ÇGL - Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Öğe OKUL ÖNCESİ KURUMLARDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLERİN BAKIŞ AÇISIYLA KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ: FENOMENOLOJİK BİR ARAŞTIRMA(2024) Sunman, Gözde; Turgut, Saadet İremBu araştırmanın amacı okul öncesi kurumda çalışan öğretmenlerin kadın girişimciliğine yönelik bakış açılarını ortaya koymaktır. Yöntem olarak fenomenolojik tasarım benimsenmiştir. Araştırmanın evrenini Nevşehir ili okul öncesi kurumlarda çalışan öğretmenler oluşturmaktadır. Okul öncesi kurumda çalışan 10 kadın öğretmenle yapılan görüşmelerden elde edilen nitel veriler analize dahil edilmiştir. Yarı-Yapılandırılmış görüşme tekniği ile kadın girişimciliğine yönelik görüş ve algılarını belirlemek için okul öncesi öğretmenlerden açık uçlu sorular ve “metaforlar” kullanılarak bilgi toplanmıştır. Toplanan veriler tematik içerik analiz yöntemiyle bilgisayar destekli nitel veri analizi programı MAXQDA üzerinde analiz edilmiştir. Yapılan içerik analizinin bulgularına göre, öğretmenlerin kadın girişimciliğine yönelik algıları “Kadın Girişimciliğine Yönelik Algılar” ana temasında “Girişimcilik Kavramının Anlamı”, “Kadın Girişimciliğinin Anlamı”, “Kadın Girişimciliğinin Avantajları ve Dezavantajları”, “Öğretmen Kimliğinin Yanında Girişimciliğe Yönelik Düşünce”, “Mesleki Deneyimlerin Girişimciliğe Etkisi” ve “Metaforlar” olmak üzere altı alt temada toplanmıştır. “Metaforlar” odağında; katılımcıların girişimciliğe yönelik benzetme yapmaları istenmiş ve “heyecan”, “yağmur”, “ayçiçeği”, “güneş”, “mevsimler”, “kartopu”, “kitap” ve “gök gürültüsü” temaları ön plana çıkmıştır.Öğe YENİ NESİL DADI: MEDYA!(Bolu Abant İzzet Baysal Eğitim Fakültesi Dergisi, 2023) Bozer, Cansu; Erden, ŞuleBu araştırmanın amacı, okul öncesi dönemdeki çocukların toplumsal cinsiyet algılarında medyanın rolüne ilişkin ebeveynlerinin ve öğretmenlerinin bakış açılarının incelenmesidir. Bu sebeple araştırmacı çocukların toplumsal cinsiyet algılarına yönelik medyanın rolüne ilişkin ebeveynlerin ve öğretmenlerin bakış açılarını keşfetmek, deneyimlerini ortaya koymak ve analiz etmek amacıyla, araştırma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik yaklaşım olarak planlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, amaçlı ölçüt örnekleme yöntemiyle seçilen 2 okul öncesi eğitim kurumundan her anaokulu için 8’er ebeveyn ve çocuklarının bir öğretmeni olmak üzere toplamda 32 ebeveyn ve iki öğretmen oluşturmuştur. Bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış ve bu formda, ebeveynlere ve öğretmenlere, çocukların toplumsal cinsiyet algılarına yönelik medya rolüne ilişkin gözlemlerinin neler olduğunu, çocukların söylem ve davranışlarını nasıl yorumladıklarını nasıl yönlendirdiklerini belirlemeye yönelik sorular sorulmuştur. Görüşmelerden elde edilen verilerden uygun tema, kod oluşturularak içerik analizi yapılmıştır. Bu çalışmanın önemli sonuçlarından biri ebeveynlerin çocukların toplumsal cinsiyete yönelik medyanın rolüne işaret eden davranışlarına yanıtlarında ataerkilliğin varlığı saptanmıştır. Diğeri ise öğretmenlerin, öğrencilerini cinsiyet eşitliğine dayalı bir eşitlikçi bir düşünme biçimi oluşturma çabasında oldukları saptanmıştır.Öğe Ergenlerin Akran Zorbalığı Algıları ile Öğretmenlerin Akran Zorbalığına İlişkin Tutumlarının İncelenmesi(Mehtap MORKAN ŞAHİN, 2023) Morkan Şahin, Mehtap; Aral, NerimanBu araştırmada, ergenlerin akran zorbalığı algıları ile öğretmenlerin akran zorbalığına yönelik tutumlarının analiz edilmesi hedeflenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu; Sakarya’daki merkez ilçelerde bulunan Mesleki Teknik Anadolu Liselerine devam eden 303 ergen ve 150 öğretmenden meydana gelmektedir. Çalışmanın verilerini toplamak için Genel Bilgi Formu’ndan, Akran Zorbalığı Belirleme Ölçeği Ergen Formu’ndan ve Okul Zorbalığına İlişkin Öğretmen Tutumları Ölçeği’nden faydalanılmıştır. Analiz sürecinde betimsel istatistikler, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis Testi ve Spearman Korelasyon analizi gibi istatistiksel yöntemler kullanılmıştır. Sonuç olarak; ergenlerin cinsiyet, zorbalığa uğramaları, zorbalık yapmaları, akademik başarılarını algılamaları ile akran zorbalığı arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Öğretmenlerin cinsiyet ve yaşı ile okul zorbalığına ilişkin öğretmen tutumları arasında anlamlı farklılık saptanmıştır. “Okul Zorbalığına İlişkin Öğretmen Tutumları Ölçeği”nin önemsemez ve insancıl alt boyutları ile “Akran Zorbalığı Belirleme Ölçeği Ergen Formu”nun fiziksel ve sosyal izolasyon alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur.Öğe The perceptions of early childhood children and parents towards children's participation rights: ‘Yes, I and I Disagree!’(Wiley, 2021) Aydilek Çiftçi, Münire; Yücesan, YaseminIn this study, the primary purpose is to analyse early childhood children's and their parents’ perceptions towards ‘children's participation rights. Accordingly, this study applies a phenomenology model pattern which is one of the qualitative research approaches. Fifteen children between 48 and 72 months and one of the parents (mother or father) participated in this study. The semi-structured interview technique was selected to collect data. Content analysis was applied to analyse the data, and specific codes and themes were created. The findings obtained from data analysis were discussed with the participation ladder proposed by Roger Hart.Öğe Üniversite Öğrencilerinin Depresyon, Sosyal Medya Bağımlılığı ve Akademik Motivasyonları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Çizgi Kitabevi, 2021) Uzun, İsmail Berat; Uğur, Ahmet; Kuşcu, ÖzdenBu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin depresyon, sosyal medya bağımlılığı ve akademik motivasyon puanlarının arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu Selçuk Üniversitesi, çocuk gelişimi bölümde okuyan 320 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma verileri Beck Depresyon Ölçeği, Akademik Motivasyon Ölçeği ve Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği ile araştırmacılar tarafından hazırlanan katılımcı bilgi formu aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde anova testi, kruskal wallis h testi ve pearson momentler çarpımı kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde sosyal medya bağımlılığı ile depresyon arasında pozitif orta düzeyde anlamlı bir ilişki gözlenmiştir. Ayrıca depresyon sınıf düzeyi, bölüme isteyerek gelme ve yaş değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaşırken akademik motivasyon puanları yaş ile sınıf düzeyine göre değişmediği sonucuna ulaşılmıştır bunun yanı sıra üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılık puanları yaş ve sınıf düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmıştır.Öğe Okul Psikolojik Danışmanlarının Psikolojik Danışma Öz Yetkinlikleri İle İkincil Travmatik Stres Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Milli Eğitim Bakanlığı, 2021) Bağcı, Bilge; Uğur, Ahmet; Çalık, Esra; Uzun, İsmail Berat; Başıbeyaz, İbrahim HalilBu araştırmanın yapılmasındaki amaç devlet okullarında çalışan psikolojik danışmanların psikolojik danışma öz yetkinlikleri ile ikincil travmatik stresleri arasındaki ilişkileri ortaya koymaktır. Araştırmanın örneklemini, kartopu ve kolay örnekleme yöntemi ile çevrimiçi ortamlarda hazırlanmış formları dolduran 219 okul psikolojik danışmanı oluşturmaktadır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından hazırlanmış ³Katılımcı Bilgi Formu´, ³Psikolojik Danışma Öz Yeterlik Ölçeği´ ve ³İkincil Travmatik Stres Ölçeği´ aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde ³Pearson Korelasyon Analizi´, bağımsız örneklemler için kullanılan ³t Testi´ ve ³Kruskal Wallis Testi´ kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde okul psikolojik danışmanlarının ikincil travmatik stres puanları, psikolojik danışma öz yeterliğinin toplam puanı ve onun üç alt boyutu olan ³oturum yönetmeye ilişkin öz yeterlik´, ³yardım becerileri öz yeterliği´, ³psikolojik danışma sürecindeki zorluklara ilişkin öz yeterlik´ ile negatif yönlü anlamlı ilişkilere sahiptir. Ayrıca psikolojik danışma öz yeterliği ve alt boyutları cinsiyet, hizmet yılı ve psikolojik danışma uygulaması yaparken danışmanların kendilerini yakın hissettikleri psikolojik danışma kuramlarına göre anlamlı farklılıklar gözlenmiştir. Araştırma bulguları bu bağlamda tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.Öğe Yabancı Uyruklu Öğrencilerle Çalışan Psikolojik Danışmanların Öz Yeterlilikleri İle Çok Kültürlülük Algıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Milli Eğitim Bakanlığı, 2021) Uğur, Ahmet; Çalık, Esra; Bağcı, Bilge; Uzun, İsmail BeratBu araştırmanın amacı, okul psikolojik danışmanlarının çok kültürlülük algıları ile psikolojik danışma öz yeterlikleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırmanın örneklemini, Türkiye’nin farklı bölgelerinde görev yapan 209 okul psikolojik danışmanı oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri “Çok Kültürlülük Algı Ölçeği” ve “Psikolojik Danışma Öz Yeterlik Ölçeği” aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde “t testi”, “Kruskal Wallis testi”, “Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi testi” kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde okul psikolojik danışmanlarının çok kültürlülük algıları psikolojik danışma öz yeterliği toplam puanı ve tüm alt boyutlarıyla pozitif yönlü anlamlı ilişkiye sahiptir. Buna ek olarak okul psikolojik danışmanlarının çok kültürlülük algıları yabancı uyruklu öğrencilerin kültürleri hakkında bilgi edinme isteğine göre anlamlı düzeyde farklılaşırken cinsiyet, görev yaptıkları kademe, yakın hissedilen psikolojik danışma kuramına, yabancı uyruklu öğrenciyle çalışma durumuna göre farklılaşmamaktadır. Ortaya çıkan sonuçlar alan yazın çerçevesinde tartışılmıştır.Öğe The effect of creative drama activities in early childhood on the executive functions of children(Taylor & Francis, 2020) Aydilek Çiftçi, Münire; Aykaç, MurtazaIn this study, it is aimed to reveal the effect of creative drama activities implemented in early childhood on the executive functions of children who are between 60 and 72 months old. The study is designed as quasi experimental study with pretest and posttest control group. In the class determined as the experimental group, 18 drama sessions, which are planned according to the learning outcomes improving executive functions, were implemented. In the study, to evaluate the executive functions of the children The Map Task, Camel- Dwarf Game and Tower of London Test were used as data collection tools. A meaningful difference was observed in the executive functions of forward memory and the backward memory, inhibition, problem solving and cognitive flexibility of the children in the experimental group that the creative drama activities were implemented.Öğe Sağlık Personeli Adaylarının Psikolojik Yardım Almaya İlişkin Tutumlarının İncelenmesi(2020) Hoşoğlu Kama, RumeysaBu araştırmada sağlık personeli adaylarının psikolojik yardım almaya ilişkin tutumlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Kapadokya Üniversitesinin farklıbölümlerindeöğrenimgörentoplam512 sağlık personeli adayı oluşturmuştur. Ölçek formunu eksik veya hatalı doldurduğu tespit edilen 13 öğrenci araştırma dışı bırakılmış, böylelikle araştırma 499 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların 348'i kız, 151'i erkek öğrencidir. Araştırmada veriler Psikolojik Yardım Almaya İlişkin Tutum Ölçeği-Kısa Formu ve araştırmacı tarafından hazırlananKişiselBilgiFormukullanılarakelde edilmiştir. Araştırmanın sonuçları, araştırmaya katılan sağlık personeli adaylarının psikolojik yardımalmayailişkintutumlarınıncinsiyeteve gerekli olduğunu düşündükleri takdirde, hastalarını bir ruh sağlığı uzmanına sevk etmelerine göre anlamlı ölçüde farklılık gösterdiğini, yaşamlarının büyük bir kısmını geçirdikleri yere ve bir ruh sağlığı uzmanından psikolojik yardım hizmeti alıp almamalarına göre ise anlamlı ölçüde farklılık göstermediğini ortaya koymuştur. Elde edilen sonuçlar ilgili literatüre dayanarak tartışılmıştır.Öğe The Predictive Roles of Positivity, Forgiveness and Religious Attitudes on Subjective Happiness(2020) Fırıncı-Kodaz, Aynur; Hoşoğlu, Rumeysa; Vural-Batık, Meryem; Yılmaz-Bingöl, TuğbaThe aim of this study was to determine the relationships among positivity, forgiveness, religious attitudes and subjective happiness on university students. The current study has been conducted in correlational design. The participants of the study consisted of 798 university students who were studying at different universities in Turkey. Participants completed the questionnaire packet including four different scales: subjective happiness scale (SHS), positivity scale (PS), forgiveness scale (FS) and Ok-religious attitude scale (ORAS). Pearson correlation analysis and hierarchical regression analysis were used to analyse the obtained data. The results indicated that positivity and forgiveness predicted subjective happiness significantly, and collectively accounted 22% of the variance of subjective happiness. However, according to the results, religious attitude did not significantly predict subjective happiness. The results obtained from the research were discussed in a light of related literature and several suggestions were made.Öğe Lisede Öğrenim Gören Ergenlerin Bağlanma Stillerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi(2021) Uzun, İsmail Berat; Kuşcu, Özden; Uğur AhmetBu araştımanın amacı lisede öğrenim gören ergenlerin bağlanma stillerine ait puanlarının kardeş sahibi olma durumuna göre değişimini incelemektir Araştırmanın çalışma grubunu 2020-2021 öğretim yılında Konya ili Selçuklu ilçesi, Adil Karaağaç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Selçuklu Öztekinler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Bosna Hersek Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde bulunan 14-18 yaş aralığındaki yansız olarak seçilmiş 276 birey oluşturmaktadır. Öğrencilerin bağlanma stillerini belirlemek amacıyla 3 boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın alt denencelerini test etmek amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanan katılımcı bilgi formu uygulanmıştır. Verilerin analizinde One-Way ANOVA, Khruskal Wallis H ve bağımsız örneklemler için t testi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları incelendiğinde yalnızca kaçınan bağlanma alt boyutunun kardeş sahibi olma durumuna ve kardeş sayısına göre farklılaştığı ve kardeş sahibi olmayanların kaçınan bağlanma puanlarının kardeş sahibi olan bireylerden daha yüksek olduğu görülmüştür. Bağlanma stillerine ait puanlar kardeş cinsiyetine göre farklılaşırken, anne ve babanın birlikte yaşama durumuna göre değişmediği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Hastanede Görev Yapan Çocuk Gelişimcilerin Mesleki Benlik Saygıları İle Yaşam Doyumu Düzeylerinin Farklı Değişkenlere Göre İncelenmesi(2021) Kuşcu, Özden; Uzun, İsmail BeratBu araştırmanın amacı, kamu hastanelerinde görev yapan çocuk gelişimcilerin mesleki benlik saygıları ile yaşam doyum düzeylerinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye’nin çeşitli illerinde kamu hastanelerinde görevini sürdürmekte olan ve araştırmaya gönüllü katılım sağlayan 65 çocuk gelişimci araştırmanın çalışma grubunu oluşturmuştur. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmaya dahil olan çocuk gelişimcilere, kişisel bilgi formu, Yetim (1993) tarafından uyarlanan “Yaşam Doyumu Ölçeği” ile Arıcak (1999) tarafından geliştirilen “Mesleki Benlik Saygısı Ölçeği” çevrimiçi form halinde ulaştırılarak veriler toplanıp analiz edilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda çocuk gelişimcilerin mesleki benlik saygısı ile yaşam doyumu arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki görülmemiştir. Araştırmada hastanede görev yapan çocuk gelişimcilerin mesleki benlik saygısı ve yaşam doyumu düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığı analiz edilmiştir.Öğe Psychological Resilience and Positivity as Predictors of Self-Efficacy(2019) Yılmaz Bingöl, Tuğba; Vural Batık, Meryem; Hoşoğlu, Rumeysa; Fırıncı-Kodaz, AynurThe purpose of this study is to examine the relationship between self-efficacy, a concept that has an important role in human life, and different demographic variables and the predictive roles of psychological resilience and positivity on self- efficacy. The research was carried out with 844 students studying at four different universities in provinces of Istanbul, Samsun, Bursa and Ankara in Turkey. Participants completed the questionnaire packet including the General Self- Efficacy Scale, the Brief Psychological Resilience Scale, the Positivity Scale and a personal information form. The analyses of the data were carried out via SPSS 20. The results showed that the female subjects tended to report lower self-efficacy than the males and participants living in cities and high income participants reported higher self-efficacy than the participants living in villages or small towns and the low income participants. Additionally, it may be stated that the participants who perceived their parents as democratic, negligent and protective reported higher levels of self-efficacy than those who perceived their parents as authoritarian. The results also indicated a moderate positive relationship between psychological resilience and self-efficacy, and a low positive correlation between self-efficacy and positivity. Psychological resilience and positivity were found to be important predictors of self-efficacy.Öğe Üniversite Öğrencilerinin Romantik İlişkilerinde Kıskançlıkla Başa Çıkma Biçimlerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi(2019) Hoşoğlu, Rumeysa; Sevim, SeherBu araştırmada üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerinde kıskançlıkla başa çıkma biçimlerinin cinsiyete, aldatılma durumuna, ilişki sayısına ve ilişki süresine göre anlamlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmada betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılında Ankara Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde öğrenim gören, en az altı aydır romantik bir ilişkisi olan 527 gönüllü üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmada veriler Kıskançlık Karşısında Gösterilen İletişim Tepkileri Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Araştırmanın sonuçları üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerinde kıskançlıkla başa çıkma biçimlerinin cinsiyet, aldatılma durumu ve ilişki sayılarına göre anlamlı olarak farklılaştığını; ilişki süresi açısından ise anlamlı bir farklılık olmadığını göstermiştir. Elde edilen sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.Öğe Kıskançlık Karşısında Gösterilen İletişim Tepkileri Ölçeği’nin Türkçe Uyarlaması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2018) Hoşoğlu, Rumeysa; Sevim, SeherBu araştırmada, Kıskançlık Karşısında Gösterilen İletişim Tepkileri Ölçeği’nin (KKGİTÖ) Türk kültürüne uyarlanması amacıyla ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Araştırma değişik üniversitelerde öğrenim gören ve en az altı aydır romantik bir ilişkisi olan 436 gönüllü üniversite öğrencisi ile yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ile incelenmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda üç boyut (Yapıcı iletişim, Yıkıcı-Kaçıngan iletişim, Rakip odaklı iletişim) altında toplanan 11 faktörlü bir yapı elde edilmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda uyum indekslerinin kabul edilebilir düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmış (x2/sd = 3.33; RMSEA = .073; CFI = .92; IFI = .92; RFI = .87; SRMR = .096 ve NNFI = .91) ve ölçeğin üç boyutlu yapısı doğrulanmıştır. Yapılan benzer ölçekler geçerliği çalışmasında KKGİTÖ ile İlişki Durum Belirleme Ölçeği (İDBÖ) arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Yapıcı iletişim için r = .21, Yıkıcı-Kaçıngan iletişim için r = -.34 ve Rakip odaklı iletişim için r = -.20). Ölçeğin üç boyutu için Cronbach alfa iç tutarlılık katsayıları Yapıcı iletişim için 0.84, Yıkıcı-Kaçıngan iletişim için 0.85 ve Rakip odaklı iletişim için 0.90’dır. Analizler sonucunda, KKGİTÖ’nin evli olmayan bireylerin romantik kıskançlık karşısında gösterdikleri iletişim tepkilerini belirlemede geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğuna karar verilmiştir.Öğe Öz-Anlayış Düzeyi ile Yaşam Doyumu Arasındaki İlişki: Otomatik Düşüncelerin Aracı Etkisi(2020) Hoşoğlu, RumeysaBu araştırmada üniversite öğrencilerinin öz-anlayış düzeyleri ile yaşam doyumları arasındaki ilişkide otomatik düşüncelerin aracı etkisi incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 166 kadın, 120 erkek toplam 286 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmada veriler Öz-Anlayış Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği ve Otomatik Düşünceler Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Veriler betimsel analizler, Pearson Korelasyon Testi ve Yapısal Eşitlik Modeli Analizi ile incelenmiştir. Sonuçlar öz-anlayış ile yaşam doyumu arasında pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki, öz- anlayış ile otomatik düşünceler ve otomatik düşünceler ile yaşam doyumu arasında negatif yönde anlamlı ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Araştırma kapsamında test edilen modelde, yaşam doyumunu ölçmek amacıyla kullanılan Yaşam Doyumu Ölçeğinin her maddesi “yaşam doyumu” örtük değişkeni için birer gözlenen değişken olarak ele alınmıştır. Otomatik düşünce düzeylerini belirlemek amacıyla kullanılan Otomatik Düşünceler Ölçeğinin her alt boyutundan elde edilen toplam puanlar “otomatik düşünceler” örtük değişkene ait gözlenen değişken olarak modele alınmıştır. Araştırmada “öz-anlayış” örtük değişkeni için Öz-Anlayış Ölçeği tek boyutlu bir yapıda olduğundan parselleme yöntemi ile üç parsel atanmıştır. Model testinde iki aşamalı bir yaklaşım tercih edildiğinden dolayı, önce modele ait olan ölçüm modeli test edilmiş, sonra test edilmek üzere ortaya konan yapısal model test edilmiştir. Analiz sonucunda ortaya çıkan modelin veri seti ile iyi uyuma sahip olduğu ortaya konmuştur. Sonra yapısal model testi yapmıştır. Yapılan analiz sonucunda modelin veri seti ile iyi uyuma sahip olduğu belirlenmiştir. Yapısal modelin test edilmesinden sonra aracılık ilişkilerin test edilmesi aşamasına geçilmiştir. Ki-kare Farklılık Testi sonucuna göre öz-anlayıştan yaşam doyumuna giden yolun çıkarılması modelde anlamlı bir bozulma olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak elde edilen veriler, öz-anlayış ile yaşam doyumu arasında otomatik düşüncelerin kısmi aracı etkisinin olduğunu göstermiştir. Elde edilen bulgular literatüre dayanarak tartışılmıştır.Öğe Investigating Mobile Phone Addiction in High School Students(Turkish Green Crescent Soc, 2019) Hoşoğlu, RumeysaThis study intends to reveal the relationships between high school students' mobile phone addiction and their levels of self-esteem and loneliness. The general survey method has been applied in the research. The study group consists of 502 volunteer students studying in five high schools in Samsun's provincial center during the 2017-2018 academic year. Of the students participating in the study, 272 are female and 230 are male. The study data have been collected using the Mobile Phone Addiction Scale, the Rosenberg Self-Esteem Scale, the UCLA Loneliness Scale, and a personal information form. The Kolmogorov-Smirnov test has been used to test whether the data obtained in the study have normal distribution. The t-test has been used for independent groups in order to reveal the differentiating circumstances of cell phone addiction according to gender, and correlation analysis has been conducted to determine whether a relationship exists between cell phone addiction and their levels of loneliness and self-esteem. Additionally, Cohen's d value has also been calculated to determine the effect size. The results of the study reveal students' levels of mobile phone addiction to differ significantly in terms of gender, no significant relationship to exist between mobile phone addiction and loneliness, and a significant relationship to exist between self-esteem and mobile phone addiction. In the direction of the obtained results, evaluating individuals' self-esteem levels in the context of guidance and psychological counseling services for preventing and treating mobile phone addiction in secondary education institutions is thought to play an important role.Öğe Öğretmen Adaylarında Psikolojik Sağlamlık(2018) Hoşoğlu, Rumeysa; Fırıncı-Kodaz, Aynur; Yılmaz Bingöl, Tuğba; Vural Batık, Meryem; Vural Batık, MeryemBu araştırmada öğretmen adaylarının psikolojik sağlamlık düzeylerinin cinsiyete, aile gelir duru-muna, algılanan anne-baba tutumuna ve yaşamın büyük kısmının geçirildiği yere göre anlamlı ola-rak farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Araş-tırmanın çalışma grubunu, 2017-2018 eğitim öğretim yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören, 423 gönüllü öğ-retmen adayı oluşturmuştur. Araştırmada veriler Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Araştırmanın sonuçları, öğretmen adaylarının psikolojik sağlamlık düzeyle-rinin cinsiyete ve aile gelir durumuna göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiğini; algılanan anne-baba tutumu ve yaşamın büyük kısmının geçirildiği yere göre ise anlamlı bir farklılık oluşturmadı-ğını ortaya koymuştur. Elde edilen sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.