Jeopolitik Dengelerde ABD ve Avrupa
[ X ]
Tarih
2025
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Kapadokya Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Türkiye, uzun süredir Avrupa siyasetinin organik bir parçasıdır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa Birliği (AB), kendi içinde kurumsallaşma yoluna giderek çeşitli yapılar aracılığıyla entegrasyon sürecini derinleştirmiştir. Özellikle güvenlik bağlamında Transatlantik ilişkiler ağı kurulmuş ve Türkiye, bu şemsiyenin doğal bir parçası hâline gelmiştir. Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkileri de tarihsel olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Soğuk Savaş döneminden itibaren bilhassa Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeliği vesilesiyle Türk-Amerikan ilişkileri güvenlik boyutuyla derinleşmiş ve stratejik bir nitelik kazanmıştır. AB ve ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kalan bir multilateralism geleneğiyle hareket etmişlerdir. Fakat Amerika, her zaman NATO ülkelerinin, özellikle Avrupa’nın savunma bütçelerini yeterli seviyeye çıkarmamasından şikayetçi olmuştur. 2025 yılında ABD’de yeniden başkan seçilen Donald Trump ise bu eleştirileri çok daha öteye taşıyarak ilave kotalar, gümrük vergileri ve çeşitli yaptırımlarla rakip olarak gördüğü Çin’in yanı sıra AB ülkelerini de hedef almıştır. Türkiye’nin, önemli bir istikrar sağlayıcı aktör olarak ABD’nin Avrupa güvenlik mekanizmasında yer alacağı ileri sürülebilir. Zira Türkiye ile ABD’nin mevcut koşullarda fırsatları ve öncelikleri büyük ölçüde benzeşmektedir. Her ne kadar bireysel bazda birtakım farklılıklar veya lobicilik faaliyetleri gibi zorluklar olursa olsun, genel olarak uzun vadeli stratejik bakışta kesinlikle istikrar ve kazan-kazan ilişkisi bakımından benzeşen çıkarların olduğu görülmektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Politika, Avrupa, ABD
Kaynak
Ankasam
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
6