi gelişmelerden dolayı işletmeler, kültürel sinerji yönetimi gibi farklılıkları içeren yeni yönetim yaklaşımlarına yönelmektedir. Kültürel farklılıkları sinerji kaynağı olarak gören bu yaklaşım; insan, bilgi, sistem, donanım gibi örgütteki tüm kaynakların etkin bir liderlik ile bir araya getirilmesi ve böylece daha yüksek bir enerjinin yaratılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışmanın amacı yeni yönetim yaklaşımlarından görülen kültürel sinerji yönetimi kavramını teorik olarak çeşitli yönleriyle ortaya koymak ve literatürü zenginleştirmektir. Kültürel sinerji yönetimi ile ilgili teorik altyapı, ardından gelecek ampirik araştırmalar için önem arz etmektedir. Yapılan literatür çalışmasında sinerji kavramının 10 farklı şekilde incelendiği görülmektedir. Kültürel sinerji yönetimi, bu kavramı yönetsel ve kültürel açıdan ele almaktadır. Ayrıca kültürel sinerji yönetiminin işletme seviyesinde 4 aşamalı, uygulama seviyesinde 6 aşamalı bir süreç olarak hayata geçirildiği görülmektedir. Kültürel sinerji yönetimi ile sinerjik uyum yaratmak için etkili iletişim, ortak çatışma yönetimi ve yapıcı süreçlerden faydalanılmaktadır. Çalışmada ulaşılan sonuç, kültürel sinerji yönetiminin, kültürel şok gibi birçok engelle karşılaşabileceği ancak zor da olsa uygulamay
  • Öğe
    Algılanan İçsellik Statüsünün Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Üzerindeki Etkisi
    (2011) Özdevecioğlu, Mahmut; İnce Balcı, Fatma
    Bu çalışmada, çalışanların algıladıkları içselliğin, örgütsel vatandaşlık davranışları üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla teorik kısımda henüz yeterince araştırılmayan algılanan içsellik statüsüne ve algılanan dışsallık statüsü ile arasındaki farklılığa değinilecek ardından örgütsel vatandaşlık davranışıyla olan ilişkisi açıklanacaktır. Araştırma bölümünde, algılanan içsellik statüsünün örgütsel vatandaşlık davranışı üzerindeki etkisi incelenecektir. Ayrıca ikincil amaç, çalışanların demografik özellikleri itibariyle araştırma değişkenleri arasındaki farklılıkları belirlemektir. Mersin’de Kamu ve Özel sektör çalışanları ile yapılan araştırma sonuçlarına göre algılanan içsellik statüsünün genel olarak örgütsel vatandaşlık davranışı ile pozitif yönlü bir ilişkiye sahip olduğu ve algılanan içsellik statüsünün örgütsel vatandaşlık davranışını pozitif yönde anlamlı bir biçimde etkilediği belirlenmiştir.
  • Öğe
    Çalışanların Ruhsal ve Fiziksel Sağlıklarına Yöneticilerin Cinsiyet Değişkeninin Etkisi: Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama
    (2013) Özdevecioğlu, Mahmut; Çelik, Cemile; Akın, Mahmut; İnce Balcı, Fatma
    Bu çalışmada kadın ve erkek yöneticilerin gözetiminde çalışan personelin fiziksel ve ruhsal sağlık farklılıkları ele alınmıştır. Farklılıkları belirlemek üzere Bankacılık sektöründe bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, erkek yöneticilerin gözetimi altında çalışan erkek ve kadınlarda ruhsal sağlık açısından anlamlı bir farklılık bulunmazken, fiziksel sağlıklar arasında anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Erkek yönetici gözetiminde çalışan kadınların fiziksel sağlıkları daha kötü durumdadır. Kadın yöneticilerin gözetimi altında çalışan erkek ve kadınlarda hem fiziksel sağlık hem da ruhsal sağlık açısından anlamlı farklılıklar bulunduğu belirlenmiştir. Kadın yönetici gözetiminde çalışan kadınlar hem fiziksel hem de ruhsal açıdan daha sağlıksız bir görüntü çizmektedirler.
  • Öğe
    Kamu Kurumlarındaki Fazla Çalışmaların Yazılı (Resmi) Kayıtla İspat Zorunluluğu Hakkında Yargıtay Karar Tahlili
    (2019) Yuvalı, Ertuğrul; Kantarcı, Nihan Gizem
    Yargıtay’ın 28.03.2017 tarihli kararına göre, kamu kurumunda çalışan işçiler, fazla çalışma yaptıklarını sadece yazılı (resmi) delille ispat edebilirler. Genel kural ise fazla çalışmanın yazılı- yazısız tüm delillerle ispat edilebilmesidir. İş hukuku bakımından iş sözleşmesiyle çalışan bir kişinin kamu kurumunda veya özel sektörde çalışmasının herhangi bir ayrımı yoktur. İş hukuku karma hukuk dallarındandır. Bu itibarla söz konusu yüksek mahkeme kararı eşitlik ilkesine, iş hukukunun amacına ters düşmesi nedeniyle incelenmiştir.
  • Öğe
    Aşırı İfa Güçlüğü
    (2017) Tutar, Elce
    Sözleşmeler Hukukunun en önemli ilkesi olan sözleşmeye bağlılık ilkesi uyarınca, sözleşme kurulduktan sonra meydana gelen hal ve şartlar ne olursa olsun taraflar, sözleşme ile üstlendikleri edimleri yerine getirmekle yükümlüdürler. Ancak günümüzde yaşanan ekonomik krizler sözleşmenin ifasını katlanılmaz duruma getirebilir. Böyle bir durumda sözleşmenin ifasında ısrar etmek, büyük adaletsizliklere yol açacaktır. Bu sebeple, bazı durumlarda sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da sona erdirilmesi mümkün olmaktadır.
  • Öğe
    Cezai Şartın Hukuki Niteliğini Açıklayan Görüşlerin Dönme Cezası Bakımından Değerlendirilmesi ve Dönme Cezasının Benzer Kurumlardan Farkı
    (2017) Tutar, Elce
    Hukukumuzda, sürekli olmayan sözleşme bağını, tek taraflı olarak ortadan kaldırmak kural olarak mümkün değildir. Ancak taraflar anlaşarak, her birine veya sadece bir tarafa, belli bir bedel ödemek şartıyla sözleşmeden serbestçe dönme hakkı tanıyabilirler. İşte buna "dönme cezası" denir.Dönme cezası, cezai şartla ilgili hükümler arasında düzenlenmekle beraber, cezai şarttan farklıdır. Cezai şart, sözleşmenin borçlu tarafından ihlali halinde, alacaklının talep edeceği bir edimdir. Oysa dönme cezasının fonksiyonu ise, borçlunun ifa zamanında veya daha önce, dönme cezasını ödeyerek asıl edimi ifa yükümlülüğünden kurtulmasıdır. Bu nedenle dönme cezası, cezai şartın diğer türlerinin aksine borçlu lehine bir sözleşmedir. Buna rağmen yakın ilgisi sebebiyle cezai şarta ilişkin hükümler arasında düzenlenmiştir.
  • Öğe
    Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a Göre Mesafeli Sözleşmeler ve Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı
    (2018) Tutar, Elce
    Günümüzde, teknolojik gelişmelerin hızla ilerlemesi ile birlikte internet üzerinden yapılan satışlarının arttığı görülmektedir. Uygulanan yöntemler tüketiciler aleyhine olmaya başlayınca, birçok hukuk düzeninde bu alanda düzenlemeler yapılmıştır. İlk olarak Avrupa Birliği'nde 20 Mayıs 1997 tarihinde "Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunması" isimli direktifin çıkarılması sağlanmıştır. Ülkemizde ise, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun" ile tüketicileri koruyan hükümler getirilmiştir. En Önemli koruma, mesafeli sözleşmelerde tüketiciye cayma hakkının tanınmasıdır. Yani tüketici, hiçbir gerekçe göktermesizin ve caza ödemeksizin on dört gün içerisinde sözleşmeden cayabilmektedir.
  • Öğe
    Hizmet (İş) Sözleşmesinin Geçersizliğinin Türk Borçlar Kanunu ile Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Çerçevesinde Değerlendirilmesi
    (2018) Tutar, Elce
    Geçersizlik, bir sözleşmede tarafların istediği hukuki hüküm ve sonuçların meydana getirilemediği bütün durumlardır.Bir hukuki işlemde kurucu unsurlardan birinin yokluğu, sözleşmenin kesin hükümsüzlüğüne neden olur. Geçersiz bir işsözleşmesinin sonucu, TBK m.394/f.3 hükmü ile düzenlenmiştir. Toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğü konusunda ise,6356 sayılı Kanun sadece yetki belgesi alınmadan toplu iş sözleşmesi yapılması halini (m.45’te) düzenlemiştir. Diğerhükümsüzlük halleri, Türk Borçlar Kanunu’nun genel ilkeleri esas alınarak değerlendirilecektir.
  • Öğe
    Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Eseri Şahsen İfa Borcunun İstisnaları ile Birlikte Değerlendirilmesi
    (2018) Tutar, Elce
    Çalışmamızın konusu, eser sözleşmesinde yüklenicinin eseri şahsen meydana getirmeveya kendi yönetimi altında başkasına yaptırma borcudur.Türk Borçlar Kanunu’nun 471. maddesine göre, “Yüklenici, meydana getirilecek eseridoğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür.Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa,işi başkasına da yaptırabilir”.Madde metninden de anlaşılacağı üzere, yüklenici meydana getirilecek eseri ya doğrudandoğruya kendisi yapmak ya da kendi yönetimi altında başkalarına yaptırmakzorundadır. Yüklenicinin eseri bizzat meydana getirme borcu, TBK. m. 83 hükmündekiborcun herkes tarafından ifa edilebileceğine dair genel kuralın bir istisnasıdır.