Sonuç Raporları
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Listeleniyor 1 - 20 / 27
Öğe Bakliyat Unlarının ve Aquafabanın Glutensiz ve Vegan Kek Üretiminde Kullanımının İncelenmesi(2025) Özer, Ezgi Demir; Gençağ, Burcu Sarı; Kütahneci, Elif; Özer, Cem OkanTüketicilerin beslenme alışkanlıklarındaki değişim ve çevresel duyarlılığın artması, glutensiz ve vegan ürünlere olan ilgiyi önemli ölçüde artırmıştır. Bu doğrultuda gerçekleştirilen proje kapsamında, yaygın olarak tüketilen keklerin üretiminde hayvansal bileşenler yerine alternatif içeriklerin kullanımı araştırılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Çalışma sürecinde, gluten hassasiyeti, yumurta alerjisi veya vegan beslenme tercihi olan bireyler için uygun formülasyonlar geliştirilmiştir. Ayrıca, farklı bakliyatlardan elde edilen unların buğday ununa alternatif olarak kullanılabilirliği değerlendirilmiş ve fonksiyonel özellikleri açısından incelenmiştir. Proje çıktılarına göre, nohut aquafabasının köpürme kapasitesi ve stabilitesi mercimek aquafabasına göre daha yüksek bulunmuş, bu da keklerin daha yumuşak dokuya ve daha iyi duyusal kabul edilebilirliğe sahip olmasını sağlamıştır. Fizikokimyasal analizler, nohut aquafabasının nem tutmayı artırarak sertliği azalttığını, mercimek bazlı formülasyonların ise daha sakızımsı ve düşük kabul edilebilirlik gösterdiğini ortaya koymuştur. Elde edilen bulgular, nohut aquafaba ve ununun, glütensiz ve vegan kek üretimi için umut verici ve sürdürülebilir alternatifler sunduğunu göstermektedir. Proje sonucunda, özel beslenme ihtiyaçlarına hitap eden, sürdürülebilir ve besin değeri yüksek kekler geliştirilmiş; aynı zamanda genellikle atık olarak değerlendirilen haşlanmış bakliyat suları için yeni bir kullanım alanı oluşturulmuştur. Bu çalışma, gıda kaybı ve israfını azaltmaya yönelik yenilikçi bir yaklaşım sunarak çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamıştır.Öğe 12-17 Yaş Aralığındaki Spor Yapan ve Yapmayan Ergenler İle Bağımlılık Öyküsü Bulunan Ergenlerin Beyin Dokularının Hacimsel Değişimler Açısından İncelenmesi(2023) Temircan, ZekeriyaBu çalışmada; 12-17 yaş aralığında spor yapan, yapmayan ve madde bağımlılığı öyküsü bulunan ergenlerin beyin dokularında meydana gelen hacimsel değişimlerin beyin MR görüntüleri ile karşılaştırılarak saptanması amaçlanmıştır. Katılımcılardan elde edilen beyin MR görüntüleriyle, ergenlerin spor yapıp-yapmama durumunda ve madde bağımlılığı durumunda beyin makro ve mikro yapılarında meydana gelen hacimsel değişimler incelenmiştir. Çalışmada; 10 kişi düzenli spor yapanlardan, 10 kişi normal bireylerden ve 10 kişi en az bir yıl kadar metamfetamin/amfetamin bağımlılık öyküsü bulunan ergenlerden elde edilen beyin MR görüntüleri, Matlab tabanlı Statistical Parametric Mapping 12 ve web tabanlı volBrain yazılımları ile ayrı ayrı incelenmiştir. Böylece her bireyin beynindeki loblarda ve diğer sahalarda (gri ve beyaz cevher, cerebrospinal sıvı hacmi, cerebellum ve alt yapıları, subcortical bölgeler = nuc. accumbens, amygdala, nucleus caudatus vs, cerebral ve cerebellar cortex cerebri kalınlıkları ile alt yapıları gibi) meydana gelen hacimsel değişiklikler karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak metamfetamin kullanan ergenlerin özellikle subkortikal beyin hacim oranlarında spor yapanlara ve yapmayanlara göre artış gözlemlenmiştir. Her ne kadar beynin kortikal bölgelerinde artış gözlemlenmemiş olsa da metamfetamin kullanan bireylerin subkortikal bölgelerinde ki hacimsel değişim bu bireylerin sosyal beceri, sosyal biliş, hafıza, öğrenme ve hatırlama gibi fonksiyonlarında olumsuz sonuçlara yol açacağı belirtilmektedir. Spor yapan ve yapmayan bireylerin beyin MR sonuçlarında herhangibir anormalliğe rastlanılmaması beklenen bir durum olsa da bu bulguları somut bir şekilde bu çalışmaya ile ortaya koymak alan yazına yeni bulgular eklenmesine yardımcı olmuştur.Öğe Kapadokya Üniversitesi Bilişim Sistemi ve Uygulamalarına Dair Kullanıcı ve Yetkilendirme İşlemlerinin Bir Remote Authentication Dial-in User Service (RADIUS) Sunucusu Aracılığıyla Merkezî ve Güvenli Hâle Getirilmesi ile Bunun Üniversite Kullanıcı Yönetim Sürecine Etkilerinin Belirlenmesi(2024) Keskin, Ümit; Cingil, İsmail; Dal, Ekrem; Çakır, DidemBu projede, üniversitelerde kullanılan farklı sistemler üzerindeki kullanıcı hesaplarının tek bir sistem üzerinden yönetilebilmesi amacıyla açık kaynak kodlu RADIUS (Remote Authentication Dial-In User Service) sisteminin kurulması amaçlanmıştır. RADIUS, kullanıcı kimlik doğrulama, yetkilendirme ve hesap yönetimi (AAA: Authentication, Authorization, Accounting) işlemlerini merkezi bir yapıda yönetmeyi mümkün kılan bir protokoldür ve Üniversite ortamında çeşitli bilişim sistemleri ve ağ hizmetlerinin artmasıyla birlikte, bu sistemler üzerindeki kullanıcı hesaplarının ve erişim yetkilerinin yönetimi giderek daha karmaşık hale gelmiştir. Bu nedenle, tüm bu süreçlerin daha etkin ve güvenli bir şekilde yönetilebilmesi için RADIUS sisteminin kurulması ve değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Proje iki ana başlık altında yürütülmüştür. İlk olarak, RADIUS sisteminin kurulması amacıyla gerekli donanım ve yazılım bileşenleri temin edilerek, Mustafapaşa Kampüsü’ndeki laboratuvarlarda kurulmuştur. Bu aşamada, bir RADIUS sunucusu ile ilgili donanım ve ağ bileşenleri kurulmuş ve gerekli konfigürasyonlar tamamlanmıştır. Bu süreçte donanım ve yazılım bileşenlerinin uyumu ve sistemin stabil çalışması sağlanmıştır. Ayrıca, ağ performansı üzerinde yapılan incelemelerde kullanıcı yetkilendirme süreçlerinde iyileşme gözlemlenmiştir. İkinci aşamada, RADIUS sistemi üniversite bünyesindeki çeşitli sistemlerle entegre edilmiştir. Bu sistemler arasında Active Directory ve Öğrenci İşleri Otomasyonu bulunmaktadır. Her bir sistemle yapılan entegrasyon süreçlerinde, RADIUS sisteminin entegrasyon kabiliyeti, entegrasyon sürecinde harcanan efor ve zorluk derecesi, entegrasyon sonrası kullanıcılara yönelik etkiler ve elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Bu süreçte, merkezi bir yetkilendirme sisteminin üniversite genelinde güvenliği artırdığı ve yönetim süreçlerini kolaylaştırdığı tespit edilmiştir. Merkezi bir RADIUS sistemi sayesinde, kullanıcı yetkilerinin belirlenmesi ve denetlenmesi süreçlerinde standardizasyon sağlanmış ve ağ üzerindeki tüm erişim denemeleri merkezi olarak kayıt altına alınmıştır. Bu durum, olası güvenlik ihlallerinin tespit edilmesini kolaylaştırmış ve üniversite ağındaki güvenlik seviyesini artırmıştır.Öğe KABİN EĞİTİM SETİ GELİŞTİRİLMESİ(2024) Odabaşoğlu, Şener; Temel, Ramazan; Kırteke, Emre; Kekeç, Emin Tugay; Gençağ, Mustafa SametHavacılık, emniyeti temel alan bir sektör olması nedeniyle havayolu firmaları, çalışanlarının eğitimini en öncelikli faaliyetlerden biri olarak görmektedir. Gerçekleştirilen uçuşların ve genel olarak tüm hava operasyonlarının emniyeti, personellerinin eğitimlerine bağlıdır. Dolayısıyla, havada olağanüstü olayların meydana gelmesi durumunda, yolcuların uçaktan güvenli ve zamanında tahliyesi uçuş ekibinin sorumluluğundadır. Olağanüstü ve kritik durumlarda doğru müdahaleler, yüksek kaliteli eğitimler almayı gerektirir. Kabin memurlarının en önemli görevleri, kritik bir durumda uçağın zamanında ve güvenli bir şekilde tahliyesini sağlamaktır. Bunu ciddi bir zorluk yaşamadan yapabilmek için talimatlara uymak, yetkin eğitimler almak ve simülasyonlardan geçmek zorundadırlar. Yapılan araştırmalar, öğreniminin en etkili öğretim şeklinin deneyimsel/pratik eğitim olduğunu göstermiştir. Bununla beraber gerçekçi koşullar altında tekrarlanan eğitimin, gerçek bir acil durum sırasında kabin ekibinin yaşadığı stres miktarını azalttığı bilinmektedir. Çünkü stres, kriz durumunun üstesinden gelmek için algılanan gerekli yetkinlik ile kişinin yeterliliğinin iç imajı arasındaki bilinçsiz karşılaştırmadan kaynaklanmaktadır. Böylece, eğitimde ilave gerçekçilik, kursiyerlerin acil durumla başa çıkma konusunda güvenlerine katkıda bulunmaktadır. Bu kapsamda, kabin memuru adaylarına sınıf ortamında öğretilen acil durum prosedürleri hakkında bilgi ve bu prosedürleri gerçekçi bir eğitim ortamında aktarılmasını temin için kabin eğitim seti geliştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu eğitim seti ile sivil havacılık kabin hizmetleri öğrencilerimizin eğitimlerinin verimini artırılmış ve uçak içerisinde yaşayacakları durumları simüle ederek deneyim kazanmaları sağlanmıştır. Bununla beraber UGMB, HEE ve UT öğrencilerimize, kabin içi ile ilgili söküm-takım-bakım ve onarım olarak yeterli düzeyde pratik eğitim yapması sağlamıştır.Öğe Rami Kütüphanesi ve Kültür Hizmetlerinde Sürdürülebilirlik(2024) Sakal, Halil BurakBizden önceki nesillerin üretim modelleri ve tüketim alışkanlıklarını devam ettirmemiz mümkün görünmüyor. Yakın zamana kadar sanayi mamullerinin maliyeti ürünün içindeki emek, hammadde ve sermaye girdilerinin ortalama veya marjinal maliyetleri üzerinden hesaplanmaktaydı. Bu yaklaşımın kaynağı olan klasik iktisat teorisinde, serbest piyasa koşullarında emeğin maliyeti olan ücret, üretilen ürünün maliyetinde veya değerinde belirleyici unsur olarak görülmektedir. Ürünün fiyatını ise ücret, rant ve kâr belirlemektedir . Parasal büyüklükler olan ücret, kâr, rant, faiz gibi kavramlar ürün ve hizmetlerin gerçek maliyetinin veya değerinin belirlenmesi için yeterli olmamaktadır. Bunun nedeni, üretim ve tüketim süreçlerinde hesaba katılmayan, çoğunluğu çevre ve insanlar üzerinde olumsuz etkiye sahip unsurların maliyetlerinin hesaplanmıyor olmasıdır. Günümüzde giderek artan ve vazgeçilmez bir şekilde üretimin, tedarik zincirlerinin, hammadde kullanımının ve tüketiminin doğal kaynaklar üzerindeki etkileri hesaba katılmaktadır. İşgücü maliyetlerinin ve çalışma koşullarının toplumsal refah, yerel kalkınma ve çalışan hakları üzerindeki belirleyici etkileri her zamankinden daha fazla dikkate alınmaktadır. Sermaye maliyetlerini etkileyen en önemli unsur olan büyük yatırımların finansman maliyetlerinde, çevreye duyarlı ve sürdürülebilirliği önceleyen kurumlar avantajlı konuma gelmektedir . Küresel iklim krizi ve bu krizin yan etkileri başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere hem dünya ülkelerinin ekonomilerini hem de günlük yaşantımızı etkiliyor. Bu etkilerin azaltılabilmesi, insan kaynaklı iklim değişikliğine küresel çapta bir cevap verilebilmesinden geçiyor. Paris İklim Anlaşması gibi uzlaşmalar, dünyadaki tüm ülkelerin iklim değişikliğine yaptıkları olumsuz katkı nispetinde çeşitli taahhütlerde bulunmalarını gerektiriyor. Sanayi Devrimi sonrası dönemde iklim krizinin en büyük müsebbibi olan Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa’nın büyük sanayi üreticileri ve Çin gibi ülkelerin aktif rol almayı kabul etmeleri ve çatışmadan ziyade iş birliğini öncelemeleri, iklim krizi ile küresel mücadelede kritik öneme sahip görünüyor . İklim değişikliği ile mücadelede başı çeken Avrupa Birliği’nin 2050 yılı çevre hedeflerinde önemli bir aşama olarak kabul edilen ve Yeşil Mutabakatın kilit unsuru olan Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması, en büyük kirleticiler olan çimento, gübre, demir-çelik, elektrik, alüminyum ve hidrojen sektörlerine önemli yükümlülükler getiriyor . Diğer taraftan tüm ülkelerin ve sektörlerin de bu süreçte rolleri ve sorumlulukları bulunuyor. İklim kriziyle mücadelede imalat sanayinden başlamak en doğru yol gibi görünüyor. Üretimin yanında taşımacılık, perakende, tarım ve hizmet sektörleri de üzerlerine düşen sorumluluklar nispetinde iklim krizi ile mücadeleye katkıda bulunmak zorunda. Seyahat, kültürel faaliyetler ve turizm de bundan müstesna tutulmuyor. Küresel sera gazı emisyonlarının en az yüzde 8’ini oluşturan küresel turizm faaliyetlerinin içinde aslan payı, yüzde 49 ile seyahat sektörüne ait. . Küresel turizm, hızla büyüyen ve gelişen bir sektör. Her ne kadar 2020 ve 2021 yıllarında Covid-19 salgını dolayısıyla uygulanan tedbirlerden etkilense de hızla toparlanan küresel turizm faaliyetine katılan kişi sayısı 2022 yılında 1 milyara yaklaştı . Bu sayının hızla yükselerek 2023 yılında 1,3 milyara, 2030 yılında ise 2 milyara yaklaşacağı tahmin ediliyor . Seyahat ve turizm, 2022 yılında küresel gayri safi hasılanın yaklaşık yüzde 7,6’sını oluştururken dünya genelinde yaklaşık 300 milyonun üzerinde kişiye istihdam sağlayan devasa bir sektör olmaya devam ediyor.Öğe Sırt Ağrısı Olan Bireylerde Torakal Mobilizasyon Egzersizleri ile Klasik Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Tekniklerinin Fonksiyonellik ve Ağrı Üzerinde Etkisinin Karşılaştırılması(2024) Doğan, Kadirhan; Tuğhan Ayhan, Deniz; Sevim, Mahmut; Koku, MerveKas-iskelet sistemi rahatsızlıkları tüm yaş gruplarını ve cinsiyetleri etkileyen, engelliliğe neden olabilen ve güç kaybı yaratan önemli halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 14 ülkede birinci basamak sağlık merkezlerinde yaptığı bir araştırmada, ağrının en sık sırt, baş ve eklemlerde olduğu bildirilmiştir. Uzun çalışma saatleri boyunca sabit pozisyonlarda bulunmak zorunda kalan kişiler, bu statik pozisyonlar nedeni ile ağrı yaşamakta ve yaşam kaliteleri olumsuz yönde etkilenmektedir. Statik postürler, kasların gerilmesine ve gevşeyememesine neden olmakta, o bölgede kan dolaşımının azalmasına ve metabolik atıkların birikmesine neden olmaktadır. Bu projeye sırt ağrısı yaşayan 30 birey katıldı. Bilgilendirme ve Onam Formunu dolduran bireyler 15’er kişilik iki gruba ayrıldı ve yaşam kalitesi, ağrı, yaş, cinsiyet vb bilgileri alındı. 3 hafta boyunca haftada 5 gün bir gruba klasik fizik tedavi yöntemleri; bir gruba klasik fizik tedavi yöntemlerine ek olarak torakal mobilizasyon egzersizleri uygulandı. Verilerin istatistiki analizlerinde SPSS 22,0 programı kullanıldı.Öğe Streptozotosin İndüklü Alzheimer Modelinde Arı Ekmeğininin Hepatik Glukoz Metabolizması Üzerine Terapötik Etkisi(2024) Afşar, Ebru; Kuzzu, Alev Duygu; Kantar Gül, DenizBu çalışmada Alzheimer hastalığının sıçan modelinde arı ekmeğinin insülin, seratonin ve leptin hormonlarında meydana getireceği değişimin glikoz regülasyonu ve kilo değişimi üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.Öğe Driving Türkiye’s Travel and Tourism Development: The Challenges and Opportunities of Using Big Data for Sustainable Growth(2023)Big data analytics, supported by digitalization and the wealth of data produced, can help Türkiye’s policy-makers create a competitive, sustainable tourism economyÖğe Hakkari Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası(Kapadokya Üniversitesi, 2023) Gülcan, Bilgehan; Sakal, Halil Burak; Yetkin, Yasemin; Mühürdaroğlu, KaderHakkâri Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası kapsamında ilin 2028 yılı turist sayısı hedefi, yabancı turist için yaklaşık 8,6 bin kişi ve yerli turist için 189,3 bin kişi; turizm geliri hedefi ise yabancı turist için yaklaşık 1,6 milyon ABD doları ve yerli turist için 35,5 milyon ABD doları olmak üzere toplam 37,1 milyon ABD doları olarak tespit edilmiştir. Bu hedeflere ulaşabilmesi için yapılması gereken başlıca faaliyetler ve stratejik amaçlar ile buna yönelik politika önerileri, Hakkâri Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası’nda ortaya konmuştur. Bir destinasyonun turistik cazibesini koruyarak turizm gelirlerini sürdürebilmesi ve artırabilmesi, turizm kaynakları ve bu kaynakları turizm ürünü olarak sunmadaki gücüne bağlıdır. Kısa bir zaman öncesine kadar gelen ziyaretçi sayısı, gelir, yatak kapasitesi, lüks otellerin sayısı gibi nicel verilere göre ölçülen turizmdeki rekabet gücü, özellikle Covid-19 salgınının da etkisi ile günümüzde yerine konamayacak doğal, beşerî ve kültürel kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve risklere karşı dayanıklılığı ile ölçülmektedir. Buradan hareketle, Hakkâri Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası kapsamındaki tüm başlıklarda, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık kavramları ilke ve yaklaşım olarak benimsenmiş, ayrıca “Sürdürülebilir Turizm Uygulamalarını Geliştirme” başlığıyla konu, özel ve müstakil olarak da ele alınmıştır. Yol Haritası hazırlık sürecinde Hakkâri İl Tanıtım ve Geliştirme Kurulu paydaşları ile 06.12.2023 tarihinde çevrim içi arama konferansı gerçekleştirilmiş ve ile özel öncelikli geliştirme başlıkları ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün dağıttığı ve önceden hazırlanmış İl Politika Tespit Formu ve İl Risk Analiz Anketi olmak üzere iki adet anket formu da il paydaşlarına elektronik ortamda iletilmiş ve sonuçları analiz edilerek metne eklenmiştir. Bu kapsamda Hakkâri Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası, ilin destinasyon yönetim sorumluluğunu üstlenen Hakkâri Tanıtım ve Geliştirme Kurulu için sürdürülebilir ve gelir etkisi yüksek turizm gelişimi kapsamında oluşturulan başlıklarla bir rehber niteliği taşımaktadır.Öğe Kocaeli Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası(Kapadokya Üniversitesi, 2023) Gülcan, Bilgehan; Özkul, Emrah; Sakal, Halil Burak; Akdemir, NihanKocaeli Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası kapsamında ilin 2028 yılı turist sayısı hedefi, yabancı turist için yaklaşık 336 bin kişi ve yerli turist için 1,4 milyon kişi; turizm geliri hedefi ise yabancı turist için yaklaşık 95 milyon ABD doları ve yerli turist için 269 milyon ABD doları olmak üzere toplam 364 milyon ABD doları olarak tespit edilmiştir. Bu hedeflere ulaşabilmesi için yapılması gereken başlıca faaliyetler ve stratejik amaçlar ile buna yönelik politika önerileri, Kocaeli Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası’nda ortaya konmuştur. Bir destinasyonun turistik cazibesini koruyarak turizm gelirlerini sürdürebilmesi ve artırabilmesi, turizm kaynakları ve bu kaynakları turizm ürünü olarak sunmadaki gücüne bağlıdır. Kısa bir zaman öncesine kadar gelen ziyaretçi sayısı, gelir, yatak kapasitesi, lüks otellerin sayısı gibi nicel verilere göre ölçülen turizmdeki rekabet gücü, özellikle Covid-19 salgınının da etkisi ile günümüzde yerine konamayacak doğal, beşerî ve kültürel kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve risklere karşı dayanıklılığı ile ölçülmektedir. Buradan hareketle, Kocaeli Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası kapsamındaki tüm başlıklarda, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık kavramları ilke ve yaklaşım olarak benimsenmiş, ayrıca “Sürdürülebilirlik Çabalarını Artırma” başlığıyla konu, özel ve müstakil olarak da ele alınmıştır. Yol Haritası hazırlık sürecinde Kocaeli İl Tanıtım ve Geliştirme Kurulu paydaşları ile 07.12.2023 tarihinde çevrim içi arama konferansı gerçekleştirilmiş ve ile özel, öncelikli geliştirme başlıkları ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün dağıttığı ve önceden hazırlanmış İl Politika Tespit Anketi ve İl Risk Analiz Anketi olmak üzere iki adet anket formu da il paydaşlarına elektronik ortamda iletilmiş ve sonuçları analiz edilerek metne eklenmiştir. Bu kapsamda Kocaeli Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası, ilin destinasyon yönetim sorumluluğunu üstlenen Kocaeli Tanıtım ve Geliştirme Kurulu için sürdürülebilir ve gelir etkisi yüksek turizm gelişimi kapsamında oluşturulan başlıklarla bir rehber niteliği taşımaktadır.Öğe Bayburt Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası(Kapadokya Üniversitesi, 2023) Gülcan, Bilgehan; Sakal, Halil Burak; Bahar, Mehmet; Abca, AlperBayburt Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası kapsamında ilin 2028 yılı turist sayısı hedefi, yabancı turist için yaklaşık 1,1 bin kişi ve yerli turist için yaklaşık 46,1 bin kişi; turizm geliri hedefi ise toplamda yaklaşık 8,6 milyon ABD doları olarak tespit edilmiştir. Mevcut rakamlar ve tahminler, ilin yerli ziyaretçiler odaklı turizm yaklaşımının artarak devam etmesi gerektiği, elde edilen deneyim ile sonrasında yabancı ziyaretçileri daha etkin biçimde hedeflemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu hedeflere ulaşabilmesi için yapılması gereken başlıca faaliyetler ile bu faaliyetlere yönelik kısa vadeli politika önerileri, Bayburt Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası’nda ortaya konmuştur. Bir destinasyonun turistik cazibesini koruyarak turizm gelirlerini sürdürebilmesi ve artırabilmesi, turizm kaynakları ve bu kaynakları turizm ürünü olarak sunmadaki gücüne bağlıdır. Kısa bir zaman öncesine kadar gelen ziyaretçi sayısı, gelir, yatak kapasitesi, lüks otellerin sayısı gibi nicel verilere göre ölçülen turizmdeki rekabet gücü, özellikle Covid-19 salgınının da etkisi ile günümüzde yerine konamayacak doğal, beşerî ve kültürel kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve risklere karşı dayanıklılığı ile ölçülmektedir. Buradan hareketle, Bayburt Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası kapsamındaki tüm başlıklarda, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık kavramları ilke ve yaklaşım olarak benimsenmiş, ayrıca “Sürdürülebilir Turizm Uygulamalarını Geliştirme” başlığıyla konu, özel ve müstakil olarak da ele alınmıştır. Yol Haritası hazırlık sürecinde Bayburt İl Tanıtım ve Geliştirme Kurulu paydaşları ile 25.09.2023 tarihinde çevrim içi arama konferansı gerçekleştirilmiş ve ile özel, öncelikli geliştirme başlıkları ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce dağıtımı yapılan ve önceden hazırlanmış İl Politika Tespit Formu ve İl Risk Analiz Anketi olmak üzere iki adet anket formu da il paydaşlarına elektronik ortamda iletilmiş ve sonuçları analiz edilerek metne eklenmiştir. Bu kapsamda Bayburt Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritası, ilin destinasyon yönetim sorumluluğunu üstlenen Bayburt Tanıtım ve Geliştirme Kurulu için sürdürülebilir ve gelir etkisi yüksek turizm gelişimi kapsamında oluşturulan başlıklarla bir rehber niteliği taşımaktadır.Öğe Besteli Mevlid "Kültür Coğrafyamızın Ortak Mirası" Belgeseli(Kapadokya Üniversitesi, 2023)Yönetmen: Soner SevgiliÖğe Rahmet Gecesi - Besteli Mevlid İcrası(Kapadokya Üniversitesi, 2023)Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kapadokya Üniversitesinin birlikte düzenlediği "Besteli Mevlid İcrası"Öğe PROJENİN ADI PROJECT TITLE Uyku Sırasında Okluzal Splint Kullanımının Kardiyoresprituar Parametreler ve Gün İçinde Deneyimlenen Uykululuk Üzerindeki Etkilerinin, Pulse Oksimetre, Uyku Aplikasyonu ve Epworth Uykululuk Ölçeği ile Araştırılması(2023) Pişkin, Bülent; Şahin, Veliye Nesrin; Yılmaz Savaş, Tuba; Çınar, Bedia; Ulukuş, MelikeTemporomandibular eklem rahatsızlıklarında, okluzal splint tedavisi, diş hekimlerinin en sık başvurduğu yöntemlerdendir. Okluzal splint tedavisi gören hastalardan, splintlerini gece boyunca da takmaları ve splintleriyle uyumaları istenir. Oral kavite, solunumun başladığı çok önemli bir boşluktur. Okluzal splintler, oldukça hacimli gereçlerdir ve oral kavitenin hemen başında hava akımını azaltabilirler. Sağlıklı bir solunum, nazal kaviteyle de ilişkilidir. Ancak nazal kavitenin hacmi de, okluzal splint, oral kaviteye uygulanmasına rağmen, artabilir ya da azalabilir. İlginç olan, şimdiye değin, bu denli önemli bir gölgede kullanılan okluzal splintlerin, uyku sırasında neden olabileceği kardiyorespiratuar değişikliklerin hiç incelenmemiş olmasıdır.Öğe SHGM Motorlu Yamaç Paraşütü Kayıt Sistemi Projesi(2023) Keskin, ÜmitSHGM Motorlu Yamaç Paraşütü Kayıt Sistemi Projesi, Türk Hava Sahasında faaliyet gösteren motorlu yamaç paraşütü sahipleri, işleticileri ve pilotlarının kayıt altına alınması için geliştirilen bir yazılım projesidir. Bu projenin temel amacı, havacılık güvenliğini artırmak, uçuş faaliyetlerini düzenlemek ve toplumun refahını geliştirmektir. Proje kapsamında yapılan literatür taraması ve veri toplama aşamaları ile motorlu yamaç paraşütü sporcularının ihtiyaçlarının ve beklentilerinin belirlenmesi sağlanmıştır. Elde edilen veriler ve analizler doğrultusunda, kullanıcı dostu ve güvenilir bir kayıt sistemi yazılımı geliştirilmiştir. Aynı zamanda, potansiyel sektörel uygulama alanları ve gibi ekonomik ve akademik etkiler de gözlemlenmiştir. Proje, Türk Hava Sahasında motorlu yamaç paraşütü sporunun düzenli ve güvenli bir şekilde icra edilmesine önemli bir katkı sağlamayı amaçlamıştır. Yazılımın başarıyla tamamlanmasının, toplumsal, ekonomik ve güvenlik alanlarında önemli etkiler yaratması ön görülmektedir. Proje sonucunda elde edilen veriler ve uygulanan sistem, havacılık güvenliğini artırmak için önemli bir adım oluşturmuştur. Bu projede gösterilen çaba ve elde edilen sonuçlarla, SHGM Motorlu Yamaç Paraşütü Kayıt Sistemi'nin önemli bir başarıya ulaştığı ve gelecekte havacılık sektörüne, topluma ve ülke güvenliğine değerli katkılar sunmaya devam edeceği tahmin edilmektedir.Öğe 12-17 Yaş Aralığındaki Spor Yapan ve Yapmayan Ergenler İle Bağımlılık Öyküsü Bulunan Ergenlerin Beyin Dokularının Hacimsel Değişimler Açısından İncelenmesi(2023) Temircan, Zekeriya; Artar, Müge; Dönmez, Halil; Ökçesiz, İzzet; Yiğit, HüseyinBu çalışmada; 12-17 yaş aralığında spor yapan, yapmayan ve madde bağımlılığı öyküsü bulunan ergenlerin beyin dokularında meydana gelen hacimsel değişimlerin beyin MR görüntüleri ile karşılaştırılarak saptanması amaçlanmıştır. Katılımcılardan elde edilen beyin MR görüntüleriyle, ergenlerin spor yapıp-yapmama durumunda ve madde bağımlılığı durumunda beyin makro ve mikro yapılarında meydana gelen hacimsel değişimler incelenmiştir. Çalışmada; 10 kişi düzenli spor yapanlardan, 10 kişi normal bireylerden ve 10 kişi en az bir yıl kadar metamfetamin/amfetamin bağımlılık öyküsü bulunan ergenlerden elde edilen beyin MR görüntüleri, Matlab tabanlı Statistical Parametric Mapping 12 ve web tabanlı volBrain yazılımları ile ayrı ayrı incelenmiştir. Böylece her bireyin beynindeki loblarda ve diğer sahalarda (gri ve beyaz cevher, cerebrospinal sıvı hacmi, cerebellum ve alt yapıları, subcortical bölgeler = nuc. accumbens, amygdala, nucleus caudatus vs, cerebral ve cerebellar cortex cerebri kalınlıkları ile alt yapıları gibi) meydana gelen hacimsel değişiklikler karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak metamfetamin kullanan ergenlerin özellikle subkortikal beyin hacim oranlarında spor yapanlara ve yapmayanlara göre artış gözlemlenmiştir. Her ne kadar beynin kortikal bölgelerinde artış gözlemlenmemiş olsa da metamfetamin kullanan bireylerin subkortikal bölgelerinde ki hacimsel değişim bu bireylerin sosyal beceri, sosyal biliş, hafıza, öğrenme ve hatırlama gibi fonksiyonlarında olumsuz sonuçlara yol açacağı belirtilmektedir. Spor yapan ve yapmayan bireylerin beyin MR sonuçlarında herhangi bir anormalliğe rastlanılmaması beklenen bir durum olsa da bu bulguları somut bir şekilde bu çalışmaya ile ortaya koymak alan yazına yeni bulgular eklenmesine yardımcı olmuştur.Öğe Anaokulu Menülerinin İyileştirilmesi ve Yemek İsrafının Azaltılması: Proje Sonuç Raporu(Kapadokya Universitesi, 2023) Şenol, VesileAmaç: Deneysel ve karşılaştırmalı olarak yürütülen bu araştırma, Kapadokya Üniversitesi Nevşehir Montessori anaokulunda sunulan yemekleri çocukların tüketimine uygun hâle getirerek yemek israfını azaltmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bireyler ve Yöntem: Kapadokya Üniversitesi Nevşehir Montessori anaokulunda öğle yemeği hizmeti alan çocukların tamamı çalışmaya dâhil edilmiştir. Çalışma, gözlem periyodu ve yemek örneği iyileştirme aşaması olmak üzere iki aşamalı planlanmıştır. Birinci aşamada artık miktarı en yüksek olan yemek örnekleri ve bu yemeklerin “Artık Miktar Yüzdesi” belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında artık miktarı yüzdesi yüksek olan yemeklerde grubun özellik ve tercihlerine göre iyileştirmeler yapılmış ve çocuklara “İyileştirilmiş Yemek Örnekleri” sunulmuştur. Bulgular: Çalışma 15 kız, 35 erkek öğrenci olmak üzere toplam 50 çocuk ile gerçekleştirilmiştir. Çocukların yaş ortalaması 50.09±11.75 ay, boy uzunluğu ortalaması 102.09 ± 7.32 cm, vücut ağırlığı ortancası ise 16.60 (14.67-18.42) kilogramdır. Çocukların yaşa göre beden kütle indeksi Z skoru 0.46, persentil değeri 67.7’dir. Çalışma kapsamına alınan sekiz kap yemek örneğinin dördünde (Patates oturtma - ıspanak yemeği - barbunya yemeği - çiftlik kebabı) artık miktar yüzdesi istatistiksel açıdan anlamlı olarak azalmıştır (p<0.05). Sonuç: Çalışmanın sonucunda, ilgili grubun özellik ve tercihlerine göre düzenlenen yemek örneklerinin yemek israfını önlemeye yardımcı olduğu gözlenmiştir. Bu sonuç, yemek israfının azaltılması ve katılımcı tercihlerine yönelik besleyici menüler planlanmasında alanında eğitim almış uzman kişilere yetki verilmesinin önemini göstermiştir.Öğe Lezzeti Arttırarak İsrafı Azaltalım Projesi(Kapadokya Universitesi, 2023) Şenol, VesileProje üniversite yemekhanesinde oluşan atık miktarının belirlenmesi, atık miktarının azaltılması ve beslenme bilgi düzeyinin arttırılması ve oluşan atığın değerlendirilebilmesi üzerine odaklanmıştır. Birinci iş paketinde “Yerinde inceleme ve veri kaydı’’, ikinci iş paketinde “menü iyileştirme’’, üçüncü iş paketinde “kurum aşçısına verilen eğitim doğrultusunda yeni menü önerilerinin denenmesi ve yeni menü örneklerinin mevcut menüye dahil edilip atık miktarının kontrol edilmesi’, dördüncü iş paketinde ise “biriktirilen gıda atıkları ile (Bokaşi Kompost Yöntemiyle) pilot ölçekte kompost üretimi gerçekleştirilmiştir”. Hazırlanan yemeklerden en fazla atık miktarı sırasıyla çorbalarda, ana yemekler, ara yemekler ve en az da tamamlayıcı yemekte çıkmıştır. Yapılan yemek iyileştirmelerinde gıda israf miktarlarında ortalama % 50 oranında azalma sağlanmıştır.Öğe LÖSEV Mandalinalı Lezzetler(2021) Demir Özer, EzgiProje kapsamında ülkemizde önemli bir sağlık vakfı olan LÖSEV tarafından iyi tarım uygulamaları ile üretilen mandalinanın gastronomi alanında kullanılabilirliğinin arttırılarak, ticari değerinin arttırılması ve dolayısıyla üreticilerinde bu durumdan fayda sağlamasıdır. Özellikle de proje kapsamında mandalinaların temin edileceği LÖSEV vakfına bir destek sağlayabilmektir. LÖSEV kanser hastası bireylerin, sağlık ve eğitim başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının sağlanmasına yardımcı olan, ayrıca kanser hastalığı konusunda ulusal düzeyde tedavi, eğitim ve araştırma kurumları kuran ve işleten bir vakıftır. İzmir Seferihisar’da da iyi tarım uygulamalarıyla tarım ilacı, parafin ve sarartıcı gaz gibi kanserojen madde kullanılmadan Satsuma cinsi mandalina yetiştirmektedir. Ürettikleri mandalinaları hem ailelerin hem de bağışçılarının beğenisine sunmaktadır. Bu projede lösemi hastalığını tanıtma, lösemili çocukların ve kanserli bireylerin sıkıntılarını topluma aktarma ve elde edilen gelirlerle ailelere destek olma gibi LÖSEV’in gerçekleştirdiği faaliyetlere, gastronomi alanında geliştirdiğimiz tariflerle de katkı sunulmuştur. Mandalina kullanılarak 12 adet reçete oluşturulmuştur. Oluşturaln reçetelerin hazırlanış videoları internette paylaşılmış ve tariflerin yer aldığı broşürler hazırlanmıştır. Hazırlanan broşürlerde QR kod uygulaması ile videolara erişim sağlanmıştır.Öğe Nevşehir Testi Kebabı Coğrafi İşaret Başvuru Süreci(2021) Demir Özer, EzgiProjenin ikinci 6 aylık döneminde testi kebabı satışı yapan Mangal Vadisi, Kanatçı Halil, Dream Spot Uçhisar, Zelve Restoran, Millocal restoranlarıyla görüşmeler yapılmıştır. Testi kebabı yapımı gözlem, görüşme ve kayıt altına alma işlemleri ile incelenmiştir. Standart reçete oluşturulmuştur. Nevşehir Ticaret ve Sanayii Odası ile Coğrafi işaret başvurusunda bulunulmuştur.