Putin Dönemi Rus Dış Politikasında Türkiye ve Türk-Rus İlişkilerinin Geleceği.
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Rusya’nın dış politikasını, Boris Yeltsin dönemi ve Vladimir Putin dönemi olmak üzere temelde iki ana döneme ayırmak mümkündür. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılması, Rusya Federasyonu’na çok sayıda ekonomik, politik ve sosyal sorun miras bırakmıştır. Bu sorunların bir kısmı halen çözülememiştir ve gelecekte de Rus dış politikasını şekillendirmeye devam edecek gibi görünmektedir.
Türk-Rus ilişkileri, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra “bavul ticareti” ile başlamış ve bu ticaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bu dönemde, Rusya’da yaşanan ekonomik belirsizlikler ve tüketim mallarına olan yüksek talep, Türk girişimciler için yeni fırsatlar yaratmıştır. 2000’li yılların başından itibaren her iki ülkenin de Batı ile yaşadığı sorunlar, Türk-Rus ilişkilerinin ivme kazanmasına yol açmıştır. Liderlerin rolü, bu ilişkilerin gelişmesinde önemli bir faktör olmuştur. 2016 yılından bu yana, iki ülke arasındaki sorunlar genellikle liderler arasında yapılan görüşmelerle çözülmüştür.
İki ülke arasındaki ekonomik işbirliği, ticaret hacminin artması ve enerji alanındaki bağımlılık, ilişkilerin stratejik önemini artırmaktadır. Ancak zaman zaman yaşanan sorunlar ve bölgesel rekabet, ilişkilerin karmaşıklığını artırmaktadır. İki ülke, rekabet potansiyeli taşıyan bu alanlardaki çıkarlarını, ikili ilişkilerine zarar vermeden yönetmeyi başarmıştır. Türk-Rus ilişkileri, tarihsel ve stratejik dinamikler çerçevesinde karmaşık bir yapıya sahiptir. Her iki ülke de bölgesel ve küresel politikalarını, ikili ilişkileri güçlendirecek şekilde yönetmeye çalışmaktadır.