2002-2019 Seçim Dönemlerinde Siyasette Kadın Temsili: Mersin İli Örneği
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Günümüz siyasetinde siyasi partiler, iktidar olmak ya da iktidarda pay sahibi olma mücadelelerinde amaçlarına ulaşabilmek adına farklı siyasal iletişim stratejileri geliştirmektedir. Siyasi partilerin daha fazla seçmene ulaşabilmek için izledikleri stratejilerin başında kadına yönelik ürettikleri politika ve söylemlerle kadın seçmeni etkilemeye çalışmaları gelmektedir. Siyasi ve kamusal alanda ötekileştirilen kadın, siyasi partilerin cinsiyetçi ideolojilerle eşitsizliğin en belirgin olduğu alanı oluşturmaktadır. Bu çalışmada kamusal–özel alan, toplumsal cinsiyet ve siyasal katılım ele alınarak Türk kadınının siyasal temsilde geçmişten günümüze verdiği mücadele incelenmiştir. Bu çalışmada Türk kadınının Atatürk devrimleriyle siyasette yer bulmasına ve Atatürk’ün gerçekleştirdiği bu devrimlerle kadınların siyasi temsille kurulan bağları üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen çok fazla ilerlenememesinin sebep ve sonuçlarına odaklanılmıştır. Çalışmada nihai sonuç olarak kadınların düşük orandaki temsili dikkat çekmektedir. Bu soruna ilişkin siyasi partilerin kota, pozitif ayrımcılık ve benzeri uygulamalarının sonuçları detaylandırılmıştır. AK Parti’nin iktidar olduğu 2002-2019 yılları arasında seçimlerde Meclis’e girebilen AK Parti, CHP, MHP, HDP ve İYİ Parti üzerinden yapılan değerlendirme ile kadın politikalarının cinsiyet eşitsizliğinin azaltılmasına yönelik girişimleri hakkında bilgiler verilmiştir. Muhafazakâr bir gelenekten gelen AK Parti’nin, yirmi yıllık iktidarı sürecinde kadınların siyasal temsildeki oranlarını yükseltmek için desteklerinin bu oranlara olan katkısı ve diğer partileri etkileme noktasındaki sonuçlar analiz edilmiştir. Mersin genelinde kadınların siyasi temsiline bakıldığında genelden çok farklı olmadığı, yerel aktörlerin de erkek egemenliğinde devam ettiği görülmektedir. Kadınların yerel siyasetteki siyasi temsili, milletvekili adaylığından başlayarak belediye başkanlığı ve belediye meclisi üyeliklerine kadar düşük bir oranda devam etmektedir. Bunun sebepleri olarak kadınların siyasal temsilde isteksiz olması mı yoksa erkeklerin egemen olmasından mı kaynaklandığı elde ettiğimiz veriler ışığında değerlendirilmiştir.