YBS - Kitap Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Öğe Clustering and Investigation of Changes the Performance of Deposit Banks by Provinces: Covid-19 Pandemic Period(SRA Academic Publishing, 2022) Eren, Hande; Aksoy, Esra; Dağ, Okan; Atmaca, ŞerafettinThis book is the academic studies of Strategic Researches Academy (SRA). It is printed with the academic and financial support from SRA. The papers are first reviewed by the independent reviewers, and then proof-read and edited by the editor(s). The opinions and views expressed in papers are not necessarily those of this book editor(s) and SRA. All parts of this publication are protected by copyright. Any utilization outside the strict limits of the copyright law, without the permission of the publisher, is forbidden and liable to prosecution. This applies in particular to reproductions, translations microfilming, and storage and processing in electronic retrieval systems. This publication has been peer reviewed.Öğe Helal Lojistik(Nobel Akademik Yayıncılık, 2022) Eren, HandeGünümüz dünyasında teknolojideki gelişim ile birlikte rekabetin şiddetlenmesi bütün işletme süreçlerinde dönüşüme neden olmuştur. Bu süreçte işletmelerin faaliyetlerini gerçekleştirirken lojistik süreçlerde başarılı olmaları giderek önemini artırmaktadır. Birçok sektörle karşılaştırıldığında lojistik sektörü çok daha dinamik bir yapıya sahip olduğundan işletmeler tarafından rekabet üstünlüğü sağlamak amacıyla yeni stratejiler geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Özellikle son yıllarda lojistik sektöründeki değişimler modern dünyayla sektörü uyumlu hâle getirmeye zorlamaktadır. Buradan hareketle çevreye duyarlı üretim sistemleri, sürdürülebilirlik, teknolojik gelişimler, e-ticaretteki dönüşümler, toplumsal fayda gibi kavramlar lojistik sektörü açısından üzerinde durulması gereken konular olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kitap, lojistikte güncel konuların detaylı bir şekilde incelenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu kapsamda çalışmamızda “Akıllı Lojistik”, “Lojistikte Açıklanabilir Yapay Zekâ”, “Omni Kanal Lojistik”, “Otonom Lojistik”, “Supergrid Lojistik”, “Paylaşım Ekonomisi Lojistiği”, “Adil ve Sorumlu Lojistik”, “Yenilenebilir Enerji Lojistiği”, “Helal Lojistik”, “Soğuk Zincir Lojistiği”, “Yeşil Lojistik”, “Şehir Lojistiği” ve “Afet Lojistiği” konu başlıkları kavramsal açıdan detaylı bir şekilde incelenmiştir.Öğe Teknoloji Yönetimi(Nobel Yayıncılık, 2022) Küsbeci, PolathanGünümüz dünyasında kurumların rekabet ederek yaşamlarını sürdürebilmesi, teknolojiyi etkin bir biçimde kullanabilmesine ve yönetebilmesine bağlı olmakta dır. Kurumların teknolojiyi etkin ve verimli biçimde kullanabilmesi, birçok açıdan üstünlüklerin elde edilmesini beraberinde getirmektedir. Son yıllarda akademik bir disiplin olarak karşımıza çıkan teknoloji yönetimi, kurumların belirli hedefler çerçevesinde yönetebilmelerine önemli derecede katkı sağlayabilecek süreçlere odaklanmaktadır. Teknoloji geliştiği müddetçe kurumların teknolojiyi yönetebil mesi, örgütlerin başarısı açısından giderek artan bir öneme sahip olmaktadır. Teknoloji, artan bir hızla günbegün hayatımızın her alanında yerini almakta dır. Teknolojide yaşanmakta olan hızlı değişim, işletmeleri rekabet koşullarını ye niden gözden geçirmeye yöneltmektedir. İşletmelerin, teknoloji alt yapısına hem donanım hem de yazılım olarak yatırım yapması, hızlı biçimde büyüme fırsatını sağlamaktadır. Kurumların stratejik faaliyet düzeyinin şekillenmesinde; teknolo ji yönetiminde çalışan bireyler dikkate alınarak kümülatif bir şekilde sürdürüle bilmesi önemlidir. Kurumların, teknolojiyi bünyesinde çalışan bireyler ile etkin olacak şekilde kullanması sonucunda üretim, daha verimli sonuçların ortaya çık masına neden olmaktadır. Bu nedenle kurumların, teknoloji yönetimini etkin bir biçimde tasarlayarak teknolojik ilerlemeye uyum sağlayabilmesi, zamanı yenilik çi bir biçimde kullanılabilmesi ve yönetilebilmesi açısından oldukça önemlidir.Öğe İş Becerikliliği(Nobel Yayıncılık, 2022) Küsbeci, PolathanGünümüzde kurumların yaşamlarını devam ettirerek hayatta kalabilmesinde ve rekabet avantajını elde edebilmesinde, organizasyonda faaliyet gösteren çalışan bireylerin önemli bir rolü bulunmaktadır. İş becerikliliği, iş sınırlarının proaktif bir biçimde yeniden şekillendirilmesinin bir yolu olup çalışan bireylerin iş sorumluluklarındaki değişimi sağlamasıyla mümkün olmaktadır. Çalışan bireylerin işlerinde proaktif bir biçimde değişime gitmesi çalışma faaliyetlerine ilişkin daha yüksek bir şekilde refahın yaşanabilmesini ve daha iyi bir performansın sergilenebilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle kurumlardaki çalışan bireylerin sınırlarını kendilerinin değiştirmesi birçok yenilikleri de beraberinde getirmektedir. Böylece çalışan bireylerin çalışma ortamlarını ve iş deneyimlerini optimize edebilmesi kurumuna yönelik olan bağlılığını da arttırmaktadır. Dolayısıyla çalışan bireyin işine olan bağlılık seviyesinin artması faaliyetlerine daha etkin ve yenilik çerçevesinden yaklaşabilme imkanı sunmaktadır. Böylece çalışan bireyler, işlerinde değişiklik başlattıklarında değerlerini ve inançlarını daha güçlü bir biçimde ifade edebilme şansını yakalayabilmektedir.Öğe Büyük Veri(Nobel Yayıncılık, 2022) Küsbeci, PolathanDünyadaki veri hacmi her geçen gün hiç görülmemiş bir hızla katlanarak artış göstermektedir. Bilgi ve iletişim teknolojisinin sürekli gelişme göstermesiyle insan toplumu, geleneksel endüstriyel çağdan bilgi çağına ve büyük veri çağına doğru değişim sergilemektedir. Son zamanlarda teknolojik gelişmelere ve verilere olan yoğun bağımlılığın sonucunda organizasyonlar büyük veri uygulamasının önemini benimsemektedir. Özellikle bireylerin ve kurumların ağ platformu üzerinde buluşmasıyla oluşan veri günbegün hızlı bir biçimde artmaktadır. Birçok ağ platformu kaynaklarından elde edilen verilerin anlamlı ve işlenebilir hâle dönüştürülmesinde büyük verinin önemli bir rolü bulunmaktadır. Verilerin dijitalleşerek farklı kaynaklardan toplanması ve düzenlenmesi bireylerin davranışlarının anlaşılabilmesindeki tahminlerin yapılmasında işletmelere akıllı yönetim imkânı sunmaktadır. Büyük veri, teknoloji modasını ve bireylerin yaşam tarzını iyileştirecek içgörülerle hayat bulmaktadır. Büyük verinin insan kaynaklarında uygulanması birçok fırsatın elde edilmesine imkân sunmaktadır. Büyük veri çağındaki her sektör tarafından sürekli olarak sabit bir veri akışı üretilmektedir. Büyük verinin içerdiği bu muazzam veriler nedeniyle, karar verme, kılavuz üretim ve işletmelere kaynak tahsisi sağlamak için daha düşük maliyetle büyük veriden nasıl maksimum değer elde edileceği çoğu işletmelerin ilgisini giderek daha fazla çekmektedir. Büyük veri çağı, kurumların gelişimine daha fazla avantaj ve fırsat sunmaktadır. Büyük veri çağında, dijital teknolojiler, internet, bulut bilişim ve nesnelerin interneti desteğiyle bir dizi sorunu çözmek giderek daha fazla kullanılmaktadır. İnsan kaynakları yönetimi, sürekli artan çeşitlilik ve gereksinimlerin karmaşıklığı gibi zorluklarla yüzleşen geleneksel bir disiplin olup yeni veriyi teknolojilerin birlikte kullanılmasıyla elverişli hâle getirmektedir. Dolayısıyla insan kaynaklarının hayatta kalarak sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi için bu değişiklikleri benimsemek zorundadır. Büyük veri son derece yararlı bilgiler sağlarken, aynı zamanda ne kadar verinin depolanacağı, bunun ne kadara mal olacağı, verilerin güvenli olup olmayacağı ve ne kadar süreyle muhafaza edilmesi gerektiği ile ilgili zorlukları da içermektedir. Kurumlar büyük verinin yeteneklerini kullanarak; rakipler, ortaklar ve müşteriler hakkındaki birçok yararlı bilgileri elde edebilmektedir. İnsan kaynaklarının büyük veri denizinde yelken açması, işe alım yöntemlerinde devrim oluşturmaktadır. İnsan kaynakları yönetiminde büyük verinin kullanılması birçok açıdan kazanım sağlamaktadır. Bunun sonucunda büyük veri; doğru adayların işe alınması, çalışan bireylerin maliyetinin tahmin edilmesi gibi birçok bilginin elde edilmesini kolaylaştırmaktadır. Böylece insan kaynakları yönetimi (İKY) doğru adayın işe alınmasında daha analitik ve stratejik olmasını sağlamaktadır. Bunun sonucu olarak, insan kaynakları departmanları doğru kararları ve gerekli önlemleri alarak kör noktaları tespit etmekte ve ortadan kaldırabilmektedir. Böylece kuruluşlar yönetim açısından daha etkin ve başarılı olmaktadır. Kısacası, bu çalışmada kullanılan büyük veri yöntemleri insan kaynakları ile entegre edildiğinde, şirketlere stratejik kararlar, risk yönetimi ve yapılacak yenilikler için yardımcı olacaktır. Böylelikle insan kaynakları yöneticileri, büyük veri çözümlerini kullanarak personel bilgilerini işleyerek kısa sürede doğru kişi/kişileri listeleyebilme imkânına kavuşacaktır. Bu çalışmada büyük veri, insan kaynakları çerçevesinden ele alınarak açıklanmaktadır. Bu amaçla; büyük veri kavramı açıklandıktan sonra önemi, bileşenleri, analizi ve insan kaynaklarındaki avantajları ve dezavantajları ele alınarak incelenmektedir.Öğe İşletme Yönetiminde Yapay Zekâ Uygulamaları(Gazi Kitabevi, 2022) Ünal, AslıhanYapay zekâ günümüzün tartışmasız çığır açan teknolojilerinden biridir. Öyle ki insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğine, “zekâya” sahip olabilmek amacıyla yola çıkmış bir teknolojidir. Gelecekte geleneksel hümanist “insan” tanımına ve hatta insanın gezegendeki üstünlüğüne son verecek potansiyele sahip bir teknoloji olan yapay zekâ, doğal olarak iş dünyasını da derinden etkilemektedir. Geleneksel yönetim tanımına bile meydan okuyan yapay zekâ teknolojisinin günümüzde işletmelerde geldiği nokta ve aldığı roller bu bölümün ana konusunu oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle yapay zekâ kavramı tarihsel gelişimi ile birlikte ele alınmış, yapay zekâ türleri ve alt çalışma alanları açıklanmış, iş dünyasında üstlendiği roller güncel örnekler üzerinden açıklanmıştır.Öğe COVID-19 SALGINININ PİYASALAR VE TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ(2021) Küsbeci, Polathan; Uzunçarşılı, ÜlküTüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgınının Ülke piyasaları ve tüketici davranışları üzerinde çok çeşitli etkileri görülmektedir. COVID-19 salgını, başlangıcından bu yana dünya çapında milyonlarca insanın günlük ve sosyal yaşamının yanı sıra tüketim alışkanlıklarını da önemli derecede değiştirmektedir. Salgının olumsuz etkilerine yönelik sosyal mesafe, alışveriş merkezlerinin kapatılması, sokağa çıkma yasakları gibi uygulanan birçok politika dijital teknolojilerin kullanımında önemli artışın yaşanmasına neden olmaktadır. Salgın ile birlikte oluşan yeni tüketici davranışları, nasıl çalıştığımızdan nasıl alışveriş yaptığımıza kadar hayatın tüm alanlarını kapsamaktadır. Bunun sonucu olarak tüketici satın alma davranışında bir değişiklik yaşanmakta olup, teknoloji dünyasında e-ticaret, çevrimiçi mağazalarını geliştirmekle ilgilenen birçok şir ket açısından da teknolojik değişimler yaşanmaktadır. COVID-19 salgınından önce çevrimiçi alışveriş yapmamıza rağmen, hastalık sırasında çevrimiçi alışveriş sayısı önemli derecede artış göstermektedir. Bunun sonucunda şirketler, zor koşullara uyum sağlayarak ayakta kalabilmek için yönetim yönergelerinde değişimleri benimsemek zorunda kalmışlardır. COVID-19 salgını, birçok kuruluşu önemli bir dönüşüm geçirmeye, iş süreçlerinin temel unsurlarını yeniden düşünmeye ve değişen yönergeler ve yeni prosedürler ortamına bağlı kalarak işlemlerini sürdürebilmek için teknolojiden yararlanmaya zorlamaktadır. Sektörler teknolojiyi benimseyerek ve tüketici davranışlarını göz önünde bulundurarak ürünlerinde, departmanlarında, süreçlerinde ve iş modellerinde önemli değişiklikler yapmıştır. Araştırma sonucunda, salgın devam ettiği sürece hem tüketiciler hem de kurumlar teknolojiye daha çok adapte olarak işlemlerini çevrimiçi platformlarda gerçekleştirmiştir. Bu araştırmada, salgın sürecinde piyasalarda ve tüketiciler üzerinde oluşan değişimler ve bu değişimler karşısında yapılan yenilikler ele alınarak incelenmiştir.Öğe İşletmelerde Dijital Dönüşüm Sürecinde Dijital İkiz Teknolojisinin Rolü(Artikel, 2021) Küsbeci, Polathan; Uzunçarşılı, ÜlküDigital transformation is a new paradigm that brings strategy and customer-oriented changes in infrastructure and processes in modern organizations based on contemporary information and communication technologies. Digital transformation is not a one-time process but offers a holistic pproach to the implementation of new methods to improve organizational performance by increasing organizational capabilities and competitiveness. Digital twin technology is a new concept that has become the center of attention in the fields of academia and industry in recent years. Digital twin technologies allow manufacturers to remotely monitor, view and control both assets and production by copying the physical model. Digital twin technology provides data integration between physical and virtual machines, offering smart production, better quality, higher productivity, lower cost and increased production flexibility. Thanks to digital twin technologies, businesses obtain copies of physical production assets and ensure automatic and continuous evaluation of assets. With the rapid development of technology, the current state of the economy and the future situation are also changing. Today, businesses are rapidly developing and growing by making significant investments in technology and software applications. As a result, businesses have the opportunity to take many advantages by reducing infrastructure investments and administrative costs. Today, businesses that can use digital transformation effectively and efficiently can survive. While businesses that can integrate technology quickly survive, businesses that cannot adapt to technology disappear by falling behind their competitors. For this reason, it is possible for businesses to adapt to technology by using both software and hardware effectively and efficiently. Thanks to the digital twin technology, businesses can gain many advantages such as monitoring and testing a product in a virtual environment before the production phase. Being able to test a product in a virtual environment before the production phase is important in terms of both cost and better quality. Therefore, the ability of businesses to test a product in a virtual environment using digital twin technology before the production phase offers a significant benefit in preventing errors that may arise as a result of the production phase. Along with digital transformation, the inclusion of smart devices in life brings many advantages. With the effect of Industry 4.0, it is important for businesses to use technology more effectively and efficiently. In particular, digital twin technology has an important role in the production process. The ability of this technology to work with sensors allows data to be obtained and processed faster. The adoption of digital transformation by businesses provides a significant increase in product quality. It is also an important factor in achieving financial success. With the digitalization process, significant changes occur in the management approach of businesses. The ability of businesses to adapt to information technologies is an important factor in making management decisions and in production processes. Therefore, the use of digital transformation in the strategic decision stages and processes of enterprises is important in achieving many successes. In this study, primarily the conceptual framework is discussed. Then, the features of digital twin technology, functions of digital twin technology, application areas of digital twin technology are examined.Öğe Örgütsel Hafıza(Nobel, 2021) Küsbeci, Polathan; Ak, MuratKurumların hızla değişen koşullarda yaşamlarını sürdürebilmesinde bilgi, önemli bir faktör olup, her geçen gün bilgi düzeylerine yeni bilgilerin eklenerek zaman içinde muazzam bilgi birikimine sahip olunabilmektedir. Her kurum, kendi örgütsel bilgisini elde etme, saklama, tekrar erişme ve paylaşma ihtiyacı duymaktadır. Kurumlar, faaliyetleri sürecinde elde etmiş olduğu bilgiyi etkin biçimde kullanabilmesi örgütsel hafıza ile mümkün olmaktadır. Geçmişte bu bilgiler, yalnızca çalışan bireylerin hafızasında saklanmaktayken, yazılı kayıtların tutulması ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmeler ile birlikte örgütsel hafıza, hem kâğıt hem de elektronik sistemler de yer almaya başlamıştır. Kurumların bilgileri elektronik sistemlerde depolaması, maliyet ve zaman açısından tasarruf sağlamaktadır. Böylece kurumlar bilgiye ihtiyaç duyulduğu zaman hızlı bir biçimde erişebilme imkânı elde edebilmektedir. Kurumların teknolojiyi yakından takip etmeleriyle beraber kurumlar yeni bir boyut kazanarak zaman içinde elde etmiş oldukları bilgileri örgütsel hafızada depolayabilme imkânı elde edebilmektedir. Bilginin hızlı artış göstermesi sonucunda, bilgiye erişimin hızlı ve kolay olması organizasyonlar açısından çok önemlidir. Örgütsel hafızanın bilgi teknolojisi ile entegre çalışıyor olması, kurumların bilgiye ihtiyaç duyduğu zaman hızlı biçimde elde edebilme imkânı sunmaktadır. Bu nedenle kurumların sağlıklı bir örgütsel hafızayı oluşturabilmesi ve sürdürebilmesi rakiplerine göre birçok avantajı da beraberinde getirmektedir. Ayrıca organizasyonların stratejik karar alabilmelerinde örgütsel hafıza önemli bir yer teşkil etmektedir. Kurumların bilgi hazinesini genişletebilmesi, saklayabilmesi ve erişim sağlayabilmesinde bilgi yönetiminin etkin biçimde sağlayabilmesi ile mümkün olmaktadır. Örgütsel hafıza, hem kurumların yaşamsal süreçlerinin devam ettirilmesinde, hem de diğer rakip kuruluşlara karşı rekabet avantajı elde edilmesi açısından önemli bir gerçektir. Kurumların iş süreçleri içerisinde elde etmiş oldukları bilgiler, depolama sistemlerinde saklanması örgütsel hafızayı oluşturmaktadır. Sistemli biçimde kurum içinde depolanan (saklanan) bilgiler, fayda sağlarken, sistemsiz oluşturularak saklanan bilgi ise, kurumda bazı sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Örgütsel hafıza, kurumun farklı yerlerinde ve dağınık hâlde yer almaktadır. Kurumun iş süreçlerinde ihtiyaç duyulan bilgiye doğru ve zamanında ulaşılabilmek için dağınık hâlde bulunan bu hafızanın bütünlük içerisinde ve bir sistem olarak çalışması önem taşımaktadır. Bu nedenle kurumlar, bunu sağlayabilecek bir sisteme sahip olmaları gerekmektedir. Kurumların rasyonel biçimde karar verme süreci, örgütsel hafıza sisteminin doğru biçimde yönetilebilmesine bağlıdır. Kurumların karar verme aşamasında hız önemli olup, kurumun sahip olduğu örgütsel hafızaya erişim hızlı olması ile sağlanabilmektedir. Bireyler, örgütsel hafızada bilgilerin saklanmasında önemli rol oynamaktadır. Bireylerin hafızalarında barındırmakta oldukları; sosyal, mesleki, politik, kültürel gibi bilgiler örgütsel hafızanın gelişmesinde önemli bir etkendir.Öğe Örgütsel Değişim(Nobel, 2021) Küsbeci, Polathan; Ak, MuratÖrgütün çevreye uyum sağlayabilmesi ve varlığını sürdürmesinde değişim, önemli yer tutmaktadır. Kurumlar, çalışma sürecinde devamlı çevre ile etkileşim içinde bulunmakta olup değişimi benimsemek zorunda kalmaktadır. Kurumlarda değişimde yaşanan her şey, örgütte çalışan bireylerde de gelişim sağlamaktadır. Kurumun, hızla değişen çevreye uyum sağlayarak varlığını sürdürmesi ve çalışan bireylerin tecrübe sonucunda davranışta gösterdiği değişimler önemlidir. Dolayısıyla kurumlar, yaşamlarını sürdürdüğü sürece değişim kaçınılmaz olmaktadır. Örgütsel değişim, günümüzde bireyin her alanda karşılaştığı önemli bir süreçtir. Kurumların ve bireylerin yaşamlarını devam ettirebilmesi için çevreleri ile etkileşim içinde olmaları ve stratejilerini gerçekleştirebilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle kurumlar, açık sistemler olarak faaliyet göstererek rekabet avantajı elde edebilmektedir. Küreselleşme ile birlikte her alanda hızlı bir değişim yaşanmakta olup, örgütler, hızlı bir değişim süreci ile yüzleşmektedir. Değişime zamanında cevap verebilen kurumlar, birçok avantajı elde edebilirken, değişime uyum sağlayamayan kuruluşlar ise bu değişim döngüsü içerisinde yaşamlarını devam ettiremeyip yok olmaktadır. Rekabet koşulları, ekonomik, toplumsal ve siyasal koşullardaki değişmeler, örgütleri değişim yapmaya zorlamaktadır. Bu nedenle kurumdaki yöneticilerin ve çalışan bireylerin, vizyon ve hedefleri değişime adapte olmalarında önemli bir etken olup, örgütteki değişimin nedeni ise daha yüksek performansın sergilenmesinde yatmaktadır. Kurumlar, rekabet edebilme gücünü değişim ile yakalayabilmektedir. Örgütsel değişim sayesinde kuruluşlar, mevcut durumdan gelecekteki durumuna geçişi sağlamakta olup, birçok avantajın elde edilmesini sağlamaktadır. Dinamik çevreye hızlı cevap verilmesi, kurumların değişime ayak uydurması ile mümkündür. Bunun sonucunda etkili ve verimli hizmetler sağlayarak başarıyı yakalayan kurumlar, büyümeyi yakalayabilmektedir. Örgütsel değişim, sadece kurum yapısının değişmesini sağlamaz. Aynı zamanda kullandığı teknolojinin ve görevlerinin beraber gelişmesini de sağlamaktadır. Unutulmaması gereken diğer bir unsur ise kurum içinde çalışan bireyler arasında iletişimin etkili biçimde sağlanabilmesidir. Kurumda yapılan değişikliğin, çalışan bireyler tarafından benimsenerek uygulamaya geçilmesi doğru iletişim ile mümkün olmaktadır. Örgütsel değişimde en önemli değişimin yansıması, çalışan bireyler üzerinde görüldüğü zaman başarılı olmaktadır. Bu nedenle yöneticiler, sadece değişime uyumun sağlanması ile birlikte çalışan bireylerin kendilerini de değişime adapte edebilmektedir. Dolayısıyla kurumda çalışan bireylerin, örgütün başarısı için kollektif biçimde hareket edebilmesi gerekmektedir. Örgütsel değişim üzerinde etkili olan diğer bir unsur ise teknolojidir. Teknoloji, her geçen gün gelişerek devam etmektedir. Gerek yazılımsal, gerekse fiziksel donanım süreçlerine uyum sağlanarak teknolojiyi etkin biçimde kullanan örgütler, zaman ve firma performansı açısından birçok avantajı yakalayarak değişime hızlı cevap verebilmektedir. Özellikle, Dördüncü Sanayi Devrimi, teknolojinin yaşamın bir parçası olarak kullanılmasını gerektirmektedir. Örgüt içinde değişimin kontrol edilmesinin yanı sıra dışındaki faktörlerin de göz önüne alınması önemli bir husustur. Kurumlar, zamanın ilerlemesiyle değişerek ve gelişerek gücüne güç katmaktadır. Örgütün yönetim anlayışının etkin biçimde bir süreç olarak işlemesi ve bu süreçte etkin olan çalışan bireyler, değişimin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Kurumda çalışan bireylerin işlerinden memnun biçimde faaliyet göstermesi, üretken olma olasılığını arttırmakta olup örgütsel değişimde önemli görevler üstlenmelerine neden olmaktadır.Öğe İş Becerikliliği(Nobel, 2021) Küsbeci, Polathan; Çevik Tekin, İlknurGünümüzde kurumların yaşamlarını devam ettirerek hayatta kalabilmesinde ve rekabet avantajını elde edebilmesinde, organizasyonda faaliyet gösteren çalışan bireylerin önemli bir rolü bulunmaktadır. İş becerikliliği, iş sınırlarının proaktif bir biçimde yeniden şekillendirilmesinin bir yolu olup çalışan bireylerin iş sorumluluklarındaki değişimi sağlamasıyla mümkün olmaktadır. Çalışan bireylerin işlerinde proaktif bir biçimde değişime gitmesi çalışma faaliyetlerine ilişkin daha yüksek bir şekilde refahın yaşanabilmesini ve daha iyi bir performansın sergilenebilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle kurumlardaki çalışan bireylerin sınırlarını kendilerinin değiştirmesi birçok yenilikleri de beraberinde getirmektedir. Böylece çalışan bireylerin çalışma ortamlarını ve iş deneyimlerini optimize edebilmesi kurumuna yönelik olan bağlılığını da arttırmaktadır. Dolayısıyla çalışan bireyin işine olan bağlılık seviyesinin artması faaliyetlerine daha etkin ve yenilik çerçevesinden yaklaşabilme imkanı sunmaktadır. Böylece çalışan bireyler, işlerinde değişiklik başlattıklarında değerlerini ve inançlarını daha güçlü bir biçimde ifade edebilme şansını yakalayabilmektedir.Öğe Büyük Veri(Nobel, 2021) Küsbeci, Polathan; Çevik Tekin, İlknurDünyadaki veri hacmi her geçen gün hiç görülmemiş bir hızla katlanarak artış göstermektedir. Bilgi ve iletişim teknolojisinin sürekli gelişme göstermesiyle insan toplumu, geleneksel endüstriyel çağdan bilgi çağına ve büyük veri çağına doğru değişim sergilemektedir. Son zamanlarda teknolojik gelişmelere ve verilere olan yoğun bağımlılığın sonucunda organizasyonlar büyük veri uygulamasının önemini benimsemektedir. Özellikle bireylerin ve kurumların ağ platformu üzerinde buluşmasıyla oluşan veri günbegün hızlı bir biçimde artmaktadır. Birçok ağ platformu kaynaklarından elde edilen verilerin anlamlı ve işlenebilir hâle dönüştürülmesinde büyük verinin önemli bir rolü bulunmaktadır. Verilerin dijitalleşerek farklı kaynaklardan toplanması ve düzenlenmesi bireylerin davranışlarının anlaşılabilmesindeki tahminlerin yapılmasında işletmelere akıllı yönetim imkânı sunmaktadır. Büyük veri, teknoloji modasını ve bireylerin yaşam tarzını iyileştirecek iç görülerle hayat bulmaktadır. Büyük verinin insan kaynaklarında uygulanması birçok fırsatın elde edilmesine imkân sunmaktadır. Büyük veri çağındaki her sektör tarafından sürekli olarak sabit bir veri akışı üretilmektedir. Büyük verinin içerdiği bu muazzam veriler nedeniyle, karar verme, kılavuz üretim ve işletmelere kaynak tahsisi sağlamak için daha düşük maliyetle büyük veriden nasıl maksimum değer elde edileceği çoğu işletmelerin ilgisini giderek daha fazla çekmektedir. Büyük veri çağı, kurumların gelişimine daha fazla avantaj ve fırsat sunmaktadır. Büyük veri çağında, dijital teknolojiler, internet, bulut bilişim ve nesnelerin interneti desteğiyle bir dizi sorunu çözmek giderek daha fazla kullanılmaktadır. İnsan kaynakları yönetimi, sürekli artan çeşitlilik ve gereksinimlerin karmaşıklığı gibi zorluklarla yüzleşen geleneksel bir disiplin olup yeni veriyi teknolojilerin birlikte kullanılmasıyla elverişli hâle getirmektedir. Dolayısıyla insan kaynaklarının hayatta kalarak sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi için bu değişiklikleri benimsemek zorundadır. Büyük veri son derece yararlı bilgiler sağlarken, aynı zamanda ne kadar verinin depolanacağı, bunun ne kadara mal olacağı, verilerin güvenli olup olmayacağı ve ne kadar süreyle muhafaza edilmesi gerektiği ile ilgili zorlukları da içermektedir. Kurumlar büyük verinin yeteneklerini kullanarak; rakipler, ortaklar ve müşteriler hakkındaki birçok yararlı bilgileri elde edebilmektedir. İnsan kaynaklarının büyük veri denizinde yelken açması, işe alım yöntemlerinde devrim oluşturmaktadır. İnsan kaynakları yönetiminde büyük verinin kullanılması birçok açıdan kazanım sağlamaktadır. Bunun sonucunda büyük veri; doğru adayların işe alınması, çalışan bireylerin maliyetinin tahmin edilmesi gibi birçok bilginin elde edilmesini kolaylaştırmaktadır. Böylece insan kaynakları yönetimi (İKY) doğru adayın işe alınmasında daha analitik ve stratejik olmasını sağlamaktadır. Bunun sonucu olarak, insan kaynakları departmanları doğru kararları ve gerekli önlemleri alarak kör noktaları tespit etmekte ve ortadan kaldırabilmektedir. Böylece kuruluşlar yönetim açısından daha etkin ve başarılı olmaktadır. Kısacası, bu çalışmada kullanılan büyük veri yöntemleri insan kaynakları ile entegre edildiğinde, şirketlere stratejik kararlar, risk yönetimi ve yapılacak yenilikler için yardımcı olacaktır. Böylelikle insan kaynakları yöneticileri, büyük veri çözümlerini kullanarak personel bilgilerini işleyerek kısa sürede doğru kişi/kişileri listeleyebilme imkânına kavuşacaktır. Bu çalışmada büyük veri, insan kaynakları çerçevesinden ele alınarak açıklanmaktadır. Bu amaçla; büyük veri kavramı açıklandıktan sonra önemi, bileşenleri, analizi ve insan kaynaklarındaki avantajları ve dezavantajları ele alınarak incelenmektedir.Öğe Sağlık Kurumlarında Örgütsel İklim(Eğitim Yayınevi, 2021) Küsbeci, Polathan; Erdoğan, Pınar; Urgan, SuzanSağlık kurumlarında giderek artan bir rekabet ortamı söz konusudur. Diğer hizmet sektörlerinde olduğu gibi sağlık kurumlarında da çalışan bireyler örgütün en önemli temel kaynağını temsil etmektedir. Kurumda çalışan bireyin kendisini örgütün bir parçası olarak benimsemesi faaliyet gösterdiği ortam ile yakından ilişkilidir. Sağlık kurumlarında çalışan bireylerin kendilerini psikolojik açıdan iyi hissetmeleri, kurumdaki elverişli bir ortamın oluşması ile sağlanmaktadır. Bu elverişli ve uygun ortamın oluşturulmasında kurumdaki yöneticilere büyük görevler düşmektedir. Sağlık kurumundaki yöneticilerin çalışanlarını organizasyonun amaçları doğrultusunda yönlendirebilmek ve onlardan beklenen verimliliği alabilmek için örgütsel iklimin olumlu bir biçimde oluşturulması gerekmektedir. Bu nedenle, kurumun başarısında örgütsel iklim önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık kurumlarında çalışanların görevlerinde sergilemiş oldukları davranışlar örgütsel iklim ile şekillenmektedir. Dolayısıyla çalışan bireylerin kendilerini iyi hissetmesi görevlerine olumlu biçimde doğrudan yansımaktadır. Bunun sonucu olarak da kurum istenilen başarıyı yakalama fırsatını elde edebilmektedir. Özellikle sağlık kuruluşların odağında insan sağlığının önemli yer teşkil etmesi, örgütsel iklimin olumlu ve elverişli bir biçimde oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Elverişli bir örgütsel iklim, hem kurumun psikolojik kimliğini yansıtmakta, hem de çalışan bireylerin iş memnuniyetinde artış sağlamaktadır. Bu nedenle örgütsel iklim, örgütteki çalışan bireylerin davranışlarını etkileyen, bireysel, örgütsel ve çevresel özellikleri barındırmaktadır. Ayrıca kurumda çalışan bireylerin çalışma ortamındaki değerli bilgileri de yansıtmaktadır. Örgütsel iklim olarak adlandırılan bu yapı, çalışanların kuruma ilişkin duygu ve düşüncelerini etkilemektedir. Bu nedenle sağlık kurumlarını başarıya taşıyacak olan temel unsurlardan biri örgütsel iklimin oluşturulmasıdır. Organizasyondaki grupların, yöneticilerin ve çalışanların karşılıklı çalışma ilişkileri göz önüne alındığında, çalışan bireylerin davranışları için uygun bir çalışma ortamının oluşturulması gerekmektedir. Böylece çalışan bireyler kurumdaki iklimden olumlu bir biçimde etkilendiği zaman daha etkin biçimde faaliyet göstermektedir. Bunun sonucunda ise, çalışan birey işini severek yapmakta ve yeniliği benimseyerek bu değişimi kuruma kazandırmaktadır. Bu araştırmanın sağlık kuruluşlarında incelenmesinin en önemli nedenlerinden biri, sağlık personellerinin bireyin yaşamını sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmesindeki rolüdür. Bu nedenle bireyin sağlığının güvence altına alınarak iyi bir biçimde hizmetin sunulmasında sağlık personelleri önemli bir görev üstlenmektedir. Sağlık kurumlarındaki örgütsel iklimin elverişli biçimde oluşturulması hem çalışanlar açısından, hem de hastalar açısından önemlidir. Böylece her iki taraf açısından güvenli bir ortamın oluşması ve kendilerini iyi hissetmeleri sağlanmaktadır. Literatür araştırması sonucunda elde edilen bilgiler ışığında, örgütsel iklim ile ilişkisi olan önemli kavramlar aşağıdaki başlıklarda detaylı olarak ele alınarak açıklanmaktadır.