Dil Bozukluğu Olan ve Olmayan 60-72 Aylık Okul Öncesi Dönem Çocukların Sosyal Problem Çözme ile Sosyal Yetkinlik ve Davranış Durumları Açısından İncelenmesi
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
DSM-5’in tanı ve sınıflandırmasında yer alan, herhangi biyomedikal, nörolojik gibi bir nedene bağlı olmayan, belli bir etiyolojisi olmayan çocuğun yaşına uygun dil becerilerini sergileyememesiyle karakterize olan durum dil bozukluğu olarak nitelendirilmektedir. Çevresinde olanları anlamakta ve ifade etmekte güçlük yaşayan çocukların sosyal becerilerde de sınırlılıklar yaşayabileceği belirtilmektedir. Özellikle çocuğun sosyal yetkinlik düzeyinin yaşına uygun olmaması sosyal problem çözme becerilerindeki yaşanabilecek sorunları beraberinde getirmektedir. Bu araştırma gelişimsel dil bozukluğu olan ve olmayan çocukların sözel dil performanslarının, sosyal yetkinlik ve sosyal problem çözme becerileri üzerindeki yordayıcı etkisini incelemeyi amaçlamıştır. Bu çalışmada gelişimsel dil bozukluğu olan ve olmayan 60-72 aylık çocukların sözel dil performansları için Türkçe Erken Dil Gelişim Testi (TEDİL), sosyal yetkinlik becerileri için Sosyal Yetkinlik ve Davranış Durumları (SYDD-30) Ölçeği ve sosyal problem çözme becerilerini değerlendirebilmek için ise Wally Sosyal Problem Çözme Testi kullanılmıştır. Bu araştırma, 2021-2022 yılında Kocaeli ili Kartepe ve Derince ilçelerinde okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 60-72 aylık çocukları ve onların öğretmenleri ile sınırlıdır. Elde edilen araştırma bulguları sonucunda dil bozukluğu olan ve olmayan çocuklar arasında sosyal problem çözme beceri düzeyleri, sosyal yetkinlik davranış düzeyleri, anksiyete-içedönüklük davranış düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuş ve literatürle benzer bulgular elde edilmiştir. Ancak dil bozukluğu olan ve olmayan çocuklar arasında kızgınlık-saldırganlık davranış düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Çalışmadan elde edilen bazı bulgular sonucunda dil bozukluğuna sahip çocukların erken dönemde tanılanması gerektiği ve çocuğun dil bozukluğuna ek olarak diğer sosyal alanlarda da sorunlarında eşlik edebileceğine dikkat çekmektedir.












