Dil ve Konuşma Terapisi - Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Öğe
    Türkiye’deki Dil ve Konuşma Terapistlerinin Enfeksiyon Kontrolü Uygulamaları: Tanımlayıcı Araştırma
    (Türkiye Klinikleri Yayınevi, 2025) Teke, Teke; Birol, Namık Yücel
    Amaç: Dil ve konuşma terapistleri (DKT), herhangi bir danışan grubuyla çalışırken doğrudan ya da dolaylı olarak temas hâlindedir. Bu duruma bağlı olarak DKT’lerin sa ğladığı değerlendirme ve müdahale hizmetlerinin enfeksiyon kontrolü aç ısından bazı gereklilikleri bulun- maktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de özel ve kamu hastanelerinde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde, özel dil ve konuşma terapisi kli- niklerinde çalışan DKT’lerin enfeksiyon kontrolü uygulamalar ının in- celenmesi amaçlanmaktır. Gereç ve Yöntemler: Araştırmanın deseni genel tarama modelidir. Ara ştırmaya toplamda 117 DKT kat ılmıştır. Veri toplama araçları Demografik Bilgi Formu ve Dil ve Konuşma Te- rapistlerinin Enfeksiyon Kontrolü Uygulamaları Anketi’dir. Demogra- fik Bilgi Formu ile kat ılımcıların yaşları, çalışma yılları ve çalıştıkları alanlar hakkında bilgi al ınmıştır. Enfeksiyon Kontrolü Uygulamalar ı Anketi, el yıkama, oral değerlendirme, enfeksiyon eğitimi, dezenfeksi- yon, kişisel koruyucu ekipman kullan ımı, öksürük görgü kurallar ına uyumu, enfeksiyon bulaşmasını azaltmak için kullanılan kontrol strate- jileri kullanımı ve diğer enfeksiyon kontrol uygulamalar ı olmak üzere toplamda 8 bölüm ve 41 maddeden olu şmaktadır. Elde edilen veriler IBM SPSS 27.0 programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmanın bulguları, katılımcıların büyük bir kısmının el hijyeni ve oral değerlen- dirme sırasında eldiven kullanımı gibi enfeksiyon kontrolü prosedürle- rini sık sık veya her zaman uygulad ıklarını göstermektedir. Bununla birlikte, katılımcıların önemli bir kısmı çalıştıkları yerlerde enfeksiyon kontrol kılavuzlarının bulunmadığını (%61,54) ve bu konuda düzenli eğitim almad ıklarını (%70,09) ifade etmi ştir. Sonuç: Türkiye’deki DKT’lerin enfeksiyon kontrolü uygulamalar ı genel olarak yeterli ol- makla birlikte, iş yerlerinde enfeksiyon kontrolüne yönelik kılavuz ek- sikliği ve e ğitimin yaygın olmayışı dikkat çekmektedir. Bu nedenle, enfeksiyon kontrolü konusunda daha kapsaml ı eğitim programlarının düzenlenmesi ve standart kılavuzların oluşturulması önerilmektedir.
  • Öğe
    An Overview of Speech and Language Therapy Undergraduate Programs and Students in Türkiye: Descriptive Research
    (2025) Birol, Namık Yücel; Yaşar Gündüz, Esra; Tutuş, Zübeyir
    Amaç: Türkiye'de dil ve konuşma terapisi (DKT) lisans programları 2012 yılında öğrenci alımına başlamıştır. Bu programlar ve öğrenci profilleri ise henüz ayrıntılı olarak araştırılmamıştır. Bu çalışmanın amacı Türkiye'deki DKT lisans programlarını ve lisans öğrenci profillerini incelemektir. Gereç ve Yöntemler: Kurumların resmi web sitelerinden elde edilen kamuya açık veriler kullanılarak, 27 aktif ve 34 aktif olmayan DKT lisans programı doküman analizi yoluyla incelenmiştir. Bu veriler aracılığıyla DKT lisans programlarına yerleşen öğrenci ve mezunların sayısı, cinsiyet dağılımı, öğrencilerin mesleki tercih eğilimleri, lisans programlarının özellikleri, 2012-2024 yılları arasında DKT lisans programlarının sayısı ve öğrenci sayıları, DKT programlarındaki akademik personelin ünvanlara göre dağılımı belirlenmiştir. Bulgular: DKT öğrencileri ve mezunlarına dair veriler incelendiğinde, kadınların oranının %78-85 arasında değiştiği görülmektedir. 2012 ve 2024 yılları arasında aktif DKT programlarının sayısı 1'den 27'e, bu programlara kayıt yaptıran öğrenci sayısı ise 31'den 1661'ye yükselmiştir. Aktif DKT lisans programlarında profesör ve doçent kadrosundaki akademisyenlerin oranı ise %14,73 olarak raporlanmıştır. Sonuç: DKT lisans programları, 2012 yılından itibaren hızlı bir büyüme göstermiştir. Ancak, bu büyümenin sürdürülebilir olması için dikkatli bir planlama gerekmektedir. Çalışma bulguları, kadın öğrencilerin alandaki belirgin üstünlüğünü, akademik personel sayısının yetersizliğini ve programların büyük ölçüde belirli şehirlerde yoğunlaştığını ortaya koymaktadır. Türkiye'deki DKT lisans programlarındaki büyüme, akademik personel sayısına dikkat edilerek gerçekleştirilmelidir.
  • Öğe
    “Lombard Effect” and Voice Changes in Adductor Laryngeal Dystonia: A Pilot Study.
    (Wiley Periodicals LLC onbehalf of The American Laryngological,Rhinological and Otological Society, Inc., 2024) Maria Raffaella Marchese; Ylenia Longobardi; Rosa Libero; Gamze Yesilli-Puzella; Lucia D’Alatri; Jacopo Galli
    Objectives: The aim was to describe the acoustic, auditory-perceptive, and subjective voice changes under the Lombardeffect (LE) in adductor laryngeal dystonia (AdLD) patients.Methods: Subjective perception of vocal effort (OMNI Vocal Effort Scale OMNI-VES), Maximum Phonation Time (MPT),and the perceptual severity of dysphonia (GRBAS scale) were assessed in condition of stillness and under LE in 10 AdLDpatients and in 10 patients with typical voice. Speakers were asked to produce the sustained vowel /a/ and to read a phoneti-cally balanced text aloud. Using the PRAAT software, the following acoustic parameters were analyzed: Mean Pitch (Hz), Mini-mum and Maximum Intensity (dB), the Fraction of Locally Unvoiced Frames, the Number of Voice Breaks, the Degree of VoiceBreaks (%), the Cepstral Peak Prominence-Smoothed (CPPS) (dB).Results: Under LE, the AdLD group showed a decrease of both G and S parameters of GRBAS and subjective effort, meanMPT increased signi?cantly; in the controls there were no signi?cant changes. In both groups under LE, pitch and intensity ofthe sustained vowel /a/ signi?cantly increased consistently with LE. In the AdLD group the mean gain of OMNI-VES score andthe mean gain of each parameter of the speech analysis were signi?cantly greater than the controls’ ones.Conclusion: Auditory feedback deprivation obtained under LE improves subjective, perceptual-auditory, and acousticsparameters of AdLD patients. These ?ndings encourage further research to provide new knowledge into the role of the audi-tory system in the pathogenesis of AdLD and to develop new therapeutic strategies.Key Words: acoustic analysis, adductor laryngeal dystonia, audio-vocal feedback control, Lombard effect.Level of Evidence: 4Laryngoscope, 134:3754–3760, 2024
  • Öğe
    The Normative Study of Acoustic and Aerodynamic Characteristics of Voice among Healthy Adult Turkish Speaker Population
    (Hindawi, 2021) Şen, Ayşegül; Toğram, Bülent
    Phonatory Aerodynamic System (PAS Model 6600) is an evaluation instrument that assesses the effectiveness of surgical interventions, treatments, and therapy for voice disorders. It can be used for the assessment of voice disorders by supporting other perceptual and instrumental methods. It is important to establish normative data, because the use of appropriate norms is necessary for diagnostic and descriptive accuracy. Therefore, this study is aimed primarily at establishing adult normative databases for phonatory aerodynamic measures obtained with the KayPENTAX PAS Model 6600 among healthy adult Turkish speakers and then examining the effect of age, gender, and age-gender interaction variables on these measures. The contribution of the study is considered so important since it will generate normative data for all measurements—except the mean pitch—by the five protocols of PAS for the first time. Two hundred and six healthy Turkish speakers with normal voice (106 women and 100 men) were included in the study and stratified into three age groups. Forty-five phonatory aerodynamic measures across five PAS protocols (vital capacity, maximum sustained phonation, comfortable sustained phonation, variation in sound pressure level, and voicing efficiency) were collected. Age, gender, and age-gender interaction variables were analyzed for 45 PAS parameters. Significant gender and age effect was found for 30 and 19 variables, respectively. Gender-age interaction together was observed for only 6 parameters. Significant differences were not found for the remaining 10 parameters. Significant age and gender effects were observed for 35 phonatory and aerodynamic measures which are essential part of the objective clinical assessment of voice. Consequently, normative data used as reference in voice assessment should be generated according to age and gender differences.