Geçmişten Günümüze Türkiye-AB İlişkileri: Nasıl Bir Gelecek?

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2025

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Kapadokya Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Avrupa tarih boyunca dünya savaşlarının çıkış noktası olmuştur. Bu süreç, önce Roma İmparatorluğu ile başlamış, ardından Şarlken, Napolyon ve Hitler ile devam etmiştir. Avrupa, sürekli olarak bu savaşların bedelini ödemek zorunda kalmıştır.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Fransızlar ve Almanlar, yeni bir savaşı önleyebilecek işbirliği platformu olarak Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun (AKÇT) kurulmasına öncülük etmiş ve daha sonraları bu teşkilat, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve ardından Avrupa Birliği (AB) halini almıştır.

Normatif bir yapıda olan bu birlikte bütün ülkeler eşit biçimde aynı anayasaya ve kanunlara uymak zorundadır. Birliğe üyelik konusunda fasıllara uyulması büyük önem arz etmekte olup bu koşullar altında Türkiye’nin karşısındaki birtakım engeller mevcuttur. Yunanistan’la ilişkiler ve özel anlamda Kıbrıs Sorunu, bunların başında gelmektedir. Almanya, Fransa, Avusturya ve Benelüks ülkeleri de Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkmaktadırlar.

Genel çerçeve çizecek olursak Türkiye’nin AB üyeliğine mâni olan altı temel sebep vardır. Bunlardan birincisi Müslümanlık, ikincisi Orta Doğu’yla sınırdaş olması, üçüncüsü göç riski, dördüncüsü AB normlarıyla uyum meselesi, beşincisi Kıbrıs Sorunu’dur.,

Altıncısı ve belki de en önemlisi de Türkiye’nin Avrupa tarafından “Osmanlı’nın varisi” olarak görülmesidir. Zira bu durum, görüşmeler esnasında AB tarafından bir “kuyruk acısı” olarak zaman zaman dile getirilmektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Türkiye, Avrupa Birliği, Politika

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye