Şeyh Gâlib’in Hayrâbâd Eleştirisine Analitik Bir Yaklaşım
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Şeyh Gâlib (öl.1799) Hüsn ü Aşk adlı mesnevisinin “Der beyan-ı sebeb-i te’lif” bölümünde, bir mecliste Nâbî’nin (öl. 1712) Hayrâbâd’ının abartılı biçimde övüldüğüne tanık olduğunu belirtmiştir. Şeyh Gâlib’e göre Nâbî’nin son mesnevisi olan Hayrâbâd’a övgü, mecliste bulunanlarca öyle ileri götürülmüştür ki, onlara göre, söz konusu yapıta eşdeğer bir mesnevi yazılması asla mümkün olmamıştır. Şeyh Gâlib onların bu sözlerini, kendisine bir sınanma çağrısı olarak alımlamıştır. Hüsn ü Aşk bir anlamda mecliste bulunanlara yanıt ve Hayrâbâd yazarıyla da bir hesaplaşma metni olarak değerlendirilmiştir. Nâbî’nin 1705 yılında tamamladığı Hayrâbâd, Feridüddin Attâr’ın İlâhînâme adlı yapıtındaki Fahreddîn-i Gorgânî ile Sultanın Kölesi adlı hikâyesinden yola çıkmıştır. Nâbî yapıtını, Attâr’ın hikâyesine eklemeler yaparak sürdürmüştür ve kurguladığı olay örgüsüyle farklılaştırmıştır. Anlatısal ve kurgusal açıdan başka bir bağlama bürünen hikâyenin iletisi Nâbî’nin bakış açısı doğrultusunda değişmiştir. Nâbî, Attâr’ın kısa tasavvufî içerikli anlatısını mesneviye dönüştürerek türsel açıdan da değiştirmiştir. Klasik mesnevi geleneğine uygun biçimde düzenlenmiş Hayrâbâd, eylem planı, karakterleştirme ve ileti bakımından döneminin en yetkin yapıtlarından biri olarak kabul edilmiştir. Şeyh Gâlib, Hayrâbâd’ın Attâr’ın Fahreddîn-i Gorgânî ile Sultanın Kölesi adlı eserinin taklidi olduğunu vurgulamıştır ve ardından bir dizi eleştiri getirmiştir. Şeyh Gâlib’in eleştirisinin temelinde Hayrâbâd’ın özgün olmadığı düşüncesi vardır. Bununla birlikte Nâbî’nin Attâr’ın hikâyesini dönüştürmesini de hoş karşılamamıştır. Bu yazı kapsamında, Şeyh Gâlip’in Hayrâbâd’a getirdiği eleştiriler analitik bir yaklaşımla değerlendirilmiştir.