Türkiye-Japonya İlişkilerinde 100 Yılın Muhasebesi ve Gelecek.
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yıldönümü, iki ülkenin tarihi bağlarının derinliğini ve stratejik ortaklıklarının geleceğini vurgulamaktadır. Uluslararası sistemdeki değişim ve dönüşüm, 2001 saldırılarından itibaren belirginleşmiş olup, Amerika'nın hegemonyasının zayıfladığı bir dönem olarak görülmektedir. Bu değişim, özellikle Türkiye'nin bulunduğu Ukrayna, Suriye ve Gazze gibi bölgelerde ve Asya Pasifik bölgesinde belirginleşmiştir.
Türkiye ve Japonya, Avrasya'nın iki ucu olarak birbirlerine yakınlık göstermektedir. Her iki ülkenin de kendine özgü dinamikleri ve Asya kökenli doğu toplumları olmaları, aralarındaki ilişkileri pekiştirmiştir. Tarihi olarak Osmanlı ve Japonya İmparatorlukları arasındaki ilk diplomatik ilişkiler 1887 yılında başlamış, 1890 yılında Ertuğrul Fırkateyni olayıyla dostluk ilişkileri güçlenmiştir. 1924 yılında Japonya, Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımış ve iki ülke arasındaki ilişkiler Atatürk'ün Prens Takamatsu'yu daveti üzerine daha da gelişmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'nda iki ülke karşıt kamplarda pozisyon almış ve savaştan sonra Soğuk Savaş döneminde benzer stratejiler benimsemiştir. Turgut Özal döneminde Türkiye, Japonya'nın kalkınma modelini yakından takip etmiştir. Bu süreçte iki ülke, “kazan-kazan” ilkesine dayalı bir ilişki geliştirmiştir.
Geleceğe yönelik olarak Türkiye ve Japonya, stratejik ortaklıklarını kurumsallaştırmalı ve bu ortaklıklarını daha da güçlendirmelidir. Türkiye, Japonya’nın normalleşme sürecini desteklemelidir. Orta Asya, Afrika ve Kafkasya bölgelerinde Japonya ile Türkiye'nin işbirliği, gelecekteki stratejik ortaklıkları için büyük bir potansiyel taşımaktadır.