Türkiye’de Siyasal Popülizm: Demokrat Parti ve Adalet ve Kalkınma Partisi
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Sosyal bilimlerde çok tartışılan ve popülerliğini koruyan popülizm kavramı, 21. yüzyılda siyaseti, siyasi aktörleri ve hareketleri tanımlamada yaygın kullanımıyla önem arz etmektedir. Farklı yaklaşımların ilgi odağı olan popülizm, farklı coğrafyalarda, üretildiği sosyokültürel, siyasal ve ekonomik bağlama göre şekillenerek çeşitli görüngüler sunabilmektedir. Referans aldıkları halkın genel iradesi ve egemenliği unsurlarının ortaklığı yönüyle sıklıkla birlikte anılan popülizm ve demokrasi, demokrasinin tür ve aşamalarına bağlı olarak çatışmalı bir ilişki ortaya koyabilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de 1945-46 dönemeci ile başlayan çok partili siyasal yaşam denemelerinin demokratikleşme aşaması olarak anıldığı bu serüvenin Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde başlatılan ıslahatlar ve yeni rejimin ilanıyla şekillendirildiği gelişmeler üzerinde durulmuştur.
Bu tez çalışması, Türkiye’de siyasal popülizmin 1946’da kurulan Demokrat Parti (DP) ile başladığını kabul ederek, onun popülist siyasetinin başat argümanlarının yansımasını bulabildiği ve bu minvalde mirasını aldığını iddia ettiği Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) örnek vakaları kapsamında siyasal popülizmi düşünsel yaklaşım üzerinden okumaya çalışmaktadır. Türkiye sağ siyasetinde 1950-1960 yılları arasında iktidarda yer alan DP ile 2002 yılından günümüze kadar iktidarda olan AKP’nin takip ettiği siyasal popülizmlerin, demokrasiden uzaklaştığı durumlar değerlendirilerek, otoriterleşmeyi görünür kıldığı aşamalar kaydedilmiştir. Bu doğrultuda, örnek vakalar üzerinden ortaya koyulan siyasal popülizmin analizleri neticesinde ülkenin demokratikleşmesi konusunda yarattığı sonuçlar değerlendirilmektedir.