Rapor Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Jeopolitik Dengelerde ABD ve Avrupa(Kapadokya Üniversitesi, 2025) Diriöz, Ali Oğuz; Kapadokya ÜniversitesiTürkiye, uzun süredir Avrupa siyasetinin organik bir parçasıdır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa Birliği (AB), kendi içinde kurumsallaşma yoluna giderek çeşitli yapılar aracılığıyla entegrasyon sürecini derinleştirmiştir. Özellikle güvenlik bağlamında Transatlantik ilişkiler ağı kurulmuş ve Türkiye, bu şemsiyenin doğal bir parçası hâline gelmiştir. Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkileri de tarihsel olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Soğuk Savaş döneminden itibaren bilhassa Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeliği vesilesiyle Türk-Amerikan ilişkileri güvenlik boyutuyla derinleşmiş ve stratejik bir nitelik kazanmıştır. AB ve ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kalan bir multilateralism geleneğiyle hareket etmişlerdir. Fakat Amerika, her zaman NATO ülkelerinin, özellikle Avrupa’nın savunma bütçelerini yeterli seviyeye çıkarmamasından şikayetçi olmuştur. 2025 yılında ABD’de yeniden başkan seçilen Donald Trump ise bu eleştirileri çok daha öteye taşıyarak ilave kotalar, gümrük vergileri ve çeşitli yaptırımlarla rakip olarak gördüğü Çin’in yanı sıra AB ülkelerini de hedef almıştır. Türkiye’nin, önemli bir istikrar sağlayıcı aktör olarak ABD’nin Avrupa güvenlik mekanizmasında yer alacağı ileri sürülebilir. Zira Türkiye ile ABD’nin mevcut koşullarda fırsatları ve öncelikleri büyük ölçüde benzeşmektedir. Her ne kadar bireysel bazda birtakım farklılıklar veya lobicilik faaliyetleri gibi zorluklar olursa olsun, genel olarak uzun vadeli stratejik bakışta kesinlikle istikrar ve kazan-kazan ilişkisi bakımından benzeşen çıkarların olduğu görülmektedir.Öğe Türkiye’nin Orta Doğu’daki Güncel Sorunlara Yönelik Politikaları(Kapadokya Üniversitesi, 2025) Şahin Türel, YılmazOrta Doğu, sürekli değişen ve çok farklı dinamiklere sahip bir bölge hâline gelmiştir. Günümüzde Orta Doğu denildiğinde akıllara kaotik bir bölge gelmektedir. Özellikle 19. yüzyılın sonlarından itibaren bu bölgede sürekli bir kaos hâkim olmuş, 20. yüzyılda ise bir türlü istikrara kavuşamamıştır. Türkiye, Orta Doğu içinde yer alan bir ülke olarak buradaki gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir.Öğe Değişen Küresel Jeopolitikte Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Geleceği(Kapadokya Üniversitesi, 2025) BULUNÇ, Ahmet ZekiKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), uluslararası hukuka, çağdaş uluslararası gelişmelere ve insan haklarına dayalı, jeopolitik değeri ölçülemeyecek kadar önemli ve meşru bir devlettir. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti 16 Ağustos 1960 tarihinde iki halkın eşit kurucu ortaklığı temelinde iki halkın ortak egemenliğinde fonksiyonel federal/konfederal bir devlet olarak ilan edilmiştir. Buna rağmen Kıbrıs Rum tarafı, 1960 Kıbrıs Anayasasına ve uluslararası Kıbrıs Antlaşmalarına aykırı olarak ENOSİS’i gerçekleştirmek amacıyla Türk halkını yok saymış ve 21 Aralık 1963 tarihinde Akritas Planı çerçevesinde soykırım eylemlerinde bulunmuştur. Bu nedenle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Kıbrıs Cumhuriyeti olarak anılmasının meşru temeli yoktur. Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, Kıbrıs Türk halkı ve Kıbrıs Rum halkı olarak iki kurucu halk tanımlamaktadır. Bu açıdan baktığımızda “Kıbrıs Cumhuriyeti” antlaşmaların vücut verdiği meşru bir devlet değildir.Öğe Strengthening Pakistan-Türkiye ties through shared Values and Cultural Bonds; Public Diplomacy Perspective.(Cappadocia University, 2024) JUNAID, YousafThis paper explores the deep-rooted bilateral relationship between Pakistan and Türkiye through the lens of public diplomacy, emphasizing on shared cultural values, historical ties, and strategic cooperation. It traces the origins of this connection to the Mughal era, highlighting Babur’s innovative role in creating Urdu—a language that epitomises the fusion of Turkish and South Asian cultural elements. The paper examines early diplomatic and humanitarian engagements, such as Türkiye’s War of Independence and notable contributions by figures like Abdul Rahman Peshawari, as well as the intellectual bond forged between poets Allama Muhammed Iqbal and Mehmed Akif. Following Pakistan’s independence in 1947, the exemplary diplomatic relations, institutionalized cooperation, and symbolic milestones underscore a relationship built on mutual respect and shared purpose. In today’s complex global landscape, this enduring alliance is presented as a model of public diplomacy that promotes sustainable development, economic growth, and regional stability. The study reaffirms that the strength of Pakistan–Türkiye partnership lies in its commitment to cultural, social, and ethical commonalities, guiding collaborative efforts towards a secure and prosperous future.Öğe Değişen Küresel Jeopolitikte 2025: Nasıl Bir Dünya?(Kapadokya Üniversitesi, 2025) Bingöl, OktayTeknolojik gelişmelerin özellikle Endüstri 4.0’dan 5.0’a geçişle birlikte siyasal dünyayı büyük ölçüde dönüştüreceği açıktır. Ayrıca son yıllarda iklim değişikliği hızlanmıştır ve çevresel felaketlerin artışı küresel düzeyde büyük tehditler oluşturmaktadır. Küreselleşme, pandeminin etkisiyle bir dönemece girmiş, uluslararası işbirlikleri daha zor hale gelmiş ve bazı ülkeler içe kapanma stratejisi izlemeye başlamıştır.Öğe Türkiye’nin Afrika Siyasetinde Diplomatik Kabiliyeti(Kapadokya Üniversitesi, 2025) KAVAS, Ahmet2005 yılından itibaren Afrika’da diplomatik misyonunu arttırması, Türkiye’yi kıtada daha görünür kılmıştır. Bu da uluslararası camiada “Türkiye, Afrika’da ne yapıyor?” sorusunu gündeme getirmiştir. 2020 sonrasında dünyanın Afrika’yla ilişkileri çok farklı noktalara erişmiştir. Buna en iyi hazırlanan ülkeler arasında Türkiye de yer almaktadırÖğe Putin Dönemi Rus Dış Politikasında Türkiye ve Türk-Rus İlişkilerinin Geleceği.(Cappadocia University, 2025) KEMALOĞLU, İlyasRusya’nın dış politikasını, Boris Yeltsin dönemi ve Vladimir Putin dönemi olmak üzere temelde iki ana döneme ayırmak mümkündür. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılması, Rusya Federasyonu’na çok sayıda ekonomik, politik ve sosyal sorun miras bırakmıştır. Bu sorunların bir kısmı halen çözülememiştir ve gelecekte de Rus dış politikasını şekillendirmeye devam edecek gibi görünmektedir.Öğe Impact Of Global Developments on the Women Peace And Security Agenda in Africa(Cappadocia University, 2022) ISIKE, Christopher; IBE, NkechikaThe Women, Peace and Security agenda in Africa stems from the UNSC S/ RES/1325 and nine other landmark UNSC resolutions on women, peace and security which provide a framework for women’s participation in conflict resolution, peacekeeping, and peace-building. The resolutions attempt to ensure that women’s rights in conflict zones are protected and that war crimes against women are prosecuted. They also call for more women in conflict mediation, peace talks, and security forces - in overseeing cease-fires and in peace-building institutions. What is the state of the WPS agenda in Africa and how has it been impacted by global developments such as the COVID-19 pandemic, Russia-Ukraine war and the climate change crisis? This paper tries to answer these questions and argues that these global occurrences have destabilizing effects on the lives of women and the activities and actions undertaken to effectively implement the WPS agenda in Africa and ends with some policy suggestions aimed at addressing these challenges.Öğe Contemporary Global Economic Crisis a World-System Approach(Cappadocia University, 2022) Dzarasov, RuslanTere has been a common belief that COVID-19 pandemics and the war between Russia and Ukraine had crucial impact on the world economy and recent national and international reports supported this idea. Although both cases have negatively effected the world economy to some extent, it should be kept in mind that global financial meltdown was happened between 2008-2010 and the great stagnation started thereafter has been continuing since then. Thus, the existing economic crisis can only be analyzed in the framework of “world system analyses” which was developed by some prominent scholars after the Second World War rather than short term data.Öğe Worldmaking after Empire(Cappadocia University, 2021) Getachew, AdomContrary to the standard narrative of decolonization that represent colonialism as a bilateral relationship of alien rule between a metropole and a colony, colonization involves unequal integration and racial hierarchy. Although it was argued that during the interwar period, the empire was institutionally exible without direct foreign rule, it always involved processes of unequal legal, political, and economic integration that produced a hierarchically ordered international society as we have seen, for example, Ethiopia, Haiti, and Liberia, which were all formally independent and even members of the League of Nations, but subject to various forms of intervention, oversight, and outright occupation.Öğe 21. Yüzyılda Uluslararası İlişkiler Işığında Türk Dış Politikasında Açmaz ve Açılımlar(Cappadocia University, 2024) Kızıltoprak, Süleyman19. yüzyıla iç karışıklıklar, ihtilaller ve reformlarla giren Türkiye, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde güçlü bir devlet konumuna yükselmiştir. İkinci Dünya Savaşı döneminde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) liderliğinde iki kutuplu bir dünya düzenine tanıklık edilmiş, Sovyetlerin dağılmasıyla bu sistem sona ermiş ve uluslararası sistem yeniden şekillenmeye başlamıştır. 1990’lar sonrasında Balkanlar’daki krizler, Körfez Savaşları ve 11 Eylül olayları gibi kritik kırılma noktalarına tanıklık etmiştir.Öğe Giderek Merkezsizleşen Uluslararası Politikada ve Esnek Güvenlik Yapılanması Döneminde Türk Dış Politikası(Cappadocia University, 2024) Birdişli, FikretUluslararası sistem üzerinde yapılan tartışmalar içinde ABD merkezli görüşlere göre dünya artık tek kutuplu bir yapıya ulaşmışken, Rusya ve Çin gibi büyük güçler kendilerinin de dahil olduğu çok kutuplu bir yapıdan söz etmeye başlamışlardır.Öğe Değişim ve Dönüşüm Sürecindeki Kırgızistan ve Kamu Diplomasisi.(Kapadokya Üniversitesi, 2024) KALAMBEKOVA, BahtıgülKamu diplomasisi, bir devletin yalnızca resmi kanallarla değil, halklar arası ilişkiler aracılığıyla da uluslararası arenada kendini tanıtmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu diplomasi türü, geleneksel diplomasiye kıyasla halkların doğrudan iletişim kurmasını ve kültürel bağların güçlenmesini teşvik etmektedir. Kırgızistan gibi genç bağımsız devletler için kamu diplomasisi, uluslararası tanınırlığı artırma ve dış politikada etkinlik sağlama açısından hayati bir rol oynamaktadırÖğe Public Diplomacy in Foreign Affairs: Bangladesh Perspective.(Cappadocia University, 2024) HAQ , H.E. M. AmanulHistorical solidarity is a cornerstone of modern Bangladesh-Türkiye relations, often referenced in diplomatic and cultural exchanges. The legacy of Mustafa Kemal Atatürk is deeply respected in Bangladesh. School curricula include poems and essays honouring his leadership and vision. His modernist and secular ideals resonate with Bangladesh’s own aspirations for progressive governance and societal development.Öğe Tehdit, Risk ve Fırsatlar Bağlamında 2024’ten 2025’e: Dünya Nereye Gidiyor?(Kapadokya Üniversitesi, 2024) Erenel, FahriKüresel olayların etkilerini analiz etmek, sadece bireysel faktörlere değil, bu faktörlerin birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduklarına odaklanmayı gerektirir. Bu karmaşıklığı anlamak için nüfus dinamikleri, iklim değişikliği, doğal kaynaklar ve insani krizlerin kesişim noktalarını göz önünde bulundurmak elzemdir.Öğe Yeni Dünya Düzeni İnşa Sürecinde AB’nin Geleceği.(Kapadokya Üniversitesi, 2024) Karadeli, Cem1950’li yılların başında Avrupa’daki kömür ve çelik endüstrilerini birleştirmek, Almanya’yı sistemin içinde tutabilmek ve aynı zamanda kontrol edebilmek maksadıyla ortaya çıkan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT), devamında yerini 1951 Roma Antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) ve 1992 Maastricht Anlaşması’yla Avrupa Birliği’ne (AB) bırakmıştır. Soğuk Savaş döneminden beri Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) güvenlik şemsiyesi altında varlığını sürdüren topluluk, Yeni Dünya Düzeni’nde yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duymuş ve Maastricht Antlaşması ile üç sütunlu bir yapı teşkil edilmiştir. Bu yapının ilk sütununu “Avrupa Toplulukları”, ikinci sütununu “Ortak Dışişleri Güvenlik Politikası”, üçüncü sütununu ise “Adalet ve İçişleri” oluşturmuştur. Fakat 21. yüzyılda dünya çok kutuplu bir sisteme doğru evrilirken AB’nin ortak güvenlik ve savunma politikaları izlemesi ve bunu sürdürebilmesi de zorlaşmıştır. Bu yüzden AB’nin yeni dünya düzeni inşa sürecindeki rolünün araştırılması son derece önemli hale gelmiştir. İşbu çalışma, çok taraflı bir yapı içerisinde AB’nin rolünün neler olabileceğini incelemeyi amaçlamaktadırÖğe Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Bölgesel-Küresel Etkileri ve Üçüncü Dünya Savaşı Senaryoları.(Kapadokya Üniversitesi, 2024) DERMAN, Giray SaynurÜçüncü Dünya Savaşı senaryolarında Kıbrıs ve Kırım stratejik önem taşımaktadır. Rusya-Ukrayna Savaşı, özellikle Rusya’nın nükleer gücü nedeniyle dünya için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) Baltık bölgesinde genişlemesi, İsveç’in NATO üyeliği ve Kaliningrad meselesi, Rusya’nın endişelerini artırmıştır. Rusya, Ukrayna’yla olan savaşın aslında Batı’yla bir mücadele olduğunu düşünmektedir.Öğe Yeni Oluşan Uluslararası Sistem: Nasıl Bir Dünya Düzeni(Kapadokya Üniversitesi, 2024) Köni, HasanUluslararası sistemin gelişimi, tarih boyunca farklı dönemler ve güç dengeleriyle şekillenmiştir. Bu gelişim üç ana dönem etrafında ele alınabilir: ''Tek Kutuplu Dönem'' , ''İki Kutuplu Dönem'' ve ''Çok Kutuplu Düzen''e geçiş. Osmanlı İmparatorluğu, Fransa, İngiltere gibi büyük güçler bu dönüşümlerde başat roller oynamışlardır. 20. yüzyıldan itibaren ise dünya, ''Amerikan Yüzyılı'' olarak adlandırılan bir döneme girmiştir. 1945 yılından sonra Amerika Birleşik Devletleri (ABD), küresel sistemin liderine haline gelmiş ve bu gücüyle kendi çıkarlarına uygun bir uluslararası düzeni diğer ülkelere empoze etmiştir. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte, 1991'den itibaren tek kutuplu bir dünya düzeni yeniden hakim olmuştur. 2000'li yıllardan itibaren 2017'ye kadar ABD tek hegemon güç olarak kalmış, ancak bu dönemde uluslararası sistemi kötüye kullandığına dair eleştiriler artmıştır. Çin, bu süreçte kendi stratejik hamlelerini yaparak çok kutuplu dünya düzenine katkıda bulunmaya devam etmiştir. Bugün dünya, çok kutuplu bir sisteme doğru hızla ilerlemektedir. Amerika'nın uzun süreli hakimiyetinin ardından Çin'in yükselişi ve diğer bölgesel güçlerin artan etkisiyle birlikte uluslararası sistem yeniden şekillenmektedir.Öğe İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türkiye.(Kapadokya Üniversitesi, 2024) Nurhan, Aydın1969 yılında Kudüs’ün statüsü ile ilgili hassasiyetlerin artması sonucu kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), ilk etapta dini bir misyon üzerine yoğunlaşmış bir yapı olarak ortaya çıkmıştır. Zamanla, İslam ülkelerinin artan siyasi ve ekonomik bağımsızlık ihtiyacı, bu yapının daha kapsayıcı ve çok boyutlu bir siyasi organizasyona evrilmesini sağlamıştır. Bugün 57 üyesiyle dünyanın en büyük uluslararası organizasyonlarından biri olarak kabul edilen İİT, sadece dini meselelerle sınırlı kalmayıp, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda da önemli bir aktör haline gelmiştir.Öğe Brunei Büyükelçiliği Kamu Diplomasisi 2021-2024.(Kapadokya Üniversitesi, 2024) Ersoy, HamitTürkiye ile Brunei arasındaki diplomatik ilişkiler, 1984 yılında bağımsızlığını tanımasıyla başlamış ve 2013 yılına kadar Kuala Lumpur Büyükelçiliği üzerinden yürütülen ilişkiler karşılıklı olarak büyükelçiliklerin açılmasıyla daha üst düzeye çekilmiştir. Siyasi olarak tam bir uyumun bulunduğu iki ülke, özellikle kültürel diplomasi faaliyetleri üzerinden ilişkilerini güçlendirmektedir.