ÇGL - Kitap Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 7 / 7
  • Öğe
    ÇOCUK VE TEKNOLOJİ
    (Mehtap MORKAN ŞAHİN, 2023) Morkan Şahin, Mehtap; Arslan, Hüseyin; Durualp, Ender
    Teknoloji belirli hedeflere ulaşmak, nesneler ve teknikler üretme amacıyla bilgi ve organizasyonu kullanan insanlar tarafından yaratılan bir sistemdir (Volti, 2009: 6). Kline (1985) teknoloji teriminin kullanımını dörde ayırmıştır: insanlar tarafından üretilen her türden doğal olmayan nesneler; bir çalışma sistemi elde etmek için gereken insan, makine, fiziksel çevre vb. tüm unsurlar; görevleri gerçekleştirmek için bilgi, beceri, süreç ve prosedürler; donanım sistemleri ve insanlar arası ilişkiler. Günümüzde ise, teknoloji denildiğinde daha çok dijital teknolojiler akla gelmektedir. Dijital teknoloji veri üretebilen, oluşturabilen, depolayabilen veya işleyebilen araçlar, sistemler ve cihazlar olarak tanımlanır. Dijital teknolojiler kişisel bilgisayar ve tablet gibi cihazları, kamera, hesap makinesi ve dijital oyuncak gibi araçları, yazılım ve uygulamalar gibi sistemleri, artırılmış ve sanal gerçekliği ve internet gibi daha az somut teknoloji biçimlerini ifade eder (Johnston, Kervin, &Wyeth, 2022). Dijital teknolojiler, 21. yüzyılda çocukların hayatlarının bir gerçeği haline gelmiştir. Yeni teknolojilerin yükselişi çocukların bilgi arama, sosyalleşme, oyun oynama ve öğrenme biçimlerini etkilemiştir. Çocuklar günümüzde daha küçük yaşlarda, daha fazla cihazla, farklı amaçlarla, daha sık ve daha uzun süre çevrimiçi olmaktadır (Tracey&Francesca, 2019: 47).
  • Öğe
    Erken Çocukluk Döneminde Özel Gereksinimli Bireylerin Aileleri ve Aile Eğitiminin Önemi
    (Eğiten Kitap Yayıncılık, 2023) Morkan Şahin, Mehtap
    Erken çocukluk dönemi, öğrenme faaliyetinin yoğunlaştığı, sosyal etkileşimlerin arttığı, temel davranış kalıplarının şekillendiği ve gelişim açısından kapsam, hız ve nitelik açısından en yüksek düzeyde olduğu bir periyodu ifade eder. Bu döneme ait yaşantılar ve sağlanan eğitim, bire yin bilişsel yeteneklerini ve ileride sahip olacağı kişiliği belirleyen kritik unsurlardır (Aydın, 2005). Doğumdan 8 yaşına kadar olan erken çocukluk dönemi, çocuğun hayatındaki en hızlı gelişim ve öğrenme sürecini kapsar. Bu dönem, çocuğun hangi yaşta hangi gelişim özelliklerini sergilediğini anlamak, gelişim üzerinde etkili olan faktörleri anlamak ve bu bilgilere dayalı olarak çocukları doğru bir şekilde tanımak ve değerlendirmek açısından büyük bir öneme sahiptir (Şahin, 2014)
  • Öğe
    DİJİTAL MEDYA VAKA ÖRNEKLERİ
    (2022) Turgut, İrem; Beker, Esra; Hafızoğlu, Gökçe
    Dijital medyanın doğrudan ya da dolaylı olarak olumlu ya da olumsuz etkilediği çocukları ve aileleri bulacaksınız. Alışılagelmiş sunumların dışında sizlere sunulan vakaları inceleyecek, incelerken vaka ile ilgili öyku?yu? çıkaracak, farklı bakış açılarına sahip uzman göru?şlerini okurken vakayı kendi bakış açınızla yeniden değerlendirebileceksiniz.
  • Öğe
    Öz Bakım Becerileri ve Örnek Etkinlikler
    (2023) Turgut, İrem
    Doğumla başlayıp altı yaşa kadar geçen dönem okul öncesi dönem olarak adlandırılmaktadır. Çevresel faktörlere açık olan bu süreçte hızlı bir gelişim gözlemlenmektedir. Bu dönemde sağlanan uygun gelişimsel destek çocuğun fiziksel, duygusal, sosyal, duygusal, zihinsel ve dil alanındaki gelişimlerinin sağlıklı ilerlemesine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda bireyin yaşamındaki davranışların temel becerilere ve alışkanlıklara dönüşebilmesi, erken çocukluk döneminde verilen destekle orantılıdır. Bu nedenle çocuğun tüm gelişimsel özellikleri iyi bilinmeli, uygun eğitim programları ve çevresel düzenlemeler yapılmalıdır. Erken çocukluk döneminde kazanılan beceriler bireyin kendi başına yeterli olmasını, kendi kendini kontrol etme becerilerini kazanması ve kendine saygı düzeyinin yüksek olması, akademik ve kişisel gelişiminin olumlu yönde desteklenmesini ve hayat boyu sürdürülmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda “öz bakım” becerileri, fiziksel, psikolojik ve gelişimsel açıdan bütüncül bir destek sağlamaktadır.
  • Öğe
    DUYGUSAL ZEKÂ PUANLARININ OKUMA ALIŞKANLIĞINA SAHİP OLMA DURUMUNA GÖRE DEĞİŞİMİNİN İNCELENMESİ
    (Akademisyen Yayınevi, 2021) Uzun, İsmail Berat; Uğur, Ahmet
    İnsanların, kendi duygularını ve başkalarının duygularını gözlemleyip, bu duygularını eylemlerine ve düşüncelerine yön verirken kullanma becerisi olarak tanımlanan duygusal zekâ kavramını ilk kez Mayer ve Salovey (1990) ortaya atmıştır. Duyguları merkeze alan bir yaklaşım olarak görünse de duygusal zekâ fikri temelde, insanların bilişsel ve duygusal yapılarının etkin uyumuna dayanmaktadır (Mayer ve Salovey, 1993, s.435). Ardından Goleman (1995) yayınladığı “Duygusal Zekâ” isimli kitapta duygusal zekânın; sosyal ilişkileri yönetme, başarılı bir kariyer sahibi olma, sağlıklı aile ilişkileri kurma ve en temelde mutlu bir yaşam sürme konusunda kritik öneme sahip olduğunu ve genel kanının aksine IQ (intelligence quotient) kavramından daha önemli olduğunu, hayatta başarılı olmanın anahtarını bu iki zekâ türünün ahenk içinde çalışmasıyla gerçekleşebileceğini ifade etmektedir. Çünkü, aynı zamanda duygusal zekâ sahip olduğumuz becerileri gerçek hayata nasıl daha iyi aktarabileceğimizin yordayıcısı konumundadır. Bu düşünceyi destekleyen, akademik anlamda birçok başarı yakalamış insanların aynı zamanda sosyal ilişkilerinde ve aile yaşamlarında aynı başarıyı gösteremediğine ilişkin bulgular vardır
  • Öğe
    Türkiye'de Erken Okuryazarlık İle İlgili Yapılan Araştırmalar: 2000-2020 Yılları Arasındaki Araştırma Yayınlarının İncelenmesi
    (2021) Uzun, İsmail Berat
    Erken okuryazarlık kavramı, literatüre Clay (1966) tarafından yapılan doktora çalışmasıyla dahil olmuş ve erken çocukluk döneminde okuma yazma öğrenimi gerçekleşmeden sahip olunan okuma yazma becerileri olarak tanımlanmaktadır. Buradaki hedef çocuğa okuma yazma öğretmek olmamakla birlikte okuma yazma sürecine zemin oluşturmak ve uyumunu kolaylaştırmaktır (MacLean, 2008). Okuma yazma becerisi, insanın hayatı boyunca öğrenmelerini kolaylaştırıp destekleyecek olan temel ihtiyaçlarındandır. Erken çocukluk yılları, dili güzel ve etkili kullanabilme, okuma alışkanlığı kazanabilme ve dinleme becerilerinin gelişimi açısından kritik derecede öneme sahiptir. Bu dönem çocuklarında okumaya hazırlık süreci olan düşünebilme, neden sonuç ilişkisi oluşturabilme, temel düzeyde sıralama ve genelleme yapabilme, görsel-işitsel ayırt edebilme ve konuşma dili etkili düzeyde gelişmektedir
  • Öğe
    Üniversite Öğrencilerinin Öğrenilmiş Güçlülük Düzeylerinin Mizah Tarzlarını Yordama Gücü
    (2018) Hoşoğlu, Rumeysa
    Bu araştırmanın amacı, mizah tarzlarının öğrenilmiş güçlülük ve yalnızlık düzeylerini ne ölçüde yordadığını belirlemektir. Araştırmaya 2017-2018 öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde öğrenim gören 320 kız, 284 erkek, toplam 604 öğrenci katılmıştır. Araştırmada veriler Mizah Tarzları Ölçeği, Rosenbaum Öğrenilmiş Güçlülük Ölçeği, UCLA Yalnızlık Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Verilerin analizinde Pearson korelasyon testi ve çoklu regresyon analizi teknikleri kullanılmıştır. Bulgular katılımcı mizah, kendini geliştirici mizah ve saldırgan mizah tarzlarının öğrenilmiş güçlülük düzeyinin anlamlı birer yordayıcısı olduğunu gösterirken, yalnızlık düzeyini tüm mizah tarzlarının anlamlı bir şekilde yordadığını ortaya koymuştur.