SBKYL - Yüksek Lisans Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Listeleniyor 1 - 20 / 77
Öğe Türkiye’de Kadın Seçmenlerin Oy Verme Davranışı Bağlamında Siyasal Katılımını Etkileyen Unsurlar: Nevşehir İli Örneği(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) GENÇ, ÖmürBu araştırmada, Nevşehir ilinde yaşayan 18 yaş ve üzeri kadınların oy verme davranışlarını etkileyen faktörler incelenmiştir. Araştırma, partinin ideolojisi, lider ve aday cinsiyeti, sosyal çevre ve demografik değişkenler gibi çeşitli unsurların kadınların oy verme tercihleri üzerindeki etkilerini belirlemeyi amaçlamaktadır. İlişkisel tarama modeli kullanılarak yürütülen bu çalışmada, anket yoluyla toplanan veriler analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, kadınların oy verme davranışlarının çok boyutlu bir yapıya sahip olduğunu ve bu davranışların sosyal çevre, ideolojik duruş, ekonomik güvenlik ve cinsiyet eşitliği gibi faktörlerden etkilendiğini göstermektedir. Kadınlar, partilerin politikalarını değerlendirirken, toplumsal cinsiyet eşitliği, sosyal adalet, ekonomik güvenlik ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konuları dikkate almaktadır. Araştırma, siyasi partilerin kadın seçmenlere ulaşırken bu çok boyutlu yapıyı göz önünde bulundurmasının ve kadın haklarına, toplumsal eşitliğe ve sosyal politikalarına yönelik hassasiyetlerini artırmasının önemini vurgulamaktadır.Öğe Türkiye’de Sosyal Belediyecilik Anlayışı Bağlamında Dezavantajlı Gruplara Yönelik Uygulamalar: Pursaklar Belediyesi Örneği(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) ŞAHİN DamlaKarar organları seçim ile oluşturulan belediyeler, yerel halkın müşterek ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan en önemli yerel yönetim kuruluşlarındandır. Farklı kültürel özellikler taşıyan yerel halkın müşterek ihtiyacı ise, sosyal belediyecilik faaliyetlerinin geliştirilmesi ve kültürel entegrasyonun sağlanmasıdır. Bu sebeple, belediyelerin son dönemlerdeki en önemli idari reformu, sosyal belediyecilik hizmetlerini iyileştirmeye ve geliştirmeye çalışmaktır. Yerel yönetimlerin gerçekleştirmek istediği sosyal politika uygulamaları, sosyal belediyecilik kavramı ile ilintilidir. Sosyal belediyecilik ise en genel hâli ile vatandaşın yaşam kalitesini arttırmaya, sosyal adaleti ve sosyal refahı sağlamaya yönelik projeler geliştirmek ve uygulamaya çalışmak olarak tanımlanmaktadır. Sosyal belediyeler, sosyal devletin yerel yönetimlerdeki temsilcileri olarak nitelendirilebilir. Bu çalışmada, sosyal belediyecilik anlayışı kapsamında dezavantajlı gruplar, kuramsal ve kavramsal boyutları ile ele alınmıştır. Çalışmanın temel amacı ise sosyal belediyeciliğin uygulamadaki görünümünü dezavantajlı gruplar açısında analiz etmektir. Uygulama ise, Ankara ili Pursaklar ilçesi özelinde gerçekleştirilmiştir.Öğe 2019 Yerel Seçimlerinde Yeni Medya Araçlarının Siyasal Propaganda Aracı Olarak Kullanılması: Ankara Büyükşehir Belediyesi Seçimleri Örneği(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) GENÇ, ŞefikBu çalışmayla siyaset ve iletişim disiplinlerinin ortak noktası olarak bilinen siyasal iletişim kavramının ele alınarak günümüz koşullarında siyasal iletişimin en önemli araçları arasında yer alan sosyal medyanın propaganda aracı olarak kullanımına ilişkin bilgilere yer verilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda 2019 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını koyan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Özhaseki ve Millet İttifakı adayı Mansur Yavaş’ın Twitter üzerinden seçim sürecinde paylaştığı görsellere ve Facebook ve Instagram gibi diğer sosyal medya platformlarında yer alan içeriklere ilişkin genel bilgilere yer verilmiştir. Twitter adlı sosyal medya platformunun genel olarak siyasi amaçlı bir yapıda olması nedeniyle araştırmada her iki adayın paylaşımları farklı propaganda türleri kapsamında incelenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda beyaz propaganda faaliyetini Mansur Yavaş’ın daha fazla yaptığı tespit edilmiştir. Adayların ekonomik propaganda faaliyetlerine bakıldığında sosyal medya üzerinden eşit paylaşım yaptıkları tespit edilmiştir. Adayların siyasal propaganda faaliyetlerine bakıldığında sosyal medya üzerinden Mansur Yavaş’ın daha çok paylaşımda bulunduğu tespit edilmiştir. Adayların kültürel propaganda faaliyetlerine bakıldığında sosyal medya üzerinden Mehmet Özhaseki’nin daha çok paylaşımda bulunduğu tespit edilmiştir. Adayların gri propaganda faaliyetlerine bakıldığında sosyal medya üzerinden Mansur Yavaş’ın daha çok paylaşımda bulunduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak her iki adayda sosyal medyayı hem siyasi iletişim aracı hem propaganda aracı hem de seçim kampanyalarının duyurulması için tercih ettikleri söylenebilir.Öğe Yeni Kamu Yönetimi Bağlamında Yerel Yönetimlerde Dönüşüm(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) GÜR, Umut RojyarGünümüzde, Türk kamu yönetiminde hem merkezî hem de yerel düzeyde daha kapsamlı reformlar görülmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, geleneksel kamu yönetiminin etkin olmadığı yerlerde yerel yönetimlerin nasıl bir değişim sürecinden geçtiğini ve bu süreçte ne tür değişimlere ihtiyaç duyulduğunu göstermektir. Çalışmanın amaçlarından biri de yeni kamu yönetimi, kamu değeri yönetimi, dijital çağ yönetişimi ve neo-weberyen devlet anlayışlarının Türk kamu yönetimi değişim ve arayışları üzerindeki etkisini belirlemektir. Çalışma, kapsamlı bir literatür taraması ile betimleyici ve açıklayıcı bir nitel araştırma yöntemi kullanarak gerçekleştirilmiştir. İlk olarak, konuyla ilgili makaleler, tezler ve kitaplar araştırılmıştır. Ardından, çalışmanın temelini oluşturmak için ilgili yasal düzenlemeler, faaliyet raporları, kalkınma planları, stratejik planlar ve ilgili kurumların web siteleri ve diğer kaynaklar incelenmiştir. Elde edilen verileri işlemek için içerik analizi kullanılmıştır. Bu süreçte toplanan veriler titizlikle incelenmiştir ve yorumlanmıştır. Bu kapsamda, çalışmada ilk olarak kamu yönetimi kavramı ele alınmış olup daha sonrasında geleneksel kamu yönetimi anlayışı hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Ardından yeni kamu yönetimi anlayışı incelenerek, yeni kamu yönetimi anlayışı ile ortaya çıkan yönetişim kavramına ve yerel yönetimlere değinilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, kamu yönetiminde yeni eğilimlerin yerel yönetimlere etkisi detaylı bir şekilde incelenmiştir. Araştırmanın son bölümünde yeni anlayışlar bağlamında yerel yönetimlerde dönüşüm konusu detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu bölümde söz konusu dönüşüm ile katılım, kamu hizmetleri ve yerel yönetimler arasındaki ilişkiler incelenmiştir.Öğe Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Eğitiminde Etik Ve Etik Algılama Düzeyi: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Örneği(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) BAŞIBÜYÜK ÖzlemBu araştırma, Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü öğrencilerinin mezuniyet sonrasında finans sektöründe çalışacakları göz önüne alınarak, etik ve etik algılama düzeylerinin belirlenmesini amaçlamaktadır. Araştırmanın temel hedefi, gelecekte bankacılık sektöründe kariyer yapmayı düşünen aday öğrencilerin etik algılarını ve etik davranma niyetlerini çeşitli değişkenler çerçevesinde inceleyerek aralarındaki anlamlı ilişkileri tespit etmektir.Öğe Muhammed MENDERES DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) ŞAHİN, Birkan1950 seçimleri, Türk siyasetinde önemli bir dönemin başlangıcını işaret etmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin uzun süren iktidarının sona ermesi ve Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi, Türkiye'nin siyasi yönünde kritik bir değişikliğe yol açtı. Bu dönem, Türkiye'nin dış politika ve siyasi evrimini anlamak açısından önemlidir. Bu çalışmada, 1950-1960 döneminde Türkiye'nin dış politikasını ve siyasi gelişiminin incelenmesi amaçlanmıştır. Adnan Menderes'in Başbakanlık dönemi, Türkiye'nin dış ilişkilerinde önemli değişikliklere neden oldu. Türkiye, II. Dünya Savaşı sonrasında Atatürk'ün tarafsızlık politikasından uzaklaşıp, Sovyet tehdidi ve ekonomik zorluklarla başa çıkabilmek amacıyla ABD ve Batı'ya yaklaştı. NATO'ya katılım ve ABD ile stratejik iş birliği, Türkiye'nin Batı ittifakına güçlü bir şekilde entegre olmasını sağladı. Menderes, bölgesel ittifaklar kurma girişimlerinde bulundu, ancak Arap Milliyetçiliği ve liderlik iddiaları, Ortadoğu'da ABD destekli bir paktın oluşumunu engelledi. Kıbrıs Sorunu, Türkiye'nin dış politikasında önemli bir rol oynadı. Türkiye, Kıbrıs'ın statüsünün korunması adına aktif bir rol üstlendi, ancak iç politikadaki olaylar ve Kıbrıs meselesindeki tıkanıklıklar, Türkiye'nin uluslararası alanda zor durumda kalmasına neden oldu. Menderes'in ABD ile ilişkileri geliştirmeye yönelik Sovyetler Birliği'ne yaklaşımı, ABD ile ilişkileri olumsuz etkiledi ve 27 Mayıs Askeri Darbesi'ne yol açtı. Darbenin ardından Türkiye, askeri yönetimle birlikte ABD ile güçlü bir bağ kurdu. Bu dönemin dış politika tercihleri, günümüz Türk dış politikasının temelini oluşturan faktörleri anlamak açısından önemli bir perspektif sunar. ABD ile ekonomik yardımlar, ulusal güvenlik taahhütleri ve modernleşme hedefi, Türk dış politikasının evriminde belirleyici unsurlardır. Ancak, darbeler ve siyasi belirsizlikler, Türkiye'nin demokratik gelişimini ve dış politika tutumlarını etkilemiştir.Öğe Türk Siyasal Kültürü Liderlik Kavramı Üzerine Bir İnceleme(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) ESEN, Fatıma NurBu araştırma, sosyoloji ve siyaset bilimi disiplinlerinde kültür, siyasal kültür ve liderlik kavramlarını içeren bir çalışma olarak nitelendirilebilir. Türk siyasal kültürü, uzun bir tarihsel süreç boyunca çeşitli dinamiklerin etkisi altında şekillenmiştir. Bu bağlamda, kültürel içerik liderlik anlayışından toplumsal normlara kadar geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Araştırmanın genel amacı, toplumun kültürel dinamiklerini, siyasi sistemlerin işleyişini ve bireylerin siyasi lider tercihlerini anlama çabasını kapsayan geniş bir perspektif sunmaktır. Kültür kavramı, farklı coğrafyalarda ve tarihsel bağlamlarda şekillenir ve çeşitli yaklaşımlar tarafından incelenmiştir.Öğe Endüstri 4.0 teknolojilerinin kamu yönetiminde verimlilik ve hizmet kalitesi üzerindeki etkileri(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) NENEM, FatihEndüstri 4.0, kamu yönetiminde büyük bir dönüşüm ve yenilik dönemini başlatmıştır. Dijital teknolojilerin entegrasyonu, verimlilik ve kaliteyi artırarak kamu hizmetlerini daha etkili hale getirmektedir. Bu değişimin araştırılması, kamu hizmetlerinin etkinliği ve verimliliği üzerindeki etkilerini anlamak açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlmada çalışmanın amacı Endüstri 4.0 teknolojilerinin kamu yönetimindeki etkilerini inceleyerek bu teknolojilerin kamu hizmetlerinin verimliliği üzerindeki katkılarını değerlendirmektir. Bu doğrultuda, çalışmada sistematik derleme yöntemi kullanılarak literatür taraması yapılmış ve mevcut dijital uygulamaların kamu yönetimine etkileri analiz edilmiştir. Çalışmanın sonuçları, Endüstri 4.0 teknolojilerinin kamu yönetiminde önemli iyileştirmeler sağladığını ve hizmet kalitesini artırdığını göstermektedir. Ayrıca, Endüstri 4.0’ın kamu yönetiminde işgücünün dijital yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini göstermektedir. Dijital dönüşüm süreçlerinin etkili bir şekilde yönetilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesini artırarak kamu yönetiminde yeni bir standart oluşturmaktadır. Dijital teknolojilerin kamu hizmetlerinde entegrasyonu, kamu işgücünün dijital becerilerini geliştirerek, daha etkin ve verimli bir hizmet sunulmasını sağlamaktadır.Öğe Sosyal Belediyecilik Uygulamaları: Konya Büyükşehir Belediyesi(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) BAYRAM EbruGünümüzde küreselleşmeye bağlı olarak artan göç ile insanların gereksinimleri zamanla değişim göstermiştir. Bu süreçte gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yönetim politikalarının yenilenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Merkezi yönetimin sorumluluğunda olan yerlerin yerel yönetimler tarafından ihtiyaçların yerinden tespitinin sağlanmasına yönelik kanunlar ile sosyal politikaların uygulanması gerektiği üzerinde durulmuştur. Türkiye’de 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyük Şehir Belediye Kanunu ile Merkezi Yönetimden Yerel yönetime “Sosyal Belediyecilik” faaliyetlerinin yasal olarak uygulanması konusunda yetkiler verilmiştir.Öğe Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Kamu Politikası Yaklaşımında Kadın Yöneticilerin Etkisi Nevşehir Örneği(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) KAYA, AlevToplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımının küresel düzeyde oldukça sıcak bir konu olduğu günümüzde, cinsiyetlerin ataerkil sistem içindeki belli kalıp yargılara sıkıştırılarak yönlendirilmesi ve herkesin bu sisteme uymasının beklenmesi çağımızın en karmaşık problemlerinden birisi olarak varlığını sürdürmeye devam etmesine sebep olmaktadır. Tartışmaların odağında olan “toplumsal cinsiyet” kavramı, önce kavramsal olarak kendini doğru açıklamayı daha sonrada eşitlik yaklaşımıyla geleneksel sistemi değişime zorlamayı hedeflemektedir. Bu amaç doğrultusunda değişimin öncülerinin en çok ayrımcılığa maruz kalan kesim olan kadınlardan oluştuğu görülmüştür. Kadınların karar mekanizmalarındaki aktif temsilinin, toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımına hizmet edebilecek kamu politikalarının üretilmesindeki rolü oldukça önemli olmaktadır. Erkek egemen sistemin dayattığı ayrımcı tutumlardan sıyrılarak yeni bir bakış açısı kazanmak, tüm alanlarda herkesin eşit hak ve imkanlara sahip olarak yaşamasını mümkün kılabilmenin kadın yöneticilerin politika üretmede aktif olması ile eş değer olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çalışma, kamusal alanların düzenini sağlayacak kamu politikalarının cinsiyet eşitliği perspektifinde ele alınmasına kadın üst düzey yöneticilerin katkısını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Literatüre önemli katkılar sunacak olan bu tez çalışmasına 2023 yılında Nevşehir’de çeşitli kamu kurumlarında görev yapan 17 üst düzey kadın yöneticiyle görüşme yapılmış, veriler tam yapılandırılmış derinlemesine görüşme yöntemi ile elde edilmiş ardından tematik olarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda kadın üst düzey yöneticilerin bulundukları pozisyonlarda cinsiyetçi yaklaşımlara maruz kaldığı ve bulundukları konuma ulaşılmasında birtakım zorlukların yaşandığı ortaya çıkmıştır. Kamu politikası üretme noktasında aktif rolü olması beklenen kadın yöneticilerin kendilerini yetkisiz görerek kamu politikası üretmedikleri, üretilen kamu politikalarının uygulayıcı olarak kendilerini konumlandırdıkları sonucu elde edilmiştir. Araştırmanın teorik ve pratik katkıları ile önerileri tartışılmıştır.Öğe Farklı İdeolojiler İle Yönetilen Büyükşehir Belediyeleri Kent Konseylerinin Yönetişim Uygulamaları Yönünden Karşılaştırılması: İzmir Ve Bursa Örneği(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) Şirin, OktayYönetişim kavramı, başlangıçta özel sektörde ortaya çıkmış ve daha sonra kamu sektöründe değişimi ve hesap verebilirliği etkileyerek uygulanmaya başlanmış bir yönetim yaklaşımıdır. Yönetişim, küresel, ulusal ve yerel yönetimlerde, şeffaf, adil ve performans odaklı bir yapı oluşturarak karar alma süreçlerine vatandaşların aktif katılımını hedefler. Bu yapı, az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeyi amaçlar. Ancak, sürdürülebilir kalkınma yalnızca küresel önlemlerle gerçekleştirilmesi zor bir hedeftir. Bu nedenle, küresel, ulusal ve yerel düzeyde, ülkelerin ihtiyaçlarına uygun programlar oluşturularak yönetişimin başarıyla uygulanabileceği bir yapı kurulabilir. Bu bağlamda çalışmada küresel, ulusal ve yerel bakımdan sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması amacıyla yönetişimin uygulama alanları ve unsurları incelenerek yönetişimin yerel yönetimlerdeki etkinliği araştırılacaktır.Öğe Kamu Diplomasisi Bağlamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başbakanlığı(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2024) Şahin, Elif ŞeydaKamu diplomasisi yaklaşımının ve bunu dış politika kapsamında uygulayan kurumların hem ülkemizde hem de dünyada önemi giderek artmaktadır. İletişim ve bilgi teknolojisinin olanakları geliştikçe, bilgi düzeyi yüksek kamuoyu oluşmakta, kişiler sosyal medyayı ve diğer araçları kullanarak söz sahibi olmayı talep etmektedirler. Kamu diplomasisi bir ülkenin kendi siyasi düşünceleri ve amaçları doğrultusunda başka bir ülkenin vatandaşlarını ve aydınlarını etkilemeye çalıştığı bir süreçtir. Bu yaklaşıma göre ülkeler ulusal amaçları ve hedeflerine ulaşmak için doğru olan bilgileri yayarak kamuoyunu şekillendirmeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmada iletişim ile kamu diplomasi değerlendirilerek, kamu diplomasisi kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yaptığı stratejik iletişim faaliyetleri ele alınmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak literatür taraması yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı oluşturmaktadır. Bu çalışmada içerik analizine göre ilk bölümde kamu diplomasisi kavramı ele alınmış, uygulama alanları ve kitle iletişim araçları tanımlanarak detaylı bilgiler verilmiştir. Ayrıca bu bölümde Türkiye’deki kamu diplomasisi aktörleri ve uygulamalarına değinilerek CİB’in kavramsal çerçevesine de yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın faaliyetleri ve sosyal medya kullanımı ile ilgili bilgiler verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise Türkiye’de kamu diplomasisi çalışmaları değerlendirilmiş olup, CİB’in diğer kuruluşlar ile ilişkisi incelenerek yaptığı kamu diplomasisi faaliyetleri ele alınmıştır.Öğe Kamu Kurumlarında Mali Denetim ve Mali Denetimde Bilişim Teknolojilerin Kullanılması(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) Tunç, YakupTürk kamu yönetimini ve kontrolü, 1927-2003 yılları arasında 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu ile yapılmaktayken, 2003 yılında kabul edilip yürürlüğe giren 5018 Sayılı Kanun ile 1050 Sayılı Kanun yürürlükten kalkmış ve Türk kamu yönetimi ve kontrolün yapısı değişmiştir. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile kamu yönetimi ve denetimi sisteminin yapısı ve işleyişi, kamu bütçelerinin hazırlanması, uygulanması, mali işlemlerin muhasebeleştirilmesi, raporlanması ve mali kontrollere ilişkin düzenlemelerle köklü değişimler yaşanmıştır. 5018 sayılı Kanun ile kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanılması, hesap verebilirlik ve mali saydamlık ilkeleri önemli görülmüştür. 5018 sayılı Kanun, hem mali disiplini sağlamak hem de dünyadaki değişimi sağlamak amacıyla hazırlanmış olup, reform niteliğinde bir düzenleme olarak görülmektedir.Öğe İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığının 2021 Yılında Pendik ve Kartal İlçelerinde Meydana Gelen İkamet Yangınlarının Karşılaştırılması(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) Ağar, EyüpAfet ve yangınlar meydana geldiği alandaki etkileri sebebiyle birçok maddi ve manevi hasar oluşturmakta ve can kaybına yol açabilmektedir. Özellikle yangın meydana geldikten sonra yangına zamanında müdahale edilmesi istenilen bir durumdur. Kontrol altına alınması mümkün olan yangınlarda müdahale edecek olan itfaiye ekiplerinin hızı, zamanlaması, çevre ve coğrafi koşullar ve yangının tipi yangın sırasındaki can ve mal kaybı düzeyini belirleyen unsurlardır. Dolayısıyla yangınlarda can ve mal kaybının önüne geçilebilmesi için mevcut itfaiye amirliklerinin makine, teçhizat ve araçların her an hazır olması, eğitimli personelin ve eylem planlarının hazır olması gerekmektedir. Ülkemizin en kalabalık şehri olan İstanbul ilinde gerçekleşen bu çalışmada, 01.01.2021-31.12.2021 tarihleri arasında Kartal ve Pendik ilçelerinde gerçekleşen ikametgâh yangınlarının genel durumu, sayısı, aylara göre yangın çıkış nedenleri, bu iki ilçedeki ikametgâh yangın sayıları, ikametgâh yangınlarına karşı alınan tedbirler ve müdahale aşamasında kullanılan araç ve ekipmanın neler olduğu ve bunların ikametgâh yangınlarını nasıl etkiledikleri incelenmiştir.Öğe Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesinde Yönetimin Rolü, Kapadokya Örneği(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) ÖZKAN, ZeynepGünümüzde ülkelerin ekonomik yapılarında en önemli çarpan etkisi yaratan sektör turizmdir. Ekonomiye yaptığı etkinin gücü nedeniyle çevre üzerinde oluşturduğu tahribat pek dikkate alınmamıştır. Geçmişten gelen kültüre saygı duyan, geleneklerle bağlantılı değerleri koruyan ve nesiller arası adaleti gerçekleştiren sürdürülebilir turizm sayesinde bu tahribat önlenmiştir. Yönetim kavramının literatürde kullanılması ile birlikte her alanda olduğu gibi turizm sektöründe de tartışmalar ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda araştırmanın amacı otel işletmecilerinin ve yöre halkının algılarına göre sürdürülebilir turizmin geliştirilmesinde yönetimin rolünün incelenmesidir. Araştırma, durum araştırması olarak desenlenmiştir. Araştırmanın nicel verileri Ürgüp, Göreme ilçelerinde ve Mustafapaşa köyünde bulunan 50 otel işletmecisinden GSTC Endüstri kriterlerindeki göstergelere göre hazırlanan anket yöntemi ile toplanmış, SPSS 23.0 versiyonu ve Excel programları ile analiz edilmiştir. Araştırmanın nitel verileri ise T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kapadokya Alan Başkanlığı yetkililerinden ve her ilçenin yerel halkından 10 kişiden yine yukarıda bahsedilen kriterlere göre hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formuna dayalı olarak toplanmış ve içerik analizi ile analizi gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin birlikte kullanılmasını yöntem edinen, ‘karma araştırma yöntemi’ yani açıklayıcı desen çalışması (explanatory) ele alınmıştır. GSTC Endüstri kriterlerindeki sürdürülebilirlik göstergelerinden yönetim yapısı ve çerçevesi izleme ve raporlama kapsamında oluşturulan raporun web sitesinde yayımlanmadığı ancak kısmen raporun paydaş katılımını davet ettiği belirlenmiştir. Otel işletmelerinin GSTC Endüstri kriterlerindeki sürdürülebilirlik göstergelerinin karşılaştırılması sonucunda, olumsuz geri bildirimlere yönelik düzeltici eylemlerin olduğu, sürdürülebilirlik iddialarının da gerçeği yansıttığı ve çevresel etki değerlendirmesinin yapıldığı kriterleri ile ilgili otel yöneticilerinin görüşlerinin farklılık gösterdiği anlaşılmıştır.Öğe Dünden Bugüne Türkiye’de Kamu Denetçiliği,(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) NAZLI, SezerDevletlerin en üstün güç olarak kontrol edilebilmesi ihtiyacı denetleme kurul veya kurumlarını ortaya çıkarmıştır. Nitekim ‘‘Güçler Ayrılığı’’ ilkesi ile bu denetimin sağlanmasının yanında Ombudsmanlık Kurumları’nın da gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu çalışmanın önemi Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Türkiye’de demokratikleşmeye katkısının neler olabileceğini ortaya çıkaracaktır. Amacı ise Kamu bürokrasisinin etkili kullanılabilmesi için oluşturulan Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, tarihsel gelişimi ve dünyada ki farklı örnekler ile Türkiye’de uygulanabilirliğinin denetlenmesidir. Çalışmanın hipotezi ise Türkiye’de genç ve gelişmekte olan bir kurum olarak Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, devletin büyümesi ve birçok alanda geniş yetkilere sahip olması ile birlikte bürokrasinin ortaya çıkması ve bu durumun sonucu olarak vatandaşın hukuki süreçlerini etkileyen idarenin hukuka uygun olmayan eylem ve işlemlerine karşı korumayı hedeflediğini göstermektedir.Öğe Kamu Görevlileri Etik Kurulunun Türkiye Üzerindeki Rolü(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) TURGUT, Güllü MerveKamu yönetimi, devletin yapı ve işleyişiyle ilgilenen geniş bir disiplindir. Geleneksel kamu yönetimi yaklaşımı 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın son çeyreğine dek yönetim sistemine ilişkin temel ilke ve fikirleri ortaya koyan yaygın yönetim anlayışı olmuştur. Geleneksel kamu yönetiminin en belirgin özelliği, yönetim anatomisine odaklanmasıdır ve bu çerçevede kurumsal yapılar, ikincil unsurlar olarak kabul edilmiştir. Ancak 1980'li ve 1990'lı yıllara gelindiğinde, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede yönetimsel paradigmalarda önemli değişiklikler gözlemlenmiştir. Katı ve bürokratik yönetim anlayışı, esnek ve piyasa odaklı yönetim anlayışına evrilmiştir. Bu yeni kamu yönetimi anlayışı, 1980'lerde Türkiye'de popülerleşerek Turgut Özal döneminde hayata geçirilmiştir. Bu yaklaşımın getirdiği değişiklikler, yönetimde çok yönlü dönüşümleri beraberinde getirmiştir. Bu dönüşümle birlikte, merkezîyetçi olmayan, daha az hiyerarşik ve piyasa odaklı bir yönetim anlayışı benimsenmiştir. Ayrıca, kamu alanlarında etik uygulamaların yaygınlaşmasını teşvik eden bu anlayış, Türkiye'de 25 Mayıs 2004'te yayımlanan 5176 sayılı Kanun ile Kamu Görevlileri Etik Kurulunun kurulmasını sağlamıştır. Kurul, etik değerlerin kamu idarelerinde benimsenmesi ve uygulanmasını teşvik etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu tezin amacı, etik kavramının kamu yönetimi ile ilişkisini incelemek, geleneksel kamu yönetimi anlayışından yeni kamu yönetimi anlayışına geçiş sürecini aydınlatmak ve Kamu Görevlileri Etik Kurulunun 2020, 2021 ve 2022 yılları arasındaki faaliyet çalışmalarını ortaya koyarak Kurulun yeni kamu yönetimi anlayışı çerçevesinde kamu idareleri üzerindeki rolünü ortaya koymaktır. Bu çalışma esnasında literatür tarama yöntemine başvurulmuştur.Öğe Siyasi Sembolizm Örneği Olarak Ayasofya(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) KOCAHASANOĞLU, FatmaBu çalışma Ayasofya’nın Türk siyasal hayatındaki sembolik değerini ve işlevini siyasi sembolizm bağlamında analiz etmeyi amaçlamaktadır. Türk siyasal hayatında törenler, milli bayramlar, modern kaideler, ulusal dil, kişi kültü vb. unsurlar akla ilk gelen sembollerdendir. Tarihte Ayasofya da önemli bir sembolü ifade etmektedir. Siyasal alanda semboller çoğu zaman siyasal ve ideolojik değerleri meşrulaştırmada bir araç olarak görülürler ve siyasi çıkarları içeren bir işleve sahiptirler. Bu sebeple semboller siyasal alanda siyasi erkler tarafından inşa edilebilirler. Siyasal semboller algı oluşturmak, fikri ve hareketi temsil etmek, kimliği ve politikayı meşrulaştırmak gibi amaçlar için kullanılırlar. Semboller popüler bir unsur olarak metalaşabilir, ideolojik etkilerle kabullerin ve retlerin yansımalarını açıklayabilir ve de geleceği geçmiş üzerinden kurarak kuvvetli bir romantizm oluşturabilirler. Bu çalışmada Ayasofya siyasal gücün ve siyasal ideolojinin kendini yoğun bir biçimde hissettirdiği bir siyasi sembol olarak ele alınmaktadır. Tarihsel süreç incelendiğinde siyasal bakımdan Ayasofya’nın değişen statüsüyle, Osmanlı Dönemi (cami), Erken Cumhuriyet Dönemi (müze) ve AK Parti Dönemi (cami) olmak üzere üç döneme tanıklık ettiği görülmektedir. Bu dönemlere yönelik incelemelerle amaçlanan Türk siyasal hayatında Kemalizm’in karşısına konumlanan siyasal İslam’ın mücadelesinde siyasi bir sembol olarak Ayasofya’nın durumunu anlaşılır kılmaktır.Öğe Çin Toplumu ve Konfüçyüsün Ruhu: Devlet ve Toplum Etkileşiminin Psikoantropolojik Ve Tarihsel Köökenleri ÜÜzerine Bir İnceleme(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2022) Şevik, Ali EmreGünümüzde, toplumlara öözgü sosyal-kültürel yapıların, insan topluluklarının gelis?imsel macerasmacerasından kööken aldıg?ı, insanın ontolojik ihtiyaçlarını gidermek amaçlı çevreyle, içinde yas?adıg?ı grupla ve dig?er insan gruplarıyla etkiles?iminin dog?al sonucu olarak olus?tug?u genel kabul göörmektedir. Çalıs?mamızda, genis? uzak dog?u cocog?rafyasındaki merkez toplulug?a -yani Çin’e- ait devlet mekanizmasının olus?umunu sag?layan tarihsel ve psikoantropolojik süreçler, böölge topluluklarının ilksel olus?um ve düs?ünsel yapılarının tarihsel gelis?imi üzerinden ele alınmaya çalıs?ılarak incelenmis?tir. Bu deg?erlendirmeyi olabildig?ince objektif kılabilmek amacıyla ilgili cog?rafyadaki insan topluluklarının tarihsel süreçte birbirleriyle ve çevreyle etkiles?imleri, merkeze Çin Toplumu alınarak, Çin insanının kendine öözgü zihin yapısı, bu zihin yapısının ürünü temel düs?ün ürünleri ve böölgenin öözgün kültürel varlıg?ı incelenerek deg?erlendirilmeye çalıs?ılmıs?tır. Uzak dog?u cocog?rafyasında, tarihsel süreç içerisinde ve sonuç olarak günümüzde, sosyal ve siyasal yapılara, ilgili toplumlardaki bireysel ve toplumsal kültürel farklılıkların, bu farklılıkların ortaya çıkıs?ında temel rolü oynayan zihin yapısının olasolası etkileri, mevcut sosyal yapının olus?umu üzerine tarihsel süreçte yaptıg?ı etkiler incelenerek günümüz Çin’ini, toplumunu ve kurumlarını, hangi zihinsel sürecin neden-sonuç bag?lamında rasyonel temelleriyle olus?turdug?u analiz edilmeye çalıs?ılmıs?tır. Çin toplumu yapısı, bireye ait unsurlardan, toplulug?un olus?um dinamiklerine uzanan genis? kültürel ve tarihsel perspektifle çözümlenerek, betimlenmeye çalıs?ılmıs?tır. Bu ug?ras?ıda, temel faktöör olarak, Çin İnsanı’nın kendine öözgü zihin yapısıyla kars?ımızda belirdig?i g öörülerek, Çin İnsanı’nın kendine öözgü düs?ün ddünyası üzerinden, günümüz Çin’ine ait sosyal ve idari yapının farklı boyutlarıyla ortaya konmasının, öörtüs?türülmesinin mümkün olup olmadıg?ı irdelenmis?tir. Çin Toplumu’nun düs?ün alanındaki temel ürünü kabul edilen KonfKonfüçyüs ög?retisinden hareketle, Çin’in tarihsel ve kültürel yapısının olus?umu ve döönüs?ümünde esas üretici-döönüs?türücü fakt öör olan Çin İnsan’ının zihin yapısı üzerinden, vi Çin Toplumu tarihsel gelis?imi-döönüs?ümüyle analiz edildig?inde, nihayetinde; Modern Çin’in, Çin İnsanı’nın temel düs?ün ürünü KonfKonfüçyüs Ög?retisi üzerinden günümüzde de betimlenebilir oldug?u, bööylece Konfüçyüs Ög?retisinin, bas?ka bir deyis?lele KonfKonfüçyüs’ün Ruhu’nun,nun, ModernModern Çin’in halen temel sosyal itici gücünü olus?turmakta oldug?unun ileri sürülebileceg?i sonucuna ulas?ılmıs?tır.Öğe Türkiye’nin Göç Sorunu ve Afgan Göçmenlerin Durumu(Kapadokya Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, 2023) Diker, Osmanİnsanların çeşitli sebeplerle yaşadıkları bölgeyi terk ederek başka yaşam alanlarına yerleşmesi olarak tanımlanan göç, geçtiğimiz yıllarda özellikle Orta Doğu’da meydana gelen savaş atmosferi sebebiyle giderek hızlanmıştır. Türkiye’de başta Suriye olmak üzere bu göçlerden ciddi anlamda etkilenmiş ve etkilenmeye de devam etmektedir. Ancak Türkiye’ye göç gerçekleştiren tek etnik grup Suriyeliler değildir. Uzun yıllardır Taliban sebebiyle ciddi bir savaş veren ve bu sebeple yaşadıkları bölgeyi terk ederek komşu ülkelere göç etmek zorunda olan Afganlılar da bunun bir parçası olmuştur. Geçiş ülkesi olarak görülen Türkiye üzerinden Avrupa'ya göç etmeyi planlayan bu göçmenler, bekledikleri gibi kolay bir şekilde göç edemeyince Türkiye’de kalmak durumunda kalmıştır. Gerçekleşen bu göçler neticesinde Türkiye'de sosyal, kültürel, politik pek çok açıdan çeşitli sorunlar meydana gelmiştir. Yaşanan bu sorunlar karşısında çeşitli göç politikaları düzenlense de tam olarak yeterli verim alınamamıştır. Bu tezin temel amacı da Türkiye’ye cumhuriyet döneminden itibaren gerçekleşen göçler ve bu göçlerin nedenleri ile göç sonrası alınan tedbirleri incelemek Afgan vatandaşların Türkiye’ye göç etme sebeplerini ele almak, göç sonrasında karşılaştıkları zorlukları incelemek ve bu zorluklara yönelik alınan ve getirilebilecek çözüm önerileri sunmaktır. Bu araştırmanın hazırlanmasında betimsel araştırma yönteminden faydalanılmıştır.