HY - Bildiri Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/20.500.12695/408

Listeleniyor 1 - 20 / 24

Sedanter Yaşam Tarzının Çalışan Performansı ve Tükenmişlik Üzerine Etkisi
(Bat Academy, 2024) İmadoğlu Kalkan, Tuğba; Gökçen Kapusuz, Ayşe
Bu çalışmada sedanter yaşam tarzının çalışan performansı ve tükenmişlik üzerine etkisi incelenmek tedir. Gelişmiş toplumlardaki bireyler çalışmak, seyahat etmek ya da boş zamanlarını değerlendirebilmek (televizyon izlemek, sinemaya gitmek, kitap okumak vb.) gibi yaşamın temel alanlarında giderek artan sürelerde sedanter davranışlar sergilemektedir. Sedanter davranışlar, uyanıkken oturma ya da uzanmayı içeren, daha çok 1.5 metabolik eşdeğerden daha düşük enerji harcamasına neden olan işler olarak ifade edilmektedir. Sosyokültürel gelişmeler ve değişimlerle birlikte yürüme mesafelerinin ve sürelerinin kısal ması, ev dışı aktivitelere katılımın azalması gibi nedenlerle insanlar, hareketsiz yaşam tarzını benimser bir duruma gelmiştir. Bireylerin hareketsiz kalması, işlerini zamanında yetiştirememe, monoton bir yaşam tar zına bürünme vb. olumsuz durumları beraberinde getirdiği gibi iş performanslarında da düşüş meydana ge tirmektedir. İş performansı, bireyin kendi görev tanımı içerisinde yaptığı, devam ettirdiği işi makul sınırlar içerisinde yapması olarak tanımlanmaktadır. Performansı düşen çalışanlar tükenmişlik yaşamayabilmekte dir. Bireyde ruhsal ve fiziksel açıdan enerjinin tükenmesi olarak ifade edilen tükenmişlik hem birey hem de örgütler açısından iş yaşamını önemli ölçüde tehdit eden bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağ lamda çalışanların sedanter yaşam tarzı yerine fiziksel aktiviteler yaptığı daha hareketli, sosyal aktivitelere katıldığı aktif bir yaşamı tercih etmesi ve böylece performans artışlarının olmasıyla tükenmişlik hissinin yok olması veya en aza indirilmesi sağlanabilir.
Boreout- Konformizm İlişkisi
(Dilkur Academy, 2024) Gökçen Kapusuz, Ayşe; İmadoğlu Kalkan, Tuğba
Günümüzde iş hayatındaki yaygın sorunlardan biri olan işyerinde can sıkıntısı (Boreout) durumu, verimlilik, yaratıcılık, kalite gibi önemli faktörleri negatif yönde etkileyen bir sorundur. Bireylerin iş ortamında harcamış oldukları zamanın niceliğinden ziyade niteliği, işle ilgili uyum ve bütünlük seviyeleri, işin çalışanlar için ifade ettiği anlam, özellikle de verimlilik ölçütlerini belirleyen en önemli unsurlardır. Sosyal ve örgütsel yapıda görece güçlü bir kişi veya yüksek sosyal statüye sahip bir kişi tarafından verilen açık bir emrin yerine getirilmesi de bireyi uymacı (konformist) davranış sergilemeye yönlendirmektedir. Bireyler iş yaşamında duygu ve düşüncelerini dile getirip sorumluluk almaktan ziyade çoğu zaman diğerlerine uyum sağlama, sorgulamaksızın fikirlerini kabul etme, doğruluğunu onaylama, itaat etme gibi davranışlar sergilerler. İlişkisel tarama modeli kapsamında anket tekniği kullanılarak yapılan bu çalışmada nicel veri analizi yapılarak, varsayımlar dâhilinde sonuçların raporlanması hedeflenmiştir. Amaç iş yaşamında sergilenen konformist davranışların bazı nedenlerle ortaya çıkan can sıkıntısı (boreout) ile ilişkisi olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu bağlamda iş yaşamında aktif rol alan 297 çalışandan elde edilen veriler, istatistiki analizlere tabi tutulmuş ve konformizm ile boreout arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişkinin varlığı ortaya konmuştur. Bireyler iş ortamında belirli sebeplerle can sıkıntısı içine düştükçe, kendi duygu ve düşüncelerini dile getirmekten ziyade, diğerlerine uyma eğilimi göstermeye başladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Düşünmek, söylemek, üretmekten ziyade; sıkılgan ve mutsuz bir ruh haliyle, uyumlu görünme eğiliminde oldukları ortaya çıkmıştır. Bu durum da doğal olarak motivasyon, verimlilik, performans ve iş tatminini olumsuz etkileyecektir.
Ahlaki Olgunluk ve Örgütsel Özdeşleşme İlişkisi
(Çizgi Kitabevi, 2024) İmadoğlu Kalkan, Tuğba; Gökçen Kapusuz, Ayşe
Bu çalışma, iş yaşamında bireylerin ahlâkî olgunluk düzeyleri ile örgütsel özdeşleşme düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla tasarlanmıştır. Ahlâkî olgunluğun örgütsel özdeşleşme üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi olabileceği varsayımından hareketle, iş yaşamında aktif rol alan bireyler arasından tesadüfi örnekleme yöntemi ve anket tekniği aracılığıyla elde edilen 303 veri istatistiki analizlere tabi tutulmuştur. Bulgular incelendiğinde ahlâkî olgunluk ve örgütsel özdeşleşme arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiş olup hem araştırma sorusu doğrulanıp cevaplanmış hem de araştırma varsayımı desteklenmiştir.
PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK VE DUYGUSAL TÜKENME İLİŞKİSİ
(HODJA AKHMET YASSAWI 8TH INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH, 2024) Gökçen Kapusuz, Ayşe; İmadoğlu Kalkan, Tuğba
Bu çalışmada amaç, birtakım olumsuzluklarla baş edebilme noktasında bireyler açısından önem arz eden psikolojik dayanıklılık kavramı ile yine bireylerin sıklıkla tecrübe ettiği duygusal tükenme arasındaki ilişkiyi incelemektir. Buradan hareketle kaleme alınan bu çalışmada, 18 yaş üstü bireylerden elde edilen veriler (n=205) istatistiki analizlere tabi tutulmuş ve sonuçlar raporlanmıştır. Yapılan analizler göstermiştir ki bireylerin psikolojik dayanıklılık düzeyleri arttıkça, duygusal anlamda tükenmişlik yaşama durumları ve eğilimleri azalacaktır (? = -,224). Psikolojik dayanıklılık ve duygusal tükenme arasında elde edilen bu ters yönlü ilişki, alan yazındaki birçok çalışma sonucunu da destekler niteliktedir.
Yeni Bir Trend Olarak Teknolojisiz Konaklama: Dijital Detoks Konaklama
(Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları, 2021) Bahar, Mehmet; Topsakal, Yunus; Yüzbaşıoğlu, Nedim
Turizmde yeni bir eğilim olarak teknolojisiz konaklama kapsamında dijital detoks otellerin hem akademik düzlemde kavramsal olarak hem de sektörel bağlamda konsept olarak incelenmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Dijital detoks turizm olgusu literatüre fişsiz (bağlantısız) turizm kavramının girmesiyle oluşmaya başlamış yeni bir trenddir. Fişsiz turizm internet bağlantısının olmadığı ve akıllı telefon, tablet gibi cihazların ise sınırlı olduğu veya hiç olmadığı turizm olarak tanımlanabilir. Bu trendin başlamasına son yıllarda hızlı dijitalleşme ile her tarafımızı saran ve araştırmalara göre her zaman kullanımında ruh sağlığı, akıl sağlığı, uykusuzluk, dikkatsizlik gibi sağlık sorunlarının yanı sıra bireyler arasındaki bağlara da zarar veren aşırı teknoloji kullanımı yön vermiştir. Dijital detoks turizmin, teknolojinin neden olduğu hem sağlık sorunlarına hem de bireyler arası ilişkilere faydalı olacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla bilgi ve iletişim teknolojilerinin günümüz turizm sektörünün bir itici gücü olarak görülmesine rağmen, bazı konaklama tesisleri ve seyahat acenteleri dijital yaşamdan kaçmak isteyenlere bir niş pazar olarak ‘dijital detoks” turizm paketleri sunmaya başlamıştır. Çalışmada öncelikle literatür çerçevesinde dijital detoks turizmi kavramı, ortaya çıkışı, turistler tarafından tercih edilme nedenleri irdelenmiştir. Ardından dijital detoks konaklama sunan bazı konaklama tesisleri sundukları hizmetler, sağladıkları paketler, turizm türleri gibi temalar kapsamında incelenmiştir. Çalışma sonunda dijital detoks konaklama geliştirme ile ilgili önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın dijital detoks turizm literatürüne katkısının yanında dijital detoks konaklama hizmeti sunmak isteyen tesislere de faydalı olması beklenmektedir.
Havayolu Operasyonel Maliyetlerini Etkileyen Faktörlerin Analizi
(6. Uluslararası Bilimsel Çalışmalar Kongresi, 2021) Atioğlu, Eyup
Bu çalışmada uçuş başına operasyonel maliyet ile yakıt gideri, bakım gideri, doluluk oranı, personel gideri, ortalama filo yaşı arasındaki ilişki Türk Hava Yolları'na yönelik olarak Johansen eşbütünleşme analizi ile araştırılmıştır. Çalışmanın veri setinde 2009- 2019 yılları arasında çeyreklik bazda 44 gözlem yer almaktadır. Çalışmada bağımlı değişken olan uçuş başına operasyonel maliyet ve bağımsız değişkenleri oluşturan yakıt gideri, bakım gideri, doluluk oranı, personel gideri, ortalama filo yaşı arasında uzun dönemli bir dengeyi ifade eden eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında oluşturulan eşbütünleşme denklemi ile bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında uzun dönemli ilişki ortaya konulmuştur. Çalışmanın bulgularına göre, Türk Hava Yolları’nın gerçekleştirdiği her bir uçuş başına hesaplanan operasyonel maliyetini en çok etkileyen değişkenin doluluk oranı olduğu saptanmıştır. Doluluk oranında %1’lik artış uçuş başına operasyonel maliyetlerde %1,40 oranında artışa neden olduğu tespit edilmiştir. Diğer yandan uçuş başına operasyonel maliyetler üzerinde ortalama filo yaşının %1,12; yakıt giderlerinin %0,48; bakım giderlerinin %0,44; personel giderlerinin %0,28 artışa etki ettiği gözlenmiştir. Johansen eşbütünleşme analizi sonrasında bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında uzun dönemdeki ilişkide kısa süreli dalgalanmaları tespit etmek için kurulan hata düzeltme modeline göre hata düzeltme katsayısı -0,30 olarak saptanmıştır. Buna göre tespit edilen katsayı 0 ile -1 arasında olduğundan değişkenler arasında kısa süreli dalgalanmaların uzun dönem dengesini yakınsayacağı ortaya konulmuştur.
Analysis Of The Relationship Between Aircraft Fleet Age And Fuel Expenses
(2021) Atioğlu, Eyup
When the operating expenses of airline companies are analyzed proportionally, it is seen that fuel expense is among the most important cost items. As the fuel expenses of airlines increase, their financial performance may be adversely affected and their competitive advantage may be lost. For this reason, it has become essential for airline companies to use all methods that will reduce fuel expenses in increasingly competitive conditions. On the other hand, airline companies with fleets with a lower average age generally operate more efficiently in terms of fuel consumption. In this context, airline operators should carry out planning in an appropriate balance by controlling the effect of fleet age on fuel expenses. In this study, the relationship between aircraft fleet age and fuel expenses was investigated with Johansen cointegration analysis and Vector Error Correction Model for Turkish Airlines. The data set of the study includes 40 observations on a quarterly basis between 2010 and 2019. In the study, a cointegration relationship, which expresses a long-term balance between fuel expenses, which is one of the most important operating expenses of airline companies, and aircraft fleet age, has been determined. The degree of the long-term relationship between the variables was determined by the normalized cointegration equation, and the existence of a longterm positive relationship between the variables was determined. Accordingly, it has been determined that a 1% increase in the average fleet age of Turkish Airlines causes a 6.93% increase in fuel expenses. After the Johansen cointegration analysis, the error correction coefficient was determined as -0.15 according to the error correction model established to determine the deviation in the long-term relationship between the variables. The fact that the mentioned coefficient is between 0 and -1 indicates that short-term fluctuations will converge to the long-term equilibrium.
EXAMINING THE FACTORS AFFECTING THE REVENUES OF HOT AIR BALLOON OPERATORS
(2021) Atioğlu, Eyup
In Cappadocia, which is one of the most popular destinations in the world where hot air balloon rides are made, 27 hot air balloon operators are operating in 2021, and the majority of those who experience hot air balloon rides are foreign tourists. For this reason, international tourist expenditure per capita and Nevşehir and Kayseri airports serving in the region are of great importance in terms of sales revenues of hot air balloon operators. In this study, the effects of international tourist expenditure per capita and the number of international passengers arriving at Nevşehir and Kayseri airports on net sales were investigated with Johansen cointegration analysis and Vector Error Correction Model for Voyager Balloons, a hot air balloon company operating in Cappadocia. The data set of the study includes 60 observations on a monthly basis between 2014 and 2018. In the study, number of international passengers arriving at Nevşehir and Kayseri airports and international tourist expenditure per capita were determined as independent variables, while Voyager Balloons’ net sales were determined as dependent variables. According to the findings obtained in the study, a cointegration relationship, which expresses a long-term balance between dependent and independent variables, was determined. According to the empirical results, it has been revealed that a 1% increase in the number of international passengers arriving at Nevşehir and Kayseri airports between 2014 and 2018 caused an increase of 3.29% in the net sales of Voyager Balloons. In addition, it was determined that the 1% increase in the international tourist expenditure per capita positively affected the net sales of Voyager Balloons by 6.38%. After the Johansen cointegration analysis, an error correction model was established to examine the deviation in the coefficient of the long-run relationship between the variables. In the error correction model, the coefficient was determined as -0.05, and it was revealed that the relationship between the variables would stabilize in the long run even if there were shortterm fluctuations.
Hava Kargo Performansının Belirleyicisi Olarak Firma Büyüklüğü
(2021) Atioğlu, Eyup
İşletmelerin finansal performansları üzerine etkisi incelenen bir kavram olan büyüklük, havacılık sektöründe faaliyet gösteren hava kargo işletmelerinin tek bir zamanda iriliğinin bir göstergesi olup çeşitli göstergeler ile ölçülebilmektedir. Bu çalışmada genel kabul görmüş büyüklük göstergeleri arasından özkaynaklar ve toplam aktifler bağımsız değişken olarak kullanılırken, hava kargo pazarında en önemli performans göstergeleri arasında yer alan ücretli ton kilometre bağımlı değişken olarak modelde yerini almıştır. Bu çalışmada, Johansen eşbütünleşme analizi ve Vektör Hata Düzeltme Modeli kullanılarak bağımsız değişkenleri oluşturan özkaynaklar ve toplam aktiflerin bağımlı değişken olan ücretli ton kilometre üzerindeki etkisinin yönü ve derecesi araştırılmıştır. Çalışmanın veri seti THY Kargo mali tablo ve faaliyet raporlarından elde edilmiş olup 2004 ile 2013 yılları arasında üçer aylık bazda 40 gözlem içermektedir. Çalışmada büyüklük değişkenleri ile ücretli ton kilometre arasında uzun dönemli dengeyi belirten eşbütünleşme ilişkisi gerek iz testinde gerekse maksimum özdeğer testi aracılığıyla saptanmıştır. Ortaya konulan eşbütünleşme denklemine göre THY Kargo’nun toplam aktiflerinde %1'lik bir artışın ücretli ton kilometrenin %0,13 oranında artmasına neden olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca THY Kargo’nun özkaynaklarında %1'lik artış meydana gelmesi halinde ücretli ton kilometrede %0,02'lik bir artışa neden olduğu ortaya konulmuştur. Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkideki sapmayı belirlemek için oluşturulan hata düzeltme modeline göre hata düzeltme katsayısı -0.87 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen katsayı, uzun dönemli ilişkide kısa vadeli dalgalanmaların uzun vadeli dengeye yakınsayacağını ifade etmektedir.
Evaluation of the Relationship Between Air Cargo Load Factor And Revenue Tonne Kilometers
(2021) Atioğlu, Eyup
Revenue tonne kilometer (RTK) is one of the most important performance indicators in the air cargo market, which is calculated by multiplying the paid cargo by the distance flown. In this study, the relationship between revenue tonne kilometer (RTK) and load factor in air cargo activities was investigated with Autoregressive Distributed Lag (ARDL) analysis for Turkish Cargo. The data set of the study includes 40 observations on a quarterly basis between 2004 and 2013. In the study, the existence of a cointegration relationship with the ARDL model was determined between the variables, and it was determined that the load factor had a significant effect on the revenue tonne kilometer (RTK). In the long-term relationship between the variables, the coefficient of the dependent variable and the direction of the long-term relationship were estimated. Within the scope of the study, it was determined that a 1% increase in load factor in the air cargo activities carried out by Turkish Cargo caused an increase of 13,28% in revenue tonne kilometer (RTK). The error correction model, which is established in the model in terms of containing information about the short-term balance, shows the situation where the imbalances in the short-term are eliminated in the long-term. Whether the ARDL model contains a structural break was tested with the CUSUM and CUSUMQ structural break tests developed by Brown, Durbin and Evans (1975). While the curve obtained from the CUSUM test statistics was between the critical limit showing 5% significance, it was determined that there was a structural break in the curve obtained from the CUSUMQ test statistics in the 2009-04 and 2011-02 periods. According to the findings obtained in the study, the estimated coefficients were found to be stable in the long run.
THE ROLE OF THE FLAG CARRIER AIRLINE ON EXPORT: TODA-YAMAMOTO CAUSALITY ANALYSIS
(2021) Atioğlu, Eyup
The trade deficit, which is among the most important factors affecting the current account deficit, is one of the main obstacles to sustainable economic growth. In this context, both developed and developing countries pursue strategies to increase exports. In this study, the relationship between Turkey's exports and Turkish Airlines (THY), which is the flag carrier airline, revenue passenger kilometer and load factor was examined by the Toda-Yamamoto causality test. The data set of the study includes 36 observations on a quarterly basis between 2011 and 2019. According to the findings obtained in the Toda-Yamamoto causality test, causality at the 5% significance level was determined from THY's load factor and from revenue passenger kilometer to Turkey's exports. On the other hand, causality could not be determined at 5% significance level from export to load factor, while causality was observed at 10% significance level. In the study, causality at the 5% significance level was determined from revenue passenger kilometer to load factor. Finally, no causality can be detected at the 5% significance level from the load factor to the revenue passenger kilometer, while causality is observed at the 10% significance level. According to the findings obtained in the study, it has been revealed that THY, the flag carrier of Turkey, has a contribution on exports, and it is of great importance to maintain the investments made in the civil aviation sector in order to reduce the trade deficit and ensure sustainable economic growth.
Yeni Bir Trend Olarak Teknolojisiz Konaklama: Dijital Detoks Konaklama
(2021) Bahar, Mehmet; Topsakal, Yunus; Yüzbaşıoğlu, Nedim
Turizmde yeni bir eğilim olarak teknolojisiz konaklama kapsamında dijital detoks otellerin hem akademik düzlemde kavramsal olarak hem de sektörel bağlamda konsept olarak incelenmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Dijital detoks turizm olgusu literatüre fişsiz (bağlantısız) turizm kavramının girmesiyle oluşmaya başlamış yeni bir trenddir. Fişsiz turizm internet bağlantısının olmadığı ve akıllı telefon, tablet gibi cihazların ise sınırlı olduğu veya hiç olmadığı turizm olarak tanımlanabilir. Bu trendin başlamasına son yıllarda hızlı dijitalleşme ile her tarafımızı saran ve araştırmalara göre her zaman kullanımında ruh sağlığı, akıl sağlığı, uykusuzluk, dikkatsizlik gibi sağlık sorunlarının yanı sıra bireyler arasındaki bağlara da zarar veren aşırı teknoloji kullanımı yön vermiştir. Dijital detoks turizmin, teknolojinin neden olduğu hem sağlık sorunlarına hem de bireyler arası ilişkilere faydalı olacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla bilgi ve iletişim teknolojilerinin günümüz turizm sektörünün bir itici gücü olarak görülmesine rağmen, bazı konaklama tesisleri ve seyahat acenteleri dijital yaşamdan kaçmak isteyenlere bir niş pazar olarak ‘dijital detoks” turizm paketleri sunmaya başlamıştır. Çalışmada öncelikle literatür çerçevesinde dijital detoks turizmi kavramı, ortaya çıkışı, turistler tarafından tercih edilme nedenleri irdelenmiştir. Ardından dijital detoks konaklama sunan bazı konaklama tesisleri sundukları hizmetler, sağladıkları paketler, turizm türleri gibi temalar kapsamında incelenmiştir. Çalışma sonunda dijital detoks konaklama geliştirme ile ilgili önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın dijital detoks turizm literatürüne katkısının yanında dijital detoks konaklama hizmeti sunmak isteyen tesislere de faydalı olması beklenmektedir.
COVID 19 SALGINI DÖNEMİNDE UZAKTAN EĞİTİM SÜRECİNE İLİŞKİN AKADEMİSYENLERİN GÖRÜŞLERİ: KAPADOKYA ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ
(Kapadokya Üniversitesi Yayınları, 2021) Nalçacıgil, Emre
Aralık 2019’dan itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 korona virüs salgını çalışma yaşamından ekonomiye, sosyal yaşamdan beşeri ilişkilere kadar hayatın her alanında hem zorunlu hem de sorunlu değişimlere yol açmıştır. Bu değişimlerden biri de eğitim alanında söz konusu olmuş, yaşanan salgın nedeniyle, dünya ile eş zamanlı olarak tedbirler alan Türkiye’de Mart 2020’den itibaren tüm kademelerde eğitime ara verilmiş ve uzaktan eğitime geçilmiştir. Bu çalışmada salgınla ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerden dolayı zorunlu hale getirilen senkron ve asenkron uzaktan eğitim modeline ilişkin Mayıs 2021 döneminde Kapadokya Üniversitesinde görev yapan akademisyenlerin görüş ve tutumlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada temel olarak iki sorunun yanıtı aranmıştır. Birincisi uzaktan eğitim yapılan dönemde akademisyenlerin akademik çalışmalara, kendilerine, ailelerine ve çevrelerine daha fazla zaman ayırıp ayıramadığı, ikincisi de uzaktan eğitim konusunda yeterlilikleri, süreç hakkındaki görüşleri, örgütsel bağlılık ve iş yükü durumlarının nasıl olduğudur. Araştırma sonucunda uzaktan eğitimin beklenen amacı karşılayamadığı, akademisyenlerin verimlilik ve üretkenliklerini yavaşlattığı, örgütsel bağlılık ve örgütsel vatandaşlık tutumlarına zayıflama olduğu tespit edilmiştir.
Akıllı Turizm ve Süper Akıllı Turist Kavramları Işığında Geleceğin Turizm Rehberliğine Bakış
(Detay Yayıncılık, 2019) Bahar, Mehmet; Yüzbaşıoğlu, Nedim; Topsakal, Yunus
Günümüzde sıkça söz edilen ve Endüstri 4.0 olarak isimlendirilen dördüncü endüstri devrimine robotlaşma, Nesnelerin İnterneti, yapay zeka, sensörler, bilişsel teknolojiler, nanoteknoloji, İnternetin Hizmetleri, kuantum bilişim, giyilebilir teknolojiler, arttırılmış gerçeklik, akıllı sinyalizasyon, akıllı robotlar, büyük veri, 3D ve akıllı şebekeler gibi yeni nesil teknolojiler yön vermiştir. Endüstri 4.0 teknolojileri hayatımızda iş yapma, iletişim, eğitim gibi alanlarda hızla kullanılarak iş ortamları ve yaşam tarzlarını değiştirmeye başlamıştır. Dolayısıyla teknolojiden hızla etkilenen turizm endüstrisinin de bu teknolojilere uyum sağlamaya başlamasıyla Turizm 4.0 kavramı ortaya çıkmıştır. Özellikle Z kuşağı turist sayısının artmasıyla turizm sektöründe teknoloji yer bulmuştur. Bu kapsamda Turist 5.0 olarak isimlendirilen süper akıllı turist kavramı konuşulmaya başlanmıştır. Bundan dolayı çalışmanın amacı geleceğin süper akıllı turistleri kapsamında turizm rehberliğini incelemek, turizm rehberliği alanında yeni nesil teknolojilerinin kullanım alanlarının belirlenmesi ve bu doğrultuda turizm rehberliği için önerilerde bulunmaktır.
Türkiye’de Turist Başına Düşen Rehber Sayılarının Tespiti ve İhtiyaç Analizi
(Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2020) Cansu, Emrullah; Bahar, Mehmet
Turizm aktiviteleri günden güne artmakta ve yenilikler göstermektedir. Bu yenilikler, beraberinde yer aldığı turizm aktivitelerinde öncülük edecek kişi ihtiyacını ön plana çıkarmaktadır. Turist rehberleri, istedikleri yabancı dillerde anlatım yapan, ülkenin tarihi, kültürel, doğal vb. güzelliklerini ve miraslarını ülkelerini ziyaret edenlere anlatan kişilerdir. İnsanlar doğası gereği güvenlik tedbirlerinden ve bir bölgeyi ilk ziyaretlerinde detaylı bilmedikleri için çağlar boyunca sürekli rehberlik edecek kişilere ihtiyaç duymuşlardır. Bu doğrultuda bakıldığında ülkelerine giren turistleri ilk karşılayan ve onlara öncülük eden rehberlerin önemi de her geçen gün artmaktadır. 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’na göre rehberlik sertifika programları, “Birlik ve Seyahat Acenteleri Birliğinin ortak önerileri ve Bakanlığın onayı” ile açılabilmektedir. İlaveten üniversiteler aracılığıyla da rehberlik eğitimi verilmektedir. Bu çalışma ile Türkiye’deki Turist Rehberlerinin sayıları ve sahip oldukları diller ile Türkiye’ye gelen turistlerin konuştukları dillerin kıyaslanması amaçlanmıştır. Bu yolla elde edilecek bulgular hem TUREB’ e hem de TURSAB’ a mevcut durumun bir fotoğrafını ortaya koyma imkânı verecektir. Böylece karar ve onay mercii olan bakanlığın da rakiplerimiz ile olan durumunun incelenerek varsa gerekli tedbirlerin alınmasına imkân sağlayacaktır. Bunların sağlanabilmesi için çalışmada Kültür ve Turizm Bakanlığı 2018 yılı “Bakanlık Belgeli ve Belediye Belgeli” konaklama istatistikleri ile 2020 yılı TUREB verilerine göre olan “Dillere Göre Rehber Sayıları” istatistikleri kullanılmıştır.
Endüstri 4.0 ve Akıllı Turizm: Antalya Destinasyonu Akıllı Turist Rehberi Uygulama Geliştirilmesi
(Innovation and Global Issues Academy, 2018) Yüzbaşıoğlu, Nedim; Çaylak, Pınar; Topsakal, Yunus; Bahar, Mehmet
Teknolojinin değişerek ilerlemesi ile beraber turistlerin seyahat etme ve deneyimlerini zenginleştirmeleri de değişmeye başlamıştır. Bunun en önemli sebeblerinden biri Dördüncü Sanayi devrimi olarak da isimlendirilen Endüstri 4.0’dır. Bu çalışmanın amacı konum tabanlı GPS, yakın alan iletişim tabanlı NFC gibi son teknolojileri kullanarak Antalya destinasyonuna özgü prototip bir akıllı turist rehberi uygulaması geliştirmek ve sistemin nasıl işleyebileceğini şematize etmektir. Uygulama ile ziyaretçiler, bulundukları konuma göre yakınlardaki ilgi çekici yerlere yönlendirilecektir. Uygulamanın içerik olarak her ilgi çekici yerin bir haritasını, sesli anlatımını, metinsel olarak erişimi ve resimleri içermesi öngörülmektedir. Uygulamada tarih turu, müze turu, doğal yürüyüş turları gibi tur seçenekleri bulunmalıdır.
Endüstri 4.0 Çağında ‘Akıllı’ Olma Yolunda Oteller İçin Öneriler
(Mersin Üniversitesi Yayınları, 2018) Topsakal, Yunus; Yüzbaşıoğlu, Nedim; Bahar, Mehmet
Günümüzde işletmeler Nesnelerin İnterneti, yakın saha iletişimi, küresel konumlandırma sistemleri, beacon, mobil uygulamalar ile Endüstri 4.0 çağının etkisine girmeye başlamıştır. İşletmeler hayatta kalabilmek ve rekabet avantajını kaybetmemek için yeni çağa ayak uydurmak için bazı çalışmalar başlatmışlardır. Fakat yeni çağa ayak uydurmak diğer endüstri devrimlerinden daha güç gibi görünmektedir. Çünkü Endüstri 4.0 çağının temelinde robotların robotları yönetmesi gibi ileri düzeyde teknolojik gelişmeler yatmaktadır. Endüstri 4.0 ile akıllı turizm kavrama ortaya çıkmıştır. Ardından turizm endüstrisinin alt sektörleri ‘akıllı’ olmak ve yeni çağ ile ortaya çıkan yeni eğilimlere cevap vermeye çalışmaya başlamıştır. Bu alt sektörlerden biri olan otel sektörü de hızla bu çağa ayak uydurmaya başlamıştır. Fakat bu son gelişmelerin konaklama sektöründe nasıl uygulanması gerektiği, hızla gelişmeye devam teknolojilere rakiplere göre daha önceden nasıl entegre edileceği ile ilgili çok kısıtlı çalışma mevcuttur. Bundan dolayı çalışmanın amacı ‘akıllı’ olma yolunda otel sektörüne önerilerde bulunmaktadır. Önemli önerilerden biri misafirlerin hızlıca odalarına yerleşmeleri içindir. Paket tur ve acenta üzerinden gelen misafirler için havayolları ile yapılacak işbirliği neticesinde, zaten havayollarının sistemine girilmiş olan kişi bilgileri/pasaport numarası vs konaklanılacak otel ile paylaşılarak otele varıldığında hızlı/self-checkin işlemleri gerçekleştirilebilir. Resepsiyona yerleştirilecek kiosklar aracılığıyla misafir otele geldiğinde kendi pasaportunu/kimlik kartını okutarak (havalimanlarındaki gibi), kendi PNR numarasını girerek (havayoluyla aynı olabilir) otele geldiğini bildirir. Otele geldiği belli olan misafir için oda ataması yapılabilir. Yine bu atama neticesinde akıllı telefonun yakın saha iletişim özelliği aracılığıyla oda kartı bilgileri yüklenerek odaya giriş için kullanılması sağlanabilir veya önbürodan sadece anahtar teslimatı yapılabilir. Çalışma kapsamında teknolojilerden otellerin nasıl faydalanabileceği ile ilgili literatüre dayalı önerilerde bulunmuştur.
Türkiye’de Ege-Akdeniz Bölgelerindeki Ekolojik Otelleri Ziyaret Eden Ekoturistlerin Memnuniyetlerinin Ölçülmesine Yönelik Alan Araştırması.
(Anatolia Science Academy, 2019) Bahtiyar, Dilara; Kasalak, Murad Alpaslan; Bahar, Mehmet
Turizmin çevreye verdiği olumsuz etkiler ortaya çıktıktan sonra, çevre koruma bilinci giderek artmış ve artık günümüzde bir sorumluluk haline gelmiştir. Bu sorumluluk altında sürdürülebilirlik yaklaşımıyla hareket eden turistler doğa temelli turizm çeşitlerinden ekoturizme katılarak ekoturist sınıfını oluşturmuştur. Çevreyi korumanın yanı sıra, yerel halkın refahını gözeten ekoturistlerin duyarlı seyahatleri her geçen gün artmaya başlamıştır. Yapılan bu seyahatlerin daha çok el değmemiş doğal alanlara yapıldığı, turistlerin yerel halkla yakından ilgilendiği birçok araştırmada ortaya çıkmıştır. Ülkemiz açısından bakıldığında ise, Ege-Akdeniz Yöresi’nde ekoturizm yoğun olarak gerçekleşmektedir. Mevcut ekolojik çiftlik veya ekolojik otel sayılarının da daha çok Ege-Akdeniz Yöresi’nde bulunması bunun en açık göstergesidir. Bu amaçla çalışmanın örneklem alanını Ege-Akdeniz Yöresi oluşturmuştur. Ele alınan çalışmadaki temel amaç Ege- Akdeniz Yöresi’ni ziyaret eden ekoturistlerin memnuniyet düzeylerinin ölçülmesi ve memnuniyet düzeylerinin sosyo-demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesidir. Araştırmada nicel araştırma yöntemi benimsenmiş, veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Bu bağlamda Ege- Akdeniz Yöresi’ni ziyaret eden 277 ekoturiste uygulanan anket formlarından elde edilen veriler Sosyal Bilimler araştırmalarının analizinde sıkça kullanılan SPSS for Windows (Statistical Program for Social Sciences) paket programının 20.0 versiyonu ile analiz edilmiştir. Ulaşılan bulgular ışığında ekoturist memnuniyetini arttırmaya ve ekoturizm girişimciliğinin gelişimini sağlamaya yönelik öneriler sunulmuştur.
Kırsal Turizmde Uluslararası Pazarlama Yapılanmalarına Örnek: Eurogites Web Sitesi.
(Anatolia Science Academy, 2019) Ekin, Yakın; Akbulut, Onur; Bahar, Mehmet
Turizmin çok boyutluluğu ve evrenselliği nedeniyle her turizm çeşidinde olduğu gibi kırsal turizmde de pazarlama çabalarını birleştirme ve destinasyonların bir arada pazarlanması uygulamalarına rastlanmaktadır. Bu çalışmada örnek olarak EuroGites yapılanması ve bu yapılanmanın içeriği ile ilgili bilgiler derlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla EuroGites web sitesinde yer alan bilgiler, ülkeler ve bölgeler kısa bilgilendirmelerle incelenmiştir. Avrupa’daki bu yapılanmanın incelenmesinin temel sebebi, Türkiye’de yeni gelişmekte olan kırsal turizm yapılanmalarına kılavuz olma olasılığıdır. Sonuç olarak bu uluslararası yapının öne çıkardığı destinasyonlar gibi, Türkiye de kendi kırsal turizm destinasyonlarını bir web sitesinde bölgelere ayırarak pazarlayabilmelidir. Hatta bunun ötesinde, Avrupa yapılanması olan EuroGites’in bir benzeri yapılanma aracılığıyla Balkanlar, Akdeniz ve/veya Karadeniz kuşağındaki komşu ya da yakın ülkelerdeki destinasyonlarla birlikte pazarlama çalışmaları da yapılabilmelidir. Bu bakış açısına temel oluşturmak amacıyla bu örgütlenmeyle ilgili bir durum tespiti gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.
Kırsal Kalkınma Kapsamında Coğrafi İşaretli Ürünlerin Önemi: Yeşilova (Salda) Bölgesine Özgü Ürünler Örneği
(Anatolia Science Academy, 2019) Bahar, Mehmet; Yüzbaşıoğlu, Nedim; Topsakal, Yunus
Aydınlanmış aklın görevi yerel yönetimleri doğrudan demokrasiye açma çabasında olmak zorundandır. Öte yandan, şehirlerin işgal edilmesi, sürekli yapılaşmaya açılarak sömürgenin sürdürülebilmesinin aracı haline dönüştürülmesi, şehre yığılan insanların beslenmesi sorununu beraberinde getirmiştir. Aydınlanma aklının kapitalizme teslim olmasından sonra, geldiğimiz bu noktada insanlık kırsalı yeniden keşfederek doğayı yeniden kazanmanın yollarını aramaktadır. Özellikleri bir yöreden, bilgi ve beceriden (know-how) kaynaklanan bir coğrafi ismi sahte ve taklitlerine karşı koruyarak coğrafi işaretlerinin alınması, kırsal kalkınmayı ve sürdürülebilirliği desteklediği gibi, mevcut ürünlerin unutulmaması, unutulmaya başlanan ürünlerin ise tekrar kazandırılmasına katkı sağlamaktadır. Bundan dolayı yöresel ürünlerin coğrafi işaretlerinin alınması, bu ürünlerin gerçek ticari değerlerinin kazanılması, mülkiyet haklarının korunması ve uluslararası düzeyde pazarlara açılması kırsal kalkınma açısından önemlidir. Böylelikle tarımsal üretimde çeşitliliği teşvik etmek, yerel halkın gelirlerini yükseltmek, özgün ürünleri geliştirmek, tüketicileri ürünlerin kökenleri ile ilgili bilgilendirmek sayesinde kırsal nüfusun yerinde tutulması mümkün olabilmektedir. Bu kapsamda çalışmanın amacı 18. Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Burdur ilinin Yeşilova beldesinde bulunan Salda gölünün stratejik kalkınma noktası olarak hazırlanacak olan Özel Çevre Koruma planlarının hazırlanmasına ışık tutmaktır. Bu bağlamda yöreye özgü olan “Kıymalı Tost” gibi yöresel ürünlerin coğrafi işaretinin alınarak koruma altına alınması konusunda öneriler sunulacaktır.

Güncel Gönderiler